Ercan Jan Aktaş / Demokrat Haber

Akdeniz Vicdani Retçi Buluşması Kıbrıs’ta, tel örgüler, duvarlar, duvarların arkasında askeri kışlalar, polis geçiş noktaları arasından geçilerek gelinen toplantı yerinde ikinci gününde devam etti. 

Kurulan sistem tarafından ölüme terk edilen onlarca tarihi binanın arasında sonradan yapılan prefabrik yapıda toplantının devam ediyor olması da başka bir derin mesele.

Mısır, Filistin, İsrail, Kıbrıs, Yunanistan, İngiltere, Almanya ve Türkiye’den vicdani retçi, anti-militaristlerin Akdeniz buluşması Kıbrıs ‘ara bölge’de ikinci gününe bu şekilde girdi.

Bir yandan Türkiye’den giden vicdani retçiler Türk polis noktasındaki kontroller ile toplantının yapıldığı alana geçerken, diğer yandan da başka ülkelerden gelenler Güney Kıbrıs polis noktasından geçerek geldiler. Bir buluşma, iki kesim, bir ara bölge. Kıbrıs’a ilk gelen bizler için anlaması/anlatması oldukça güç bir durum.

Farklı grup ve yapıların birbirlerini tanımaları ile geçen ilk günün ardında ikinci gün ilk oturumu Toplumsal Cinsiyet üzerine bir tartışma ile başladı.  İlk etapta Toplumsal Cinsiyet nedir, güç ile ilişkisi, günlük yaşamdaki etkileri nelerdir üzerine tartışma başlatıldı. Devamında buluşmaya gelen yapı ve gruplarda nasıl görülüyor üzerinden yürütülen tartışmalardan sonra bir ilk olarak iki gün daha sürecek her oturum için ayrıca Toplumsal Cinsiyet konusunda da birer kişinin gözlemci olması kararlaştırıldı.

Devamında bireyler bu buluşmada neler beklediklerini paylaştılar.

İkinci oturumda Filistin, İsrail, Mısır, Kıbrıs, Türkiye ve Yunanistan’dan vicdani retçiler kendi ülke deneyimlerini paylaştılar. Özellikle de her bir ülkedeki militarizmin ne denli örgütlü bir güç olduğuna dikkat çekildi. Ülkeler farklı farklı olsa da zorunlu askerliğe karşı itirazda hemen hemen hepsinin yaklaşımın aynı olduğu anlatıların ortak noktalarından birini teşkil etti. Bu gerçeklerden hareketle karşı mücadelenin de birlikte ve ortaklaşa olması halinde daha etkili olabileceği ifade edildi.

Öğle arasından sonra ise gruplara ayrılarak bütün bu ülke deneyimleri arasındaki ortak ve farklı yanlar üzerinde tartışmalar sürdürüldü.

Yarın da ilerisi için yapılacak mücadele taktikleri, dayanışma ve yeni eylem ve etkinlikler üzerinde yürütülecek tartışmalar ile devam edecek.

Gün içinde farklı ülkelerden gelenlerden buluşmadan ne beklediklerini konuştuk:

Tegiye(YKP-FEM/Kıbrıs): 24 Aralık 2013 tarihinde Murat Kantlı’nın Askeri Mahkeme’de devam eden duruşmasında vicdani reddimi açıkladım. Militarizmin dayattığı kadınlık hallerini reddediyorum. Devletin kışlaya göndereceği bir çocuğu onlar için doğurmayacağım. Bütün kadınlık hallerini reddediyorum.

Bu buluşmada diğer ülkelerden gelen arkadaşların deneyimlerini merak ediyorum, öğrenmek istiyorum. Bu şekilde bizi nelerin beklediğini daha iyi anlamaya çalışacağım.

Michael (Filmpro/İngiltere): Vicdani ret konusunda çalışıyorum. Daha önce Türkiye’deki vicdani retçilere dair bir film yaptım. Şimdi ise İsrailli vicdani retçiler üzerine bir çalışma yapacağım. Farklı ülkelerdeki deneyimleri gözlemek için buradayım.

Hitham Alkashif, Ahmed Hassan, Asmaa Ali (No to Compolsury Military Service /Mısır): Mısır’da çok fazla ordu propagandası var. Okullarda Milli Güvenlik dersi var, bu dersleri de bir asker veriyor.

Biz özellikle Türkiye ve İsrail’deki durumları merak ediyoruz. Buluşmaya gelen ülkelerdeki vicdani retçi birey ve örgütler ile ilişki geliştirmek ve ileride birlikte hareket etmek istiyoruz.

Naom (New Profile/İsrail): İsrail’deki vicdani retçiler olarak yaşadığımız bir sürü problem var. Diğer ülkelerde bu sorunların nasıl yaşandığını merak ediyoruz. Hem başka ülkelerin bu deneyimlerini öğrenmek ve hem de ileride birlikte neler yapabiliriz bunları paylaşmak isterim.

Rafat, Maisan, Mona (Orfod=Refuse/Filistin): Diğer ülkelerden gelen vicdani retçi arkadaşların hikâyelerini merak ediyoruz. Bunları paylaşmalarını bekliyoruz. Yaşadıklarımız ile karşılaştırmak istiyoruz.