Yannis Vasilis Yaylalı / Demokrat Haber
Yaşamını Türk-Yunan dostluğuna adamış ve Abdi İpekçi Türk Yunan Barış ve Dostluk Ödülü almış Karadeniz kökenli yazar Yorgo Andreadis 80 yaşında Yunanistan’da yaşamını yitirdi.
Yorgo Andreadis’in cenazesi 2 Ocak 2016 cumartesi günü saat 14.00’te Selanik-Kalamaria’da bulunan kiliseden alınarak Kalamaria mezarlığında toprağa verilecek.
KEMENÇE KARDEŞLİĞİ
Yorgo Andreadis, tüm milliyetçi – sosyal şoven çıkışlara rağmen hep iki halkın bir arada barış içerisinde yaşamasını savundu. Almanya’da yaptığı bir konuşmada Karadeniz’e seslenen Yorgo Andreadis, şöyle diyordu: “Biz sizi ne dost ne de komşu sayıyoruz. Biz sizi kardeş sayıyoruz. Dünyada Müslüman inancına sahip ve Kuran’a inanan milyonlarca insan var. Yine dünyada Hristiyan inancına sahip ve İncil’e inanan milyonlarca insan var. Ama dünyada sadece biz kemençeyi seviyor, kemençe ile oynuyor ve kemençe ile mezara gidiyoruz”.
MÜLTECİ KAMPINDA DÜNYAYA GELDİ
Andreadis , 1936 yılında Selanik’te bulunan Kalamaria mülteci kampında dünyaya geldi. Babası, Kyriakos, Pontos Millet Meclisi üyesiydi. Ailesi önce Gürcistan Batum’a, daha sonra 1930 yılında Yunanistan’a göç etti. Selanik Anadolu Koleji’nde burslu okudu ve daha sonra 1955 yılında Almanya’da Freiburg Üniversitesi’nde ekonomi politik okudu.
ABDİ İPEKÇİ ÖDÜLLÜ
1991-1992 yılında, “Tamama, Pontus’un Yitik Kızı” adlı kitabı Abdi İpekçi ödülüne layık görüldü. Ödül töreni 1993 yılında İstanbul’da yapıldı. Kitabı Yeