Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Davutoğlu, AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal'ın "Maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir" sözlerine MHP lideri Bahçeli'nin verdiği yanıta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sessiz kaldığını belirterek, "Bahçeli’nin verdiği mesaj açıktır: Adayımız belli ama, bu adayın üzerindeki vesayetimiz de devam edecektir; o adayın en yakın çalışma arkadaşlarına en ağır ifadelerle ayar veririm, ama onun gıkı çıkmaz, çıkamaz" ifadelerini kullandı.

Bahçeli'nin Erdoğan’ın liderliğini sınadığını belirten Davutoğlu'nun açıklamasından satırbaşları şöyle:

“Gidecek ikinci bir ülkemiz, göçecek ikinci bir dünyamız yok! Ülkemizi ve dünyamızı kendi şahsi ya da grup çıkarları ile tanımlayarak farklı düşünen herkesi ötekileştiren ve toplumsal kutuplaşmayı tırmandıranlara karşı “ben” demeden “biz” diyerek sabırla, karşılıklı anlayışla yol almak durumundayız.

Altılı Masa böyle bir amaçla ortak bir iradeyle kuruldu. Bu ortak iradenin matematiksel dengesi ve karşılığı değil, felsefi ve zihni temeli önemlidir. Siyasetin matematiği değişir, ama zihniyet baki kalır. Zihniyeti değiştirmeyen bir matematik iktidar değişimine yol açabilir, ama milletin asıl ihtiyacı olan siyasi dönüşüme yol açamaz.

OTORİTERLERİN İTTİFAKI HER ZAMAN PAMUK İPLİĞİNE BAĞLIDIR

Bakmayın Sn. Erdoğan’ın ve Sn. Bahçeli’nin Altılı Masa’yı alaya alma çabalarına. Onlar siyasetin bu zihniyet dönüşümünden korkuyorlar. İstiyorlar ki otoriter muhafazakarlığı, otoriter milliyetçiliği ve otoriter laikliği temsil eden Erdoğan, Bahçeli ve Perinçek ortak konsorsiyumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi geri dönülemeyecek şekilde kurumsallaşsın. Ama otoriterlerin ittifakı her zaman pamuk ipliğine bağlıdır; ilkesel değil konjonktüreldir.

BAHÇELİ ÜNAL’I 'CUMHURİYET DÜŞMANI' İLAN ETTİ, ERDOĞAN’DAN SES ÇIKMADI

Bakın Bahçeli'nin son grup konuşmasına. “Adayımız belli, kararımız net” diye kendisi için mitingler düzenlediği ortağı Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşı olan AK Parti Grup Başkan Vekilini “Cumhuriyet Düşmanı” ilan etti. Bahçeli vesayeti altında siyaset yapan ve hüküm süren Erdoğan’dan şu ana kadar da bir ses çıkmadı.

ERDOĞAN'IN LİDERLİĞİNİ SINIYOR

Bahçeli, Erdoğan’ın liderliğini sınamaktadır. Onun bırakın dünya lideri ya da ülke lideri olmayı parti liderliği de sınanmaktadır. Bahçeli üslubuyla söylersek “cumhuriyet düşmanlığı ithamı taş gibi ağır, gülle gibi yıpratıcı, nükleer bomba gibi tahrip edicidir ve Cumhuriyet düşmanlarının bundan gerekli dersi çıkarıp bir daha baş kaldırmamaları için AK Parti grup başkan vekilinin meclisteki ofisi kapatılmalı, hak etmediği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı elinden alınmalı, buna ses çıkarmayan mensubu bulunduğu parti derhal yasaklanmalıdır”.

BAHÇELİ GİBİ DÜŞÜNMÜYORSAN ONA GEREKLİ CEVABI VER

İlgili muhatap başka bir parti ya da STK temsilcisi olsaydı Bahçeli’nin konuşması muhtemelen bu şekilde devam ederdi, Değil mi? Şimdi gözümüz kulağımız Erdoğan’ın üzerindedir. Sadece bizim değil yirmi iki yıldır onunla yürüyen AK Parti yöneticilerinin ve teşkilat mensuplarının da gözleri kulakları onun üzerindedir. Sayın Erdoğan, Bahçeli gibi düşünüyorsa yani kendi grup başkan vekili eğer gerçekten Cumhuriyet düşmanı ise sadece görevinden değil partiden de ihraç edilmeli, hatta onun için de bir fezleke hazırlanıp TBMM Başkanlığına gönderilmelidir. Yok eğer böyle değil ve yaklaşık yirmi yıldır Erdoğan’ın en yakınında bulunan grup başkan vekili Cumhuriyet düşmanı değilse Erdoğan bu kez dönüp Bahçeli’ye gereken cevabı vermek zorundadır. Aksi takdirde kendi çalışma arkadaşlarına sahip çıkamayan bir lider olarak karizması ciddi şekilde çizilecektir.

BAHÇELİ'NİN MESAJI BEN AYAR VERİRİM ONUN GIKI ÇIKAMAZ

Bahçeli’nin verdiği mesaj açıktır: Adayımız belli ama, bu adayın üzerindeki vesayetimiz de devam edecektir; o adayın en yakın çalışma arkadaşlarına en ağır ifadelerle ayar veririm, ama onun gıkı çıkmaz, çıkamaz. O istemese bile bizim istediğimiz bakan görevde kalır, istemediklerimiz ise kara listeye alınır. Onun için bugün AK Parti il başkanları bile MHP üzerinden bakanlara iş gördürmeye çalışıyor.

Bu sadece bahsi geçen grup başkan vekilini değil sayın Erdoğan’ı ve AK Parti yönetimini istiskal etmektir. İlgili grup başkan vekiline de bir çift sözümüz var. Kendisi düşünce üretmekte zorlanıyorsa bunun sebebi Türkçemiz değil kendi müktesebatındaki eksikliktir. Türkçemiz ile nice önemli bilimsel ve edebi eserler ortaya konmuştur. Bu temelsiz iddiasını Türkçe ile edebiyatımıza en güzel eserleri sunan Yedi Güzel Adam’ın memleketi Kahramanmaraş’ta dile getirmesi ise yaşadığı şehrin kültürüne bile yabancı kaldığını gösteren çarpıcı bir çelişki oluşturmuştur.

KÜRT KADINLARINI HEDEF ALAN AÇIKLAMASI TEK KELİMEYLE AKIL VE VİCDAN TUTULMASIDIR

Cumhur İttifakını bir arada tutan tutkal ortak bir değerler sistemi ya da vizyon değil, iktidar gücünü paylaşmaktan kaynaklanan ortak çıkarlardır. Sayın Erdoğan’ın ve Sayın Bahçeli’nin herkese tepeden bakan nobran tutumları kendilerinin bilinç altlarını yansıtmaktadır. Sayın Erdoğan’ın açıkça Kürt vatandaşlarımızı ve Kürt kadınlarını hedef alan açıklaması tek kelimeyle akıl ve vicdan tutulmasıdır.

Bu açıklamayı yaptıktan kısa bir süre sonra Diyarbakır’da Diyarbakır kadınlarının ve annelerinin yüzüne nasıl bakabildiniz? İnancımıza göre tümüyle masum doğan çocukları ayrıştırma hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? Nasıl bir güç yozlaşması içindesiniz ki, vicdanınızdaki bütün değer ölçüleri kaybolmuş, zihninizdeki bütün süzgeçler yok olmuş ve dilinizde nezaketten hiçbir eser kalmamış. Sizi sadece milletim adına kaygıyla değil, bulunduğunuz yüce makam adına da hicab duygusuyla izliyorum." 

Kaynak: Gazete Duvar