Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Kocaeli Şubesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) Selahattin Demirtaş kararı ve sonrasında yaşananlara dair açıklama yaptı. 

AİHM'nin Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğine hükmetmesi sonrası yaşanan tartışmaları değerlendiren ÇHD Kocaeli Şubesi, "Tüm mahkeme kararlarının olduğu gibi, AİHM Genel Kurulunun kararının da siyasi iktidarın yönlendirme ve baskılarından etkilenmeden derhal uygulanması gerekmektedir" dedi. 

"AİHM KARARLARI ELBETTE BAĞLAYICIDIR" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanların yargı kararlarını tanımadıklarını söylemeleri ve bunları yok hükmünde saydıklarını açıklamalarını Anayasa'ya ve yasalara aykırı olduğunu söyleyen ÇHD Kocaeli Şubesi, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

"AİHM, Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmeye göre kurulmuş ve bir yargıcının da Türkiye tarafından aday gösterilip seçildiği bir insan hakları mahkemesidir ve kararları elbette bağlayıcıdır. AİHM kararını uygulayacak olan yargı makamlarının vereceği kararları etkilemeye yönelik olarak siyasi iktidar tarafından ağır sözlerle bu açıklamaların yapılması yasalarımıza göre adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunu oluşturmaktadır. Ama her şeyden önce bu ülkede yaşayan her bir bireyin yasalardan doğan haklarının yargı güvencesi altında olmadığını iddia eder nitelikte açıklamalardır." 

"BASKI VE YÖNLENDİRMEDEN ETKİLENMEDEN DERHAL UYGULANMALI" 

Türkiye'de özellikle siyasi nitelikteki davalarda tutuklamaya ilişkin adli süreçlerin temel hak ve özgürlükleri kısıtlamak ve siyasi amaçlarla kullanıldığının belirtildiği açıklamada, "AİHM kararındaki tespitler de siyasi iktidar-yargı ilişkisinde giderek daha da artan içiçeliğin doğurduğu bir sonuç olmuştur. Kararı yaratan, siyaset-yargı ilişkisinin şekillendirdiği hukuksuz işleyiştir. AİHM Genel Kurulunun kararını açıkladığı 22 Aralık 2020 gününden bu yana geçen sürede kararın gereği yerine getirilmemiştir. Bundan önce de maalesef siyasi iktidar tarafından Anayasa Mahkemesinin kararlarının tanınmadığı yönünde açıklamalara şahit olmuştuk. Siyasi iktidarın kendisini hukukla bağlı görmediği ve yargı organlarının da buna hukukun gerektirdiği yanıtı veremediği yerde yargı yok hükmündedir" denildi. 

"Tüm mahkeme kararlarının olduğu gibi, AİHM Genel Kurulunun kararının da siyasi iktidarın yönlendirme ve baskılarından etkilenmeden derhal uygulanması gerekmektedir" denilen açıklama şöyle noktalandı: 

"Sadece Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesindeki yükümlülükleri sebebiyle değil, bu ülkenin yurttaşlarının haklarının ve özgürlüklerinin korunması ve yargının bağımsız işleyişinin gereği olarak AİHM kararı derhal uygulanmalıdır. Bu açıdan, yargı kararlarının uygulanması konusunda en büyük hassasiyeti göstermesi gereken Baroların, AİHM kararının uygulanması gerekliliği konusunda net bir tavır almalarının varlıklarının bir gereği olduğunu da hatırlatmak isteriz."