Amasra maden ocağı faciasına ilişkin hazırlanan fezlekede ‘olası kastla öldürme’ suçu unsurlarının oluştuğu kaydedildi.

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesi’nde 14 Ekim 2022’deki patlamada 41 işçi hayatını kaybetmişti. Patlamadan sonra, Sayıştay’ın 2019’da madenle ilgili uyardığı ortaya çıkmıştı.

Hükümet, yeterli tedbirlerin alınmadığı iddialarını reddederken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’sa patlamayı ‘kader’e bağlamıştı.

Patlamaya ilişkin hazırlanan fezleke, iddianame hazırlanması amacıyla Bartın başsavcılığına gönderildi.
Fezlekede, tutuklu bulunan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekçi, iş güvenliği ve eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural hakkında ‘olası kastla öldürme’ suçundan 42 kez, ‘olası kastla yaralama’ suçundan 10 kez ayrı ayrı olmak üzere toplamda 1080’er yıl hapis cezası talep edildi.

Diğer dördü tutuklu 20 şüphelininse ‘taksirle ölüme sebep olma’suçundan 15’er yıla, ‘taksirle yaralama’ suçundan üçer yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.

KUSURLAR SIRALANDI

Patlamada yaşamını yitiren madenci yakınlarından 106 kişinin müşteki olarak yer aldığı fezlekede, müessese müdürü Özdemir’in ‘patlamanın meydana gelmesine neden olan etkenlerden metan drenajı, havalandırma, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar’, işletme müdürü Ekmekçi ve işletme başmühendisi Tural’ın ‘kömür tozu, havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ile acil durumlara yönelik tatbikatlar’, iş sağlığı güvenliği ve eğitim şube müdürü Soylu’nunsa ‘havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ile acil durumlara yönelik tatbikatlar’la ilgili kusurlu bulunduğu belirtildi.

Fezlekede, maden ocağında ve işlerinde tecrübeli olan şüphelilerden Özdemir, Ekmekçi, Tural ve Soylu’nun, dahil oldukları yönetim ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamadan maden ocağında üretimin devam etmesine izin verdiklerine dikkat çekildi.

‘BİLİNÇLİ TAKSİRİ AŞTI’

Eksik ve tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren şüphelilerin kusurluluk düzeylerinin bilinçli taksir düzeyini aştığı, anlatılan eksiklikler ve aykırılıklar dolayısıyla meydana gelen sonuca kayıtsız kalıp olayı kabullendikleri vurgulanan fezlekede, böyle bir olayda öngörülmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen bir neticeden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından, gerçekleşen neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve ‘olası kastla öldürme’ suçunun unsurlarının oluştuğunun öngörüldüğü belirtildi.