Tarih 17 Aralık 1959.

Çoğunluğu üniversite öğrencisi olmak üzere Ankara, İstanbul ve Diyarbakır’dan 50 Kürt aydını tutuklandı!

İstanbul Harbiye binasının alt katında 40 hücre bulunduğundan aralarından 10 kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı! Tutuklu sayısını belirleyen ne isnat edilen suç, ne kişilerin görevi ve ne yargılamaydı.

Hücre sayısı!

1937 – 38 Dersim katliamından çıkmış olan Türkiye’de Kürt kelimesini ağza almak, dillendirmek, seslendirmenin neredeyse imkansız olduğu dönemlerdi.

1958'de General Abdulkerim Kasım, Irak’ta Kraliyet ailesine karşı darbe yapmış ve Cumhuriyeti ilan etmişti. Başarısız Mahabat Kürt Cumhuriyeti girişimi sonrası Sovyetler Birliği’ne sığınan Molla Mustafa Barzani, General Abdulkerim’in daveti üzerine Irak’a döndü. Kürtler yönetime desteklerini sundular.

Abdulkerim yönetimine karşı devirme girişimi sırasında Kürt silahlı kuvvetleri yönetimin yanında yer aldı. Kerkük’te isyanın bastırılması sırasında Türkmen kökenli insanlar da yaşamını kaybetmişti.

Bu haber, Irak’daki darbeden, esen demokrasi rüzgârlarından ve özellikle de Kürtlerin daha özgür davranmasından rahatsız olan Türkiye için bulunmaz bir şanstı!

Öyle ki Meclisteki tartışmalarda CHP vekili Asım Eren, Demokrat Parti hükümetine seslenerek, “aynıyla mukabelede bulunmayacak mısınız?” diye seslenmişti!

Öldürülen Türkmenlere mukabil Kürtlerin öldürülmesini öneriyordu!

Aslında Meclisin neredeyse tamamı bu istek içerisindeydi ancak 1955'te yaşanan ve ülke mozaiğini çatlatan 6-7 Eylül olaylarının gerek yurt içi gerekse yurt dışı olumsuz etkileri henüz geçmemişti. Bu nedenle de isteseler de bunu gerçekleştirme cesaretini gösteremiyordu.

Dışarıda itibar kaybedilmiş, yardımlar azalmıştı. Ekonomik olarak güçlükler yaşanıyor, DP (Demokrat Parti) iktidarı çıkış yolu arıyordu.

Milletvekili Asım Eren’in çirkin teklifini protesto etmek isteyen Kürt aydın çevresi bu anlamda bir bildiri hazırladı. 104 kişinin imzaladığı ve altına isim yerine Türkiye Kürtleri ibaresinin konulması devlet kademesinde tansiyonun yükselmesine neden oldu.

Diğer taraftan aranan bahaneler de bulunmuş oluyordu.

Daha sonraları MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı) adını alacak olan MEH (Milli Emniyet Hizmetleri) tarafından hazırlanan ve mahkeme tutanakları arasına da giren raporda bahanenin bulunduğu ve kullanılması gerekliliği vurgulanıyordu.

Rapora göre, 40-50 kişilik aydın, göze batan, öne çıkmış, tanınmış Kürt aydını, “Komünist Kürt Hareketi” olarak gösterilip tutuklanacak, böylece ABD’nin gözüne girilecek, dikkati çekilecek ve ekonomik destek alınabilecekti.

Aynı zamanda üniversitelerde yükselen Kürt kökenli aydın hareketi de bastırılmış, sindirilmiş olacaktı.

Bir taşla iki kuş vurulması planlanıyordu!

DP iktidarı tarafından kabul gören MEH raporu uygulamaya koyuldu.

İsim yerleri boş bırakılan tutuklama tutanakları Ankara, İstanbul ve Diyarbakır Emniyet müdürlüklerine yollandı. Emniyet birimlerince uygun görülen, öne çıkmış Kürt aydınları tutuklanacak, tutuklanan kişilerin isimleri tutuklama tutanaklarında boş bırakılmış yerlere yazılacaktı!

Öyle de yapıldı.

Sadece hücre sayısı hesaba katılmamıştı!

50 kişi tutuklanmış, tutuklama kararı veren makamın Ankara olmasına rağmen İstanbul Harbiye askeri binasına götürülmüş, bodrum kattaki tek kişilik hücrelere koyulmuştu.

