Yunanistan'da en az 91 can alan yangın felaketinin siyasi sorumluluğunu Başbakan Aleksis Çipras üstlenirken hayatını kaybeden iki kişinin yakınları devlet yetkilileri, itfaiye ve polisi mahkemeye verdi.

Yunan başkenti Atina'nın yazlık bölgesi Mati'yi vuran yangın felaketinde evlerinden kaçmaya çalışırken alevler arasında sıkışan ve yanarak can veren 70 ve 73 yaşlarındaki iki öğretmenin yakınları yargıya başvurdu.

Devasa bir felaketin sözkonusu olduğu belirtilen dava başvurusunda, yetkililer, itfaiye ve polise, ihmal, kasıtsız adam öldürme, fiziksel zarar verme, suç boyutuna varan şekilde insanları tehlikeye maruz bırakma, kundaklama ve başka suçlamalar yöneltildi.

Reuters’a konuşan bir adliye kaynağı, çiftin yangından iki gün önce kızlarının düğününü yaptığını söyledi. Gelinin 70 yaşındaki öğretmen babasının önce evlerinin garajından çıkamadığı, eşinin ise ABD'den gelen akrabalarıyla plaja ulaşmaya çalıştığı belirtildi. Ancak çiftin cansız bedeni evlerinden 400 metre uzakta bulundu.

SAVCILIK SORUŞTURMASI YÜRÜTÜLÜYOR

Savcı Varvara Gnesouli ise yangının önlenmesinden ve kontrol altına alınmasından sorumlu bir dizi devlet kurumunun yöneticisinin ifadelerini alıyor. Savcı, yetkililerin yangından ve ölümlerden ilk ne zaman haberdar olduğunu öğrenmek için bir dizi devlet kurumu arasında yapılan temasları incelemek üzere iletişim verilerine erişim istedi.

Bu arada Gazete Duvar'dan Nikolaos Stelya'nın haberine göre Atina Üniversitesi’nden uzmanlar yangınla ilgili bilirkişi önraporu hazırladı. Önraporda hükümete sert eleştiriler yöneltildi.

'YETKİLİLER HALKI ZAMANINDA UYARMADI'

Buna göre yetkililer halkı zamanında uyarmadığından halkın tehlikeyi fark ettiğinde harekete geçmek için neredeyse hiç zamanı kalmamıştı.

Bölgedeki dar sokakların ve çok sayıda çıkmaz yolun denize kaçış yollarını bloke ettiğini belirten rapora göre şehir planlaması yapılmamış bir yer olan Mati’de büyük kamusal alanlar bulunmaması da yüksek ölüm oranına katkıda bulundu.

Sahil şeridinin doğal şekli de denize erişimi zorlaştırdı. Raporda, ''Bu durum, düşük görüş açısı ve nefes darlığına yol açan atmosferle birleşerek, çok sayıda insanın çıkış yolu bulamamasına büyük ölçüde katkıda bulundu'' denildi.