Avustralya’daki insan hareketlerinin aydınlatılmasına yardımcı olan çok sayıda alandan biri de Pilbara’da.

Havalar ısındıkça, insanlar kendilerini evlerinden dışarı atıp bir araya gelerek çok eski bir geleneği uygulamaya koyulurlar: dışarıda yemek pişirmek. Laura Geggel’in bildirdiği üzere, arkeologlar geçtiğimiz günlerde, bu uygulamanın antik bir örneğini gün yüzüne çıkardı. Araştırmacılar, Batı Avustralya’daki ücra bir kaya sığınağında, bir kamp ateşinin ve 20.000 yıl önce gerçekleşmiş olması muhtemel bir kanguru ziyafetinin kalıntılarına rastladı.

Perrin Margaryan'ın arkeofili'nde yer alan haberine gör, bulguların rastlandığı alan, hali hazırda maden şirketi BHP Billiton tarafından kiralanan bir bölge olan Hamersley Sıradağları’ndaki Pilbara’da yer alıyor. Avustralya Yayıncılık Şirketi’nden Karen Michelmore’a göre, BHP’den içinde Aborjin toprak sahipleri de bulunan bir grup mesahacı yaklaşık on yıl önce madencilik çalışmalarının başlamasından evvel alanı ölçümlerken küçük bir mağara bulmuştu. Birkaç yıl sonrasında yapılan test kazısında içlerinden bazıları 32.000 yıl öncesine tarihlendirilen ve bölgede ele geçirilen en eski eserler arasında yer alan taş aletler gün yüzüne çıkarılmıştı.

Alan şu an, bölgedeki doğal antik alanlar üzerinde önde gelen uzmanlardan biri olan Michael Slack’in yönettiği Scarp Archaeology ve BHP’nin eşliğindeki bilim insanları tarafından kazılmakta. Ekip şu ana kadar yüzlerce taş aletin yanı sıra kanguru kemiklerinin de bulunduğu bir kamp ateşine ait kalıntıları gün yüzüne çıkardı.

Kömürün radyokarbon tekniğiyle tarihlendirilebilmesi araştırmacılara bu kanguru ziyafetinin ne zaman gerçekleştiğini belirleme fırsatı sunuyor. Araştırmacılar numuneleri analize gönderdi, ancak Michelmore’un belirttiğine göre Slack, konumuna ve çevredeki taşlara dayanarak kalıntıların en az 20.000 yıllık olduğunu tahmin ediyor.

Ekip ayrıca, kanguru etini kesmekte kullanıldıklarına dair izler bulmak için taş aletleri de analiz edecek.

Hamersley kaya sığınağı, Pilbara bölgesindeki tek önemli alan değil. Geçtiğimiz yedi yıl boyunca, Slack ve ekibi arkeologların Avustralya’daki insan yerleşimleri hakkında bildiklerinin üzerinden geçerek bölgedeki 200 kaya sığınağında ölçümleme ve kazı çalışmaları yaptı.

Slack, “Aborjinlerin Pilbara’nın içlerine yaklaşık 40.000 yıl önce geldiğini biliyoruz, fakat bu noktadan sonra onlara ne olduğunu bilmiyoruz” diyor.

İnsanların görece daha elverişli kıyılardan çok daha zorlayıcı iç kısımlara neden ve nasıl geldikleri de dâhil cevaplanamamış hala birçok soru bulunuyor. “Kanımca, Pilbara bu soruya bir cevap bulunabilecek yerlerden biri. Bu çalışma, Aborjinlerin Avustralya’ya yerleşmeleri ve eski zaman uğraşlarına dair anlayışımız açısından çok büyük bir etkiye sahip” diyor.

Avustralya’daki insanlık tarihi halen tartışılmakta. Geçtiğimiz yaz yayımlanan bir araştırma, Kuzey Avustralya’da yer alan Kakadu Milli Parkı’ndaki bir kaya sığınağının daha önce düşünüldüğünden çok daha erken yani 65.000 yıl önce iskân edildiğini ortaya çıkardı. Ele geçirilen eserlerin son Buzul Çağı’na, 18.000 ila 28.000 yıl öncesine uzandığı kanguru ziyafeti yapılan alan, bu kadar eski değil. Ancak Slack,sürekli yeni keşiflerin yapıldığını söyleyerek “Bu, bir saat hatta bir dakika sonra karşınıza neyin çıkacağını bilmediğiniz işlerden biri. Tüm gün çalışıp hiçbir şey bulamayabilirsiniz, ancak elinizdeki küçük küreği yere vurup ta bir şeye denk geldiğinizde yaşadığınız heyecan paha biçilemez” diyor.