Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Türkiye Barolar Birliği’nde düzenlenen 47. Baro Başkanları Toplantısı’nda 81 baronun ortak kararı ile CMK ücret tarifesinin iyileştirilmesi talebi ile eylem kararı almasına tepki gösterdi.

Bozdağ, “Siyasi hesaplaşma ruhuyla hareket edildiği takdirde burada yeni bir düzenleme yaparak vatandaşlarımızın memnun olacağı, avukatlarımızın da ‘Allah razı olsun’ diyeceği bir uygulamayı hayata geçirmekte tereddüt etmeyiz” ifadelerini kullandı.

Bozdağ, Türkiye'de baroları siyasi mücadelenin parçası haline getirmeye kimsenin hakkı olmadığını belirterek, "Barolar Birliği eğer siyasi parti gibi davranır, siyasi partilerin parçası, müştemilatı veya bir kısmı gibi hareket etmeye kalkarlarsa o zaman bizden baro muamelesi beklemesinler. Biz de onlara siyasi parti gibi bakarız, kusura bakmasınlar. Herkes işini yapacak, herkes vazifesini yapacak" diye konuştu.

Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avukatların işi kanunlara uymak, hakimlerin ve savcıların kanunlara uygun karar vermeleri için onlara yardımcı olmak, vatandaşların hak aramalarında ve kendilerinin müdafaa etmelerinde onlara hukuki yardımda bulunmak değil mi? Kanunsuz bir talepte bulunabilirler mi? 'Kanuna aykırı davranın' diyebilirler mi ? Bir avukat diyemez. Bakın 81 baro, 'Adalet Bakanlığı kanuna, mevzuata uygun davrandı' diye bildiri yayınlıyorlar, 'CMK görevlendirmesi yapmayacaklarmış, yavaşlatacaklarmış, adım atmazlarsa 3 gün CMK'ya görevlendirme yapmayacaklarmış' gibi açıklamalar yapıyorlar. Buradan net söylüyorum; ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Adalet Bakanıyım. Kanunlara uymak ve mevzuata uygun davranmak benim birincil ve asli görevimdir. Değil 81 baro, herkes imza atsa benden kanuna aykırı bir davranış konusunda adım atmamı kimse bekleyemez. Böyle bir şey olur mu? Türkiye'de baroları siyasi mücadelenin parçası haline getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Barolar Birliği eğer siyasi parti gibi davranır, siyasi partilerin parçası, müştemilatı veya bir kısmı gibi hareket etmeye kalkarlarsa o zaman bizden baro muamelesi beklemesinler. Biz de onlara siyasi parti gibi bakarız, kusura bakmasınlar. Herkes işini yapacak, herkes vazifesini yapacak."

'İSTEĞİNİZ KADAR EYLEM YAPIN'

Bozdağ, bazı avukatlara, 20 yılı aşkın süredir AK Parti iktidarda, iki baro başkanı döneminde olumlu çalışma imkanı doğduğunu belirterek, "Toplam 20 ziyaretleri yok. Sonra da dönüyorlar 'hükümet yapmıyor'. Niye yapmayalım biz? Şimdi adli yıl açılış konuşmasında avukatların hukukuna ilişkin yapacaklarını kim söyledi, Barolar Birliği Başkanı mı söyledi, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı mı söyledi? Niye orada söylemiyorsunuz? Söylemiyorlar. Siyasi eleştiri, siyasi eleştiri... Avukatların derdi yok mu kardeşim? Şimdi de kanuna aykırı bir iş yapmadık diye protesto yapacaklarmış. İsteğiniz kadar eylem yapın, istediğiniz kadar protesto yapın biz mevzuata uygun yapacağız ve yaptığımız düzenlemede de baroları değil avukatlarımızı ve mağdur vatandaşlarımızı düşünerek düzenlemeleri yapacağız. Baroların siyasi hesaplarına avukat meslektaşlarımızın ve hukuki yardıma ihtiyacı olan darda ve zorda olan vatandaşlarımızın kurban edilmesine asla izin vermeyiz" diye konuştu.

Bu konularda vatandaşları ve avukatları bahane ederek "siyasi hesaplaşma" ruhuyla hareket edildiği takdirde yeni bir düzenleme yaparak, vatandaşın memnun olacağı, avukatların da "Allah razı olsun" diyeceği yeni bir uygulamayı hayata geçirmekte tereddüt etmeyeceklerinin altını çizen Bozdağ, "Kusura bakmasınlar. Bu memlekette eylemle hukuk yürümez." dedi.

Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hukuk yolunda, meşru yolda hak arama yolları kapandı mı? Adalet Bakanlığından randevu istediniz, vermedi mi? Derdinizi anlattınız, dinlemedi mi? Meramınızı söylediniz, gereği yerine gelmedi mi? Kanun imkan veriyor da dediği yapılmadı mı? Var mı öyle bir şey? Yok. Daha oturmadan, konuşmadan eylem eylem diye... Buyurun yapın eylemlerinizi. Biz yolumuza, milletimizin ve avukat meslektaşlarımızın hak ve hukukunu koruyarak devam edeceğiz. Siyasete, ideolojik kavgaya baroları alet etmenin bedelini en fazla Türkiye'de benim avukat meslektaşlarım ödedi. Sadece tabelalarda parti adı yazmıyor. Böyle şey olur mu? Meslek örgütüysek mesleğinin temsil ettiğimiz insanların hak ve hukukunu bilecek ve onları temsil edeceğiz, onları müdafaa edeceğiz. Türkiye'de sadece barolarda değil bu Tabipler Birliğinin derdi de başka. Öte yandan efendim diğer bazı birliklerin derdi de bambaşka. Kendi meslek mensuplarının haklarını, hukuklarını aramak yerine Türkiye'de siyaset yapmaya, iktidar devirmeye, kendi bildikleri ideolojilere değirmenine su taşımaya devam ediyorlar. O zaman sizi meslek mensuplarınızın hakkını kim savunuyor? Onların derdini kim dile getiriyor? Ben duymadım Tabipler Birliği kaç defa doktorların hakkını, hukukunu getiriyor?"

Eleştirilerini sürdüren Bozdağ, "Zam gecikti diye protesto yapıyorlar. Doktorların başka derdi yok mu kardeşim? Neredesiniz? Yok. Ama bir terörist söz konusu olduğu zaman, bir terör eylemi söz konusu olduğu zaman herkes ayakta. Ya doktorlar söz konusu olduğu zaman siz neredesiniz? Ben bu vesileyle meslek örgütlerimizin meslek sınırları içerisinde görevlerini yapması, temsil ettikleri meslek mensuplarının hak ve hukukunu koruması, onların vazifelerinin gereği olduğunu buradan bir kez daha ifade etmek. Bırakın siyaseti siyasetçiler yapsın. Sizin sevdiğiniz siyaseti yapan genel başkanlar var. Sayın Kılıçdaroğlu yapıyor, diğerleri yapıyor. Beğenmiyorsanız gidin genel başkanlığa aday olun ama bırakın meslek örgütleri, meslek örgütlerinin hak ve hukukunu koruyan adımlar atsın."