Susurluk kazasıyla ilgili suskunluğunu koruyan Veli Küçük'e geçmişin gizli kalmış ilişkileri sorulacak.

Ergenekon davasına bakanİstanbul13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin talebi üzerine TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı, Ergenekon adının ilk olarak resmi bir şekilde geçtiği 800 sayfalık TBMM Susurluk Raporu ve eki olan 2100 sayfadan oluşan 14 sorgu tutanağını mahkemeye yolladı.

Mahkemenin raporu ve tüm ek tutanaklarını inceledikten sonra o dönem ifade vermeye gitmeyen Veli Küçük'ün de bu kapsamda ifadesine başvurulacağı belirtildi. O dönem TBMM Araştırma Komisyonu'nun başında olan Mehmet Elkatmış, Ergenekon davasının bir dönemde kalan karanlık olayları aydınlatacağını dile getirdi.

Susurluk kazası, Topal cinayeti ve şeytan üçgenindeki faile meçhullere ilişkin Veli Küçük'e soruları olduğunu belirten Elkatmış, özellikle Susurluk kazasından dakikalar önce Abdullah Çatlı ve Ayhan Akça ile yaptığı telefon konuşmalarını sormak istediğini, bu sorulardan biri bile aydınlanması durumunda gerisinin çorap söküğü gibi geleceğini söyledi.

ÇETENİN KARA PARALARI NASIL AKLANDI

Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yazılı talebi üzerine TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesi Başkanlığı, Ergenekon adının ilk olarak resmi bir şekilde geçtiği 800 sayfalık TBMM Susurluk Raporu ve eki olan 2100 sayfadan oluşan 14 sorgu tutanağını mahkemeye yolladı. 20 Temmuz 2011 tarihli TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan imzasını taşıyan üst yazıda, “Yasa dışı örgütlerin devletle olan bağlantıları ile Susurluk'ta meydana gelen kaza ve arkasındaki ilişkilerin aydınlığa kavuşturulması amacıyla kurulan Mecli Araştırma Komisyonu çalışmaları kapsamında Hakkı Yaman Namlı adlı kişinin ifadesine başvurulmamıştır. Diğer ifadeler ektedir” denildi. Üst yazıda ifadesi alınmayan Hakkı Yaman Namlı'nın öldürülen MİT elemanı Tarık Ümit'in ortağı olduğu ve çetenin kara paralarını akladığı iddia ediliyordu.

DÖNEMİN KİRLİ İŞLERİ BİRBİRİYLE BAĞLANTILI

O dönem TBMM Araştırma Komisyonu'nun başında olan Mehmet Elkatmış STAR'a yaptığı açıklamada, “O dönem yaşanan Susurluk kazası, Ömer Lütfi Topal cinayeti ve daha birçok olay hep bir biriyle bağlantılı. Ergenekon Davası'nda bunlardan biri aydınlanırsa gerisi çorap söküğü gibi gelir” dedi. Elkatmış, emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün Susurluk olayıyla ilgili ifadesinin alınması gerektiğini belirterek, “Biz o dönem Veli Küçük'ü çağırdık ancak Genelkurmay ifadeye gelmesine izin vermedi. Ergenekon Davası'na bakan mahkeme Veli Küçük'e Susurluk kazasından dakikalar önce Abdullah Çatlı ve Ayhan Akça ile yaptığı telefon konuşmalarını, Ömer Lütfi Topal'ın infazı, Behçet Cantürk ile Savaş Buldan'ın öldürüldüğü faili meçhul şeytan üçgeni cinayetlerini sormalı. O dönem Veli Küçük o bölgeden sorumluydu” diye konuştu.

STAR GAZETESİ / Helin Şahin