Son yıllarda o kadar çok tecavüz ve taciz olayları yaşandı ki Meclis’te konuşulan yeni kanun tasarısı oldukça büyük tepki aldı.

Tasarı, şiddet ve zor içermeyen cinsel istismar vakalarında, tacizcinin mağdur (taciz edilen) ile evlenmesi ve bu evliliğin 5 yıldan fazla sürmesi halinde hakkında verilen hükmün (cezanın) ertelenmesi (af edilmesi) suretiyle cezaevinden çıkmasını sağlıyor.

6 AKP milletvekilinin ortak imzasıyla Meclis’e sunulan kanun tasarısının tam metni şöyle;

“(2) Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir” (1)

Bu yasa tasarısı, küçük yaşta yapılan evlilikleri yasal hale getirmenin başka bir yolu. Küçük yaşta evlendirilmeler sonucunda ceza alan anne, baba ve damatların serbest bırakılmaları, bu durumun yasal olarak olmasa da toplumsal olarak kabul görülmesinin sağlanmasına yönelik olan bu çalışma, neresinden bakılırsa bakılsın, akıl sınırlarını zorluyor.

Başbakanın konuyla ilgili açıklamasında, bu durumda bulunan 3 bin ailenin mevcudiyetini bildirmesi, konunun çok daha önceden çalışıldığını, sadece 6 AKP milletvekilinin çıkışı olmadığını gösteriyor. (2)

Tasarı yasallaştığında asıl sorunla baş başa kalınacak! 17 yaşından küçük kızlar nasıl evlendirilecek? Bunun sağlanması için Medeni kanunda bir değişikliğe gidilecek mi? Böyle bir değişiklik yapıldığında 17 yaşından küçük evlilikler yasalaşmış olmayacak mı?

Mevcut Medeni kanunun,  evlenme yaşını düzenleyen 124. Maddesi; “Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez”, “Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir” der. (3)

Evlenmek için on sekiz yaşından gün almış olmanın zorunlu olduğu yasalarımıza göre, küçük yaşta evlendikleri için ceza alan kişiler nasıl resmi olarak evlenecekler? Medeni kanunun 124. Maddesi değiştirilmeden mümkün değil.

Dolayısıyla, mecliste yasalaştırılmaya çalışılan “Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar vakalarının faillerine” çıkarılan af nasıl işleyecek?

Af, evlenme durumunda oluşacak!

18 yaşından gün alana kadar bekleyecekler mi?

Yoksa “minareyi çalan kılıfını hazırlar” misali, bu tasarının arkasından medeni kanunun 124. Maddesini yeniden düzenleyen ve bu düzenlemenin kalıcılığını sağlayan yeni bir tasarı mı gelecek?

Çıkarılmak istenen kanun, İslami kurallar çerçevesinde 13 yaş ve üzeri evliliklerin caiz olduğu gerekçesi ile bunun yasalaşmasını sağlamak için yapılmak istenen bir düzenlememidir?

Kuran’da evlenme yaşı açık bir şekilde bildirilmemiştir. Her okuyanın kendisine göre yorumlayacağı ayetler vardır. Sadece bir ayet bu konuyu diğer ayetlere göre daha açık bir şekilde gösterir.

Nisa suresi 6. Ayetinde; “Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin….” der.

Burada betimlenen “içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik” ifadesi, sadece fiziksel anlamda verilmemiştir. Sadece fiziksel olgunluktan bahsedilseydi açıklama farklı olurdu. Burada kullanılan “içinize sinecek” ifadesi, kişinin duygusal ve akli olarak da bu olgunluğa erişmesi ifade etmektedir.

Fiziksel olarak çocuk doğurma kabiliyetine erişmiş olsa da duygusal ve akli olarak henüz bu olgunluğa erişmemiş olanları gözetmek için, “içinize sinecek” ifadesi ile pekiştirilmiştir.

Ne yazık ki gerek bazı ailelerde gerekse evlenmek isteyen kişilerde “içinize sinecek” ifadesi bir anlam taşımıyor.

Bazı ailelerde bir an önce kızlarını evlendirerek sorumluluklarından! Kurtulmaya çalışma gayreti içerisinde kızlarının bu olgunluğa erişip erişmediğine dikkat edilmiyor. Bu nedenle düşünsel ve duygusal olarak evliliğe, çocuk doğurma ve yetiştirmeye uygun olmayan kız çocuklarımız aile içi zor ile evlendirilip geri dönülmez toplumsal yaralara yol açılıyor.

Türk Ceza Kanunu 31 maddesinde 12 – 18 yaş aralığında işlenen suçlarda failin “işlenen suçun anlam ve sonuçlarını kavrayabilme”, “dürtü kontrolünün yerinde olup olmadığı” araştırılıyor. Yani bu yaş aralığındaki kişilerin yaptıklarının suç olup olmadığını bilememe, sonuçlarını düşünememe ve kendini kontrol edememe gibi özelliklerin olabileceği öngörülüyor.

Evlenecek kişiler için de bu tür araştırma yapılıyor mu? Elbette ki hayır! Çünkü evlilik sadece kadının cinsel obje olarak çocuk doğurması ve ev hizmetlerini yapması olarak görülüyor!

Oy verme yaşı 18. Bu yaştan küçük olanların kimi seçeceğini bilemeyeceği öngörülüyor ama eşini seçebileceğine hükmediliyor! 25 yaşına gelmeden yönetim kademesinde yer alamazsın (seçilemezsin) deniyor ama aileyi yönetebilirsin, çocuk doğurabilirsin deniliyor.

Ehliyet almak gibi birçok işte 18 yaşını doldurmak varken evlilik gibi ciddi bir müessesenin kurulmasında bu şart aranmaması isteniyor.

Bu durumun tersi de mevcut.

65 yaş üzerindeki insanların noter işlemlerinde, özellikle de vekâlet ve satışlarda sağlık raporu istenmesine rağmen, ülkeyi yönetenler için istenmiyor!

Bu yasa tasarısı,  taciz ve tecavüzcülere emsal olma ihtimalini de gündeme getirmekte. Hangi açıdan bakarsak bakalım bu tasarı olumsuzdur, yasalaşmamalıdır.

_________________________

1.http://gazeteport.com/2016/skandaldir-tecavuze-yasal-kilif-82373/

2.http://www.birgun.net/haber-detay/basbakan-binali-yildirim-dan-tecavuze-yasal-kalkan-aciklamasi-136103.html

3.http://www.tugsanyilmaz.av.tr/aile-hukuku-ve-kisiler-hukuku/evlenmenin-gerceklesmesi-icin-aranan-sartlar