İçişleri bakanı Efkan Ala’nın NTV yayınında yapmış olduğu açıklamaları okuyorum. Şaka gibi diyesim var ama şaka değil.

"Şu anda emniyette daire başkanlığı seviyesinde istihbarat örgütümüz var. 7.000 çalışanın 6.500'ü FETÖ örgütüne bağlıydı. Burasının durumu yükseltilecek. Jandarmada bir istihbarat başkanlığımız var. Bu da yeniden yapılanacak"
“81 il emniyet müdüründen 74'ü bunlardandı 17-25 Aralık sonrasında geldiğimde. Daire başkanlarının yüzde 90'ı bunlardandı.”

“Polis alımlarında KPSS şartını kaldırdık. Neden? Geçtiğimiz nisan ayında biz özel harekat için 4 bin kişi ilana çıktık. KPSS şartı aradık 50 ve üzeri diye. 4000 kişi için 7000 kişi başvurdu. Elemelerden sonra elimizde kimse kalmıyor. Şimdi 10 bin kişi için ilana çıkıyoruz isteriz ki 100 bin kişi başvursun. “ (1)
***
Adı ne olursa olsun, “terör örgütü”, “Cemaat” veya “Paralel Yapılanma”, devlete sızdığı söyleniyor ya, bu sızma değil ele geçirmedir.

81 il emniyet müdüründen 74’ü

Daire başkanlarının % 90’ı

Emniyet daire başkanlığı seviyesinden çalışan istihbarat teşkilatında çalışan 7.000 elemandan 6.500’ü…
***
Bu veriler “abartma mı yoksa gerçek mi” diye şüpheye kapılmamak elde değil.

81 il emniyet müdüründen sadece 7’si devletin.

Daire başkanlarının sadece % 10’u devlete çalışıyor.

7.000 istihbarat elemanından 500’ü devletin.

Bu rakamlara baktığımızda Fetullah Gülen’in neden darbe teşebbüsünde bulunduğunu da anlayamadım. Devletin % 90’ına sahip olmana rağmen kalan % 10 için darbe yapmaya gerek var mı?

Tutuklanan 157 General ve 2.071 subayı da hesaba katalım.

9 Generalin firarda olduğunu da unutmayalım.

Bir de KHK ile ihraç edilen Generaller var. (2)

Böylece General seviyesinde ordunun yarısından fazlası bu terör örgütüne üye! Albay seviyesinde daha fazla örgütlenmeye sahip olduğu da söyleniyor.

Açığa alınan kurum ve kuruluş personel sayısının 100 bine yaklaştığı söyleniyor.

Tutuklanan kişi sayısı da 50 binlere yaklaşmış.

Kapatılan okul sayısı binin üzerinde.

Polis alımlarıyla ilgili söyledikleri ise daha da ilginç. 4.000 polis alımı ilanına 7.000 başvuru var. İşsizliğin bu kadar yüksek olması, polisliğin ekonomik cazibesine rağmen başvuru sanılan kadar yüksek değil. “Elemelerden sonra insan kalmıyor” cümlesinde gizli kalan ise, başvuranların büyük kısmının uygun olmadığı.

Ancak, KPSS şartının sadece bu nedenle kaldırılmadığına, istenilen kişilerin alınabilmesi için tüm engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik olduğuna inanıyorum.

“Ne istediler de vermedik” denilen bu paralel yapılanma, bu terör örgütü, Fetullah Gülen Cemaatinin devlet içerisindeki ulaştığı oranlara baktığımızda, cemaatin devlete sızdığı konusunda şüpheye varıyorum. Buna “sızma” değil “ele geçirme” denebilir. Cemaat devlete sızmamış, devlet cemaate sızmaya çalışmış gibi görünüyor.

81 il emniyet müdürü içerisinde 7 devlet yanlısı emniyet müdürü var! Kalan 74 İl emniyet müdürü Cemaate bağlı!
Eğer İçişleri Bakanı Efkan Ala tarafından verilen bu rakamlar gerçek ise durum çok vahim! Yine de sormadan geçemeyeceğim. 2013 tarihinden itibaren İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Efkan Ala, neden bunlar için herhangi bir girişimde bulunmamış? Ayrıca Efkan Ala’nın 2007 tarihinden itibaren Başbakanlık Müsteşarlığı görevini yürüttüğünü de düşünürsek, bu konuya ciddiyetle eğilmediğini ya da diğer siyasiler gibi 2014 tarihine kadar bu yapıya destek verdiğini söyleyebiliriz.

Örneğin, geçmişte TBMM kürsüsünden, Fetullah Güleni eleştirenlere hitaben yaptığı konuşmada; “Fetullah Gülen, bu ülkenin yetiştirdiği değerli bir kıymettir. Seversiniz, sevmezsiniz ama değerli bir insandır, bilge bir insandır. Bu ülkenin milli ve manevi değerlerine bağlı nesiller yetişmesi için hizmetini yapıyor. Her şey de açık. Devletin denetimi altında. Her şey göz önünde olan. Hakkında savcılık kararı olmayan birine çete derseniz ona haksızlık edersiniz” diyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ gibi. (3)

Bugün “hata” yaptıklarını söyleyen ve “Rabbim ve milletim bizi affetsin” diyen birçok siyasi gibi İçişleri Bakanı da zamanında bu yapıyı desteklemiş, göz yummuş olabilir.

Bu kadar mı yardım edilir, göz yumulur, anlamak mümkün değil.

Devletin tamamını ele geçirmesine az kalmış. % 90’ına egemen olmuş. Kim/kimlerin sayesinde? Elbette ki son zamanlara kadar açıkça ifade ederek destekleyen siyasiler, devlet yöneticileri, iktidar sahipleri tarafından.

Bugün bu yapı darbe yapabilecek kadar güçlenmiş ise, bu yapının bu güce ulaşmasına yardım edenler, yaptıklarına göz yumanlar, alkışlayanlar, okyanus ötesine selam yollayanlar, ameliyatında televizyonlardan “geçmiş olsun” mesajları yollayanlar da en az bu yapı kadar suçludurlar.

Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli.

Herkes bu iş içerisinde ne kadar suçlu olduğunu düşünmeli.

Herkes yapılan bu darbeden kendisinin ne kadar sorumlu olduğunu itiraf etmeli ve hesabını vermelidir ki o zaman bu devlete, bu ülkeye, bu topraklara adalet gelir…
______________
1.http://tr.sputniknews.com/haberler/20160819/1024463253/bakan-ala-feto.html?utm_source=https%3A%2F%2Ft.co%2Fj8qHJjGGgz&utm_medium=short_url&utm_content=bXfq&utm_campaign=URL_shortening

2.http://t24.com.tr/haber/darbe-girisiminin-uzerinden-bir-ay-gecti-kac-kisi-tutuklandi-hangi-kurumlar-kapatildi,354932

3.http://www.mynet.com/haber/guncel/arsivden-bekir-bozdag-fethullah-gulen-devletin-denetimi-altinda-hizmet-yapiyor-2586849-1