Asker Hakları Platformu tarafından hazırlanan "Zorunlu Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri" raporunda her 12 askerden birisinin intiharı düşündüğü, asker intiharlarının sivil intiharlarından 2,5 kat fazla olduğu ve asker hakları ihlallerinde en üst sırada Ankara'nın yer aldığı kaydedildi. Raporda, TSK sivil denetime açılmadıkça insan hakları ihlallerinin süreceği de vurgulandı.

Asker Hakları Platformu tarafından hazırlanan "Zorunlu Askerlik Sırasında Yaşanan Hak İhlalleri" adlı raporun ikincisi Taksim Hill Otel'de düzenlenen basın toplantısı ile açıklandı. 2012 Nisan ayı ile 2013 Mayıs ayı arasında yaşanan hak ihlalleri ve yapılan başvuruların yer aldığı raporun açıklandığı toplantıya Asker Hakları Platformu'ndan Kerem Çiftçioğlu, Tolga İslam ile TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Ayhan Sefer Üstün katıldı.

Toplantıda ilk söz alan Tolga İslam, kendilerine hak ihlali yönünde yapılan başvurularda da artış olduğunu ifade etti.

Raporda yer alan başlıkların, "Kötü muamele, disiplin, sağlık hakkı, intihar ve şüpheli ölüm, kalıcı veya geçici psikolojik sorunlar" şeklinde olduğunu ifade eden Kerem Çiftçioğlu ise, oluşturulan ilk raporda, 432 askerin yaptığı başvurunun olduğunu, ikinci raporun ise 653 başvuruyu içerdiğini belirtti. Çiftçioğlu bu raporun da TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu'na sunulduğunu ifade etti.

Zorunlu askerlikte yaşanan hak ihlallerine ilişkin kendilerine başvuran 632 askerden 54'ünün intiharı düşündüğünü söyleyen Çiftçioğlu, askerde yaşanan 36 ölümün şikayet konusu olduğunu aktardı. Bu 36 ölümün 24'ünün şüpheli intihar vakası olduğunu belirten Çiftçioğlu, 6 ölümün kötü muamele ve tedbirsizlik sonucu intihardan dolay gerçekleştiğini, 2 ölümün intihardan dolayı, 3 ölümün "eğitim zayiatı" olarak belirlendiğini ve 1 ölümün ise darp sonucu yaşandığını söyledi.

Çiftçioğlu, paylaştığı bu verilerin dışında TSK'nın, intihar ve şüpheli ölümlerle ilgili olarak, 'Asker ve sivil intiharların sebepleri paraleldir' şeklindeki açıklamasına da tepki gösterdi. Çiftçioğlu, "12 askerden biri intiharı düşünüyor. Sivilden gelen problemlerle ilgili bizim sorumluluğumuz yok demek, bir devlet kurumu için sorunlu bir yaklaşım. Askerdeki intihar vakaları, sivil intihar oranından iki buçuk kat daha fazla" şeklinde konuştu.

Askerde, "orantısız cezaların" da hak ihlallerinin önemli bir sebebi olduğuna dikkat çeken Çiftçioğlu, bu konudaki başvuruların bir önceki orana göre, 3 kat artış gösterdiğini belirterek, "Yer yer ağır şiddete dönüşen ve ölüme sebebiyet verebilen orantısız cezaların önüne geçilmesi yolunda, disiplin koğuşlarının kaldırılması en önemli ve olumlu reform olacak" diye belirtti. Çiftçioğlu, kötü muamele ve şiddetin çoğunlukla rütbeliler tarafından keyfi olarak yapıldığını da sözlerine ekledi.

Çiftçioğlu, sağlık alanında da ciddi hak ihlallerinin yaşandığının altını çizerek, bu konuda sağlık sorununu dile getiren askerlere şüpheyle yaklaşıldığını ifade etti. Asker intiharları konusunda TBMM tarafından yeterli bir sivil denetim gerçekleştirilemediğini aktaran Çiftçioğlu, "Bu konuda verilen soru önergeleri, keyfi ve yetersiz cevaplarla sonuçlanıyor. 18 adet araştırma önergesi ise reddedildi" diye belirtti

İhlallerin etkin soruşturulamadığını dile getiren Çiftçioğlu, "cezasızlığın" önemli bir sorun olduğuna vurgu yaparak, "Şikayetlerin neredeyse tamamında asker aileleri, 'Kovuşturmaya yer olmadığı' cevabıyla karşılaşıyor. Soruşturmalar oldubittiye getiriliyor. Askeri mahkemeleri yürütenler asker oldukları için bağımsızlık sorunu yaşanıyor ve soruşturma mağdurlardan uzak yürütülüyor" şeklinde konuştu.

Rapordaki istatistiki verileri aktaran Çiftçioğlu, başvuruda bulunan askerlerin yüzde 42'isinin hakaretten, yüzde 30'unun dayaktan, yüzde 28'inin orantısız cezalardan, yüzde 24'ünün sağlık hizmeti alamamaktan, yüzde 14'ünün aşırı fiziksel aktiviteye zorlanmaktan yüzde 14'ünün tehdit edilmekten, yüzde 7'sinin rütbeli personelin şahsi işlerine koşturulmaktan, yüzde 7'sinin ise uykusuz bırakılmaktan şikayetçi olduğu bilgisini verdi. Zorunlu askerliğe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çiftçioğlu, zorunlu askerliğin kaldırılması gerektiğini belirterek, Kamu Denetçiliği Kurumu'nun asker hakları konusunda etkin rol oynaması gerektiği önerisinde bulundu.

Ardından TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Ayhan Sefer Üstün söz aldı. Raporun, sivil bir örgüt tarafından hazırlanmasının önemli olduğunu belirten Üstün, "Böyle bir rapor resmi kurum tarafından hazırlansaydı şüpheyle yaklaşılabilirdi ama bu rapor sivil bir platform tarafından hazırlandığı için değerli" yorumunda bulundu.

Zorunlu askerlik sürdükçe hak ihlallerinin süreceğini belirten Üstün, "Ancak Türkiye'nin şartları zorunlu askerliği zorunlu kılıyor. Ben zorunlu askerliğin kademe kademe indirilerek profesyonel askerliğe geçişinin sağlanması kanaatindeyim" diye belirtti.

Önerisinin de zorunlu askerliğe alternatif olarak, "Kamu hizmeti" olduğunu belirten Üstün, bu konuda herhangi bir çalışmanın da olmadığı bilgisini verdi. Cezaevleri karakol veya kışlalarla yaşanan hak ihlallerinin çözümüne ilişkin kamera sistemini savunan Üstün, "İzmir'de karakolda bir kadına tokat atıldı Sayın Cumhurbaşkanı'na kadar herkes kınadı. Bu çok önemli bunun kameralara yansıması çok önemli" dedi.

Üstün, cezaevlerinde uygulanan çıplak aramalara ilişkin de "Çıplak aramaları Avrupa'daki bazı ülkelere sorduk. Onlar da 'tabi ki bizde de var' dedi. Ancak bunun, bol ameliyat elbisesi gibi kıyafetlerin giydirilerek yapılması gibi çalışmalarımız var. Bu da yaygınlaşarak devam edecek" ifadelerini kullandı. (Diha)