İzmir’deki Gediz deltasından geçmesi planlanan otoban projesi için verilen “olumlu çevresel etki değerlendirme” kararı mahkeme tarafından durduruldu. Yaşam savunucularının karşı çıktığı Körfez Geçiş Projesi’nin iptali İzmir’e Sahip Çık Platformu tarafından flamingoların zaferi olarak değerlendirildi.

Evrensel’den Metehan Ud’un haberine göre, Çiğli ile Narlıdere ilçelerini birleştirmesi planlanan İzmir Körfez Geçiş Projesi’nde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilerek projenin yapılmasını önünü açan ‘Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu’ kararının iptali için açılan davada mahkeme ara kararını açıkladı. TMMOB, EGEÇEP, Doğa Derneği ve 85 vatandaşın açılan davada İzmir 3’üncü İdare Mahkemesi, bilirkişi raporunun yönünde davranarak yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Mahkeme kararında dava konusu ÇED raporu ve eklerinde, projenin İzmir Körfezi’ne dair etkileri hakkında detaylı değerlendirmelerin olmadığı vurgulandı.

Kararda, floristik verilerin sağlıklı olarak hazırlanmadığı, proje uygulama alanında ortaya çıkabilecek habitat ve lokalite kayıpları ile ilgili detaylı bir değerlendirmenin yer almadığı, ÇED projesinde verilmiş olan jeolojik bilgilerin çok genel ve küçük ölçekli olduğu, projeye özel detay haritalama ve zemin etüd çalışmaları içermediği, projenin temelini oluşturan zemin bilgisiyle ilgili net bir bilgi olmadığı, ÇED projesinde verilmiş olan fay hatlarının güncel literatür bilgilerini içermediği, batırma tünel ile geçiş yapılan İnciraltı bölümünün aktif fay hattı zonundan geçmekte olduğu ve bu kısımdaki bağlantı contalarının olası bir depremde beklenen yatay ve düşey deplasmanları tolere edebilecek kapasiteye sahip olup olmadığıyla ilgili raporda detay verilmediği belirtiliyor.

DOĞA KORUMA ALANI

İnşaat çalışmalarından kaynaklı Gediz Deltası’ndaki canlı hayatının olumsuz etkileneceğinin de eklendiği kararda “ÇED raporunda toplamda 19 milyon 870 bin 542 metreküp tarama çalışması yapılacağının belirtildiği, ancak bu miktardaki malzemenin özelliği bilinmeden, nasıl bertaraf edileceğine ve bu faaliyetlerin İzmir Körfezi ekosistemine yapacağı etkilere ilişkin değerlendirmelerin yetersiz olduğu, projenin koruma alanları ve Gediz Deltası sulak alanı üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin yeterince incelenmediği anlatıldı.

Kararda “İzmir Körfezi Geçişi Projesi’nin il ya da bölge düzeyinde bir planın stratejisi olarak üretilmemiş olması nedeniyle planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı, projenin kuzey aksının çok önemli bir doğa koruma alanı içerisinden geçtiği, bölgede uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanların ve farklı koruma statülerinin bulunduğu, güzergahın güney bölümünde de tescil altına alınmış koruma statülerinin ve korunacak tarım alanı olarak belirlenmiş bir kent bölgesinin yer aldığı, koruma statüleri açısından ortaya konan güzergahın mevzuatla uygun olmayan bir öngörü olduğu dikkate alındığında, dava konusu “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” denildi.