Türkiye, "Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi"ni getiren anayasa değişikliğini oylamak için 16 Nisan’da referanduma gidiyor.

Siyasi partiler ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün son mitinglerini yaptı.

Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulmasına yönelik siyasi partilerin propaganda dönemi saat 18.00'de sona erdi ve yayın yasakları başladı.

Melis Yüksel'in DW Türkçe'deki haberine göre, Türkiye'de bugüne kadar kaç referandum yapıldı, sonuçları neler oldu? Tarih, halkın her zaman iktidarın beklentileri doğrultusunda karar vermediğini gösteriyor.

Türkiye’de şimdiye kadar, 1961 ve 1982 anayasaları, 2007 ve 2010 anayasa değişiklikleri ve 1987 yılında yasaklı siyasetçilerin yeniden siyaset sahnesine dönmesine dönük referandumlarda halk ‘Evet’ oyu vermişti.

Sonucu ‘ret’ çıkan tek referandum ise 1988 yılındaki kısmi anayasa değişikliği teklifinin oylanmasıydı.

1961 ANAYASASI

27 Mayıs darbesinin ardından kurucu meclis tarafından hazırlanan anayasa 9 Temmuz 1961 yılında halkoyuna sunuldu. Çift meclisli bir yasama organı öngören anayasa kişi hakları, sosyal ve ekonomik haklar ve siyasal haklar yelpazesini genişletiyordu. Anayasa Mahkemesi’nin kurulmasının yanı sıra üniversite ve TRT’ye de özerklik sağlanıyordu.

Katılım oranı yüzde 81 olan referandumda ‘Evet’ oyları yüzde 61.7, ‘Hayır’ oyları ise yüzde 38.3 seviyesindeydi.

1982 ANAYASASI

12 Eylül 1980 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri darbeyle ülke yönetimine el koyduktan sonra yasama ve yürütme yetkilerini devralan Milli Güvenlik Konseyi (MGK) 29 Haziran 1981 tarihinde kurucu meclis oluşturulmasına karar verdi.

15 kişilik komisyonca hazırlanan anayasada geçici birinci madde Kenan Evren’in cumhurbaşkanlığı görevini üstleneceğini düzenliyordu.

Katılım oranı yüzde 91.3 olan referandumda ‘Evet’ oyları 91.4, ‘Hayır’ oyları ise yüzde 8.6 seviyesindeydi.

1987’DE SİYASİ YASAKLAR KALKTI

Türkiye’de seçmenler 1987 yılında 1982 Anayasası’nın geçici 4’üncü maddesinin kaldırıp kaldırılmayacağı konusunda karar vermek için sandık başına gitti.

Söz konusu madde 1980 darbesiyle feshedilen meclisin üyesi milletvekilleri ve senatörlere beş yıllık, iktidar ve ana muhalefet partilerinin kimi üyelerine yönelik olarak 10 yıllık siyasi faaliyet yasağı getiriyordu.

Katılımın yüzde 93.6 olduğu referandumda yüzde 50.2 ‘Evet’ derken, yüzde 49.8 ‘Hayır’ dedi.

1988’DE SANDIKTAN ‘HAYIR’ ÇIKTI

1987’de siyasi yasakların kalkması sonrasındaki ilk genel seçim 29 Kasım 1987’de yapıldı. ANAP sandıktan birinci parti olarak çıkmasına rağmen oyları yüzde 45.1’den yüzde 36.3’e düşmüştü.

ANAP yerel seçimlerin gerçekleşeceği oy kaybının artacağı endişesiyle Anayasa’nın 127’nci maddesinde değişiklik yapılması ve yerel seçimlerin bir sene öne alınarak 13 Kasım 1988’de yapılmasını teklif etti.

Yüzde 88.8 katılımın olduğu referandumda ‘Evet’ oyları yüzde 35’te kalırken, ‘Hayır’ oyları yüzde 65 seviyesindeydi. Böylece yerel seçimler erkene alınmadı.

2007 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

21 Ekim 2007’de halkoyuna sunulan anayasa değişikliğinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, görev süresinin yedi yıldan beş yıla indirilmesi, ikinci dönem seçilebilmesinin önünün açılması, milletvekili seçimlerinin beş yıl yerine dört yılda bir yapılması ve meclis toplantı yeter sayısına ilişkin değişiklikler öngörülüyordu.

Yüzde 67.5 oranında katılımın olduğu referandumda ‘Evet’ oyları 69, ‘Hayır’ oyları ise yüzde 31 seviyesindeydi.

2010 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

2010 yılında hazırlanan anayasa değişikliği ile Anayasa Mahkemesi, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda yeniden yapılanmaya gidilmesi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru imkanı tanınması, siyasi partilere ilişkin kapatma ve devlet yardımlarından yoksun bırakma kararları için karar yeter sayısı artırılması öngörülüyor, 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasını engelleyen geçici 15’nci madde kaldırılıyordu.

Referandumda ‘Evet’ oyları yüzden 57.88 , ‘Hayır’ oyları ise yüzde 42.2 seviyesindeydi.