Midyad’ta kaldığı öğrenci yurdunda hocasının cinsel şiddetine maruz kalan C.A. adlı çocuğun ailesine yönelik tehditlere karşı dayanışma çağrısı yapan Av. Reyhan Yalçındağ, ‘YİBO’larda (Yatılı İlköğretim Bölge Okulu) sistemli olarak çocuklara cinsel istismar ve fiziki şiddet uygulanıyor’ dedi. 

Bölgede yaşanan tecavüzlerin sistemli ve Kürt sorunundan bağımsız olmadığının altını çizen Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, “YİBO’larda çocuklar sadece cinsel istismara maruz kalmıyor. Çok yaygın olarak fiziki şiddet de görüyor” dedi. Birçok YİBO’da gerçekleşen cinsel istismara, kadın örgütleri başta olmak üzere herkesi duyarlılığa çağıran Yalçındağ, “Cinsel şiddete uğrayan çocukların ailelerine ‘davadan vazgeçin’ tehditlerine karşı da onlarla sürekli dayanışma içinde olmalıyız” dedi.

Bölgede devlet güçleri tarafından artan taciz ve tecavüzler gündemdeki yerini korurken, taciz ve tecavüz vakalarıyla ilgili açılan davalardanuce_13072013-193112-1373736672.39 ise yargı tecavüzcüler aklanmaktan geri durmuyor.

Mardin'in Midyad ilçesinde C.A’nın, kaldığı cemaatin öğrenci yurdunda, hocası tarafından cinsel istismara uğramasına ilişkin iki gün önce görülen davanın duruşmasında, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilerek, duruşma ertelendi. Bölgede yaşanan tecavüzlerin sistemli olduğunun ve bu tecavüzlerin Kürt sorunundan bağımsız olmadığının altını çizen Avukat Reyhan Yalçındağ Baydemir, Sêrt’te ve bunun yanı sıra birçok YİBO’da gerçekleşen cinsel istismarın yoksullaştırma politikalarıyla doğrudan ilgili olduğunu belirtti.

YİBO’LAR İNCELENMELİ

Onlu yaşlardaki çocukların gördükleri eğitim döneminde aileleriyle birlikte yaşamalarının çocuklara daha sağlıklı bir ortam sağlayacağını belirten Baydemir, “Bu çocuklar sadece cinsel istismara maruz kalmıyorlar, ama en ufak bir gerekçe ile fiziken dövülme gibi vakalar da yaşanıyor. Yine YİBO’ların kuruluş gerekçelerine baktığımız zaman, diyelim ki Kürdistan’da kaç tane YİBO var, Çewlîg’de 3 tane var, ama Çewlîg’in 3 katı nüfusa sahip Kastamonu’da neden sadece bir tane YİBO var” diye sordu. Yalçındağ Baydemir, göçe zorlanan, köyleri yakılan ve yoksullaştırılan ailelerin çocuklarını YİBO’lara göndermek zorunda kaldığını ifade etti.

C.A’nın aslında çok başarılı bir çocuk olduğunu dile getiren Baydemir, C.A’nın Anadolu lisesini kazandığını, ancak daha iyi bir eğitim alması için Cizre’den yatılı okula gönderildiğini ifade etti. Devletin yurttaşları kendine bağlayarak asimile etmeye çalıştığını söyleyen Baydemir, şunları dile getirdi: “Bu tür yerlerde askeri kışla mantalitesi var. Bugün iktidardakinin adı AKP olabilir, ama mantalite aynıdır.

C.A’NIN AİLESİNE TEHDİT

Cinsel istismar vakasının yaşandığı yurdun halen açık olduğuna değinen Baydemir, herhangi bir bakanlığın yurda müfettiş göndermediğine dikkat çekti. Yurtta Kuran kursu hocasının sözleşmeli kaloriferci olarak gösterildiğini kaydeden Baydemir, bu kişinin çocuklara porno filmler izlettirdiğini ve onlarla burun buruna yaşadığını aynı zamanda çocuklara şiddet uyguladığını da vurguladı. Baydemir, yaşanılan olayda yurt müdürünün birinci dereceden sorumlu olduğunu, ancak müdürün elini kolunu sallayarak gezdiğini dile getirerek, savcılık makamının delillerin toplanması noktasında da birçok eksik uygulamaya imza attığına dikkat çekti.

Yaşanılanların Türkiye’nin de kabul ettiği Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olduğunu ifade eden Baydemir, “Midyat polisi hakkında da suç duyurusunda bulunduk. Davaya gelen çocukları köşelere çekip ‘davanızı geri alın’ diyorlar. Yani çocuğun ailesinin direnci ile alakalı. Ve yalnız olmadıkları duygusunu onlara vermediğimizden kaynaklıdır” diye konuştu. Baydemir, Kürt kadın hareketinin de bu anlamda daha fazla örgütlenmesi gerektiğini ve suçluların ortaya çıkarılması gerektiğini belirtti.

Kaynak: Özgür Gündem