Hücre sayısı 40 ile sınırlı olduğundan 10 kişi daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Hücreler sağlıksız koşullardaydı. Hastalıklar tedavi edilmiyor, adeta ölmeleri isteniyordu. Çoğunluğu hastalandı. İçlerinden M.Emin Batu, yakalandığı verem nedeniyle kan kusarak yaşamını kaybedip yargılanan sayısı 49 kişi kalınca da dava, özellikle de Kürt kelimesinin geçmemesi için “49’lar davası” ismini aldı.

Uzun süre ne iddianame hazırlandı ne de yargılama yapıldı.

27 Mayıs 1960'ta yaşanan Askeri Darbe sonrasında tüm siyasi tutuklular için af çıkarılmasına rağmen, bu çıkarılan af kapsamı içerisine sokulmayan 49'lar davası darbe sonrası devam etti.

İstanbul’dan Ankara askeri cezaevine nakledilen tutukluların yargılaması Ankara’da başladı.

Tutuklamadan 14 ay sonra başlayan yargılamada iddianame TCK’nın 125. Maddesine göre hazırlanmıştı. “Türkiye topraklarının bir kısmında Kürt devleti kurmaya teşebbüs” suçlamasıyla açılan davanın hükmü İdam’dı!

İddianame tutmadı. Hiçbir delile sahip olmayan, uydurma gerekçelerle tutuklanmış kişileri suçlayacak verisi olmayan mahkeme tamamının beraatına hükmetti!

Yapabilecekleri başka bir seçenekleri yoktu.

Kararda, bilirkişi olarak atanan ve “elverişli vasıta olmadan suçun teşekkül edemeyeceği” temelinde rapor veren Ankara Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Profesörü Faruk Erdem’in katkısı da büyüktü.

Savcılığın ısrarı sonucu TCK 141 ve 142. Maddeleri üzerinden “Komünizm propagandası ve devlete karşı suç işlemeye teşebbüs” iddiasıyla yeniden dava açıldı.

Yeniden açılan bu davada 15 kişiye 2,5 yılla 4 yıl arasında çeşitli cezalar verildi. Karar Askeri Yargıtay tarafından yaşanan zaman aşımı kuralı nedeniyle bozulup verilen hüküm kaldırıldı.

Cumhuriyet dönemi iktidarları, sorunlarını çözmek için hep Kürtleri ve "Kürt tehdidi'ni araç olarak kullandılar. 49'lar olayı da bunlardan biriydi. Ama sonuncusu değildi.

49’lar davası isim ve biçim değiştirerek bugün de halâ devam etmekte…

***

49’lar davasında yargılanan kişiler alfabetik sırayla şöyleydi:

Abdurrahman Efem Dolak

Ali Karahan

Canip Yıldırım

Cezmi Balkaş

Emin Kotan

Esat Cemiloğlu

Fadıl Budak

Faik Savaş

Ferit Bilen

Fevzi Avşar

Fevzi Kartal

Feyzullah Demirtaş

Halil Demirel

Halis Yokuş

Hasan Akkuş

Hasan Ulus

Haydar Aksu

Hüseyin Oğuz Üçok

İsmet Balkas

Koço Elbistan

M.Emin Batu (Göz altında yaşamını kaybetti.)

Medet Serhat

Mehmet Ali Dinler

Mehmet Aydemir

Mehmet Nazım Çiğdem

Mehmet Özer

Muhsin Şavata

Musa Anter

Mustafa Nuri Direkçigil

Mustafa Ramanlı

Naci Kutlay

Nazmi Balkaş

Necati Siyahkan

Nurettin Yılmaz

Ökkeş Karadağ

Örfi Akkoyunlu

Sahabettin Septioğlu

Said Elçi

Sait Bingöl

Sait Kırmızıtoprak (Dr. Şıvan )

Selim Kılıççığlu

Sıtkı Elbistan

Şerafettin Elçi

Şevket Turan

Turgut Akın

Yaşar Kaya

Yavuz Çamlıbel

Yusuf Kaçar

Ziya Acar

Ziya Şerefhanoğlu

________________________________

Bu yazı aşağıda bulunan kaynaklardan derlenerek yazılmıştır.

http://www.nasname.com/a/tarihte-49lar-olayi-

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/avni-ozgurel/kurt-sorununda-kavsak-49lar-davasi-972402/