BAŞTAN belirteyim, hukuki gerekçelerimi birazdan anlatacağım: Bireysel başvuru hakkı Anayasa’ya uygundur ve gereklidir ama Anayasa Mahkemesi’ne iptal yetkisi vermek Anayasa’ya aykırıdır!
Duyduklarım doğruysa, bu taslak Anayasa Mahkemesi tarafından istenilmiş, hatta Anayasa Mahkemesi’nin ısrarıyla bu “iptal yetkisi” konulmuş!
“İktidar” kavgası siyasette oluyor da yargıda olmuyor mu?
Yargı içinde seçimler neden aylarca sürer? Yargıtay’la Anayasa Mahkemesi arasında elli yıldır “Yüce Divan yetkisi” kavgası neden vardır?
Anayasa ne diyor?
12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilen 148. maddede şu hüküm yer alıyor:
“Bireysel başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz...”
Hukuk teorisi, hukuk felsefesi, anayasanın ruhu gibi ‘soyut’ değerler bir tarafa... Yargıtay’ın ve Danıştay’ın “insan haklarını ihlal eden” kararlarını Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmesi, işte bu maddeye açık biçimde aykırıdır.
“Kanun yolları” nelerdir? Bir üst mahkemeye “itiraz”dır... Ve son, nihai merci olarak “temyiz”dir, yani Yargıtay ve Danıştay’ın bir mahkeme kararını doğru bularak onaylaması veya yanlış bularak iptal etmesidir.
Siz Anayasa Mahkemesi’ne, Yargıtay ve Danıştay’ın kararını “iptal” etme yetkisini verirseniz, Anayasa Mahkemesi’ne “kanun yolu” incelemesi yaptırmış olursunuz! Yargıtay ve Danıştay’ın üstünde bir “üst temyiz” mercii haline getirmiş olursunuz!
Halbuki, Anayasa’nın 148. maddesindeki hükme göre, Anayasa Mahkemesi “kanun yolları” kavramına giren konularda inceleme yapamaz, hüküm veremez...
Bunun sistemde yaratacağı kargaşa falan bir kenara... Anayasa’nın bu maddesine kesinlikle aykırıdır.
Referanduma sunulan metinde Anayasa Mahkemesi’nin “kanun yolu” incelemesi yapamayacağı açıkça yazılmıştı... Açıklamalarda bu yönde en ufak bir ima dahi yoktu...
Şimdi nereden çıktı bu “iptal yetkisi” sürprizi?!
Hukukçu yönünü bildiğim Sadullah Ergin’in de içine sindiğini sanmıyorum.
Meclis düzeltmeli
Anayasa Mahkemesi bunu iptal eder mi?
Eğer kendisi bu yetkiyi istemişse iptal eder mi acaba?!
Onun için, bu “iptal yetkisi”ne Meclis geçit vermemelidir.
“Varsın olsun...” demek uzun vadede ciddi sorunlara yol açar.
Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştikten sonra hükümet referandumda sözü edilmeyen yetkiler verdi, maaşlara ultra zam yaptı gibi bir görüş kamuoyunda yaygınlaşırsa!..
Evet, Yargı öteden beri “bir yönde taraflı”dır. Bunu ilk yazanlardan ve en çok yazanlardan biriyim... Ama bundan sonra zaman içinde “yargı öbür yönde taraflı hale geldi” imajı yaygınlaşırsa!.. Toplumda gerginlikler daha da artar ve ülkeyi yönetmeniz daha da zorlaşır.
Adalet Bakanı, Başbakan, Meclis Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın dikkatine sunuyorum bunu.
Vaz mı geçilmeli? Hayır taslak değiştirilmeli... Anayasa Mahkemesi’nin “insan hakları ihlali” saydığı bir adli veya idari kararı iptal yetkisi olmamalıdır! Sadece tespit yapmalı ve tazminata hükmetmelidir. Onun bu kararı, usulen “işlemin yenilenmesi” sonucunu doğurabilir, o başka bir konu, ayrı bir yazı konusu.
Bireysel başvuru konusunda Anayasa Mahkemesi AİHM gibi çalışmalı, daha fazla yetki verilmemelidir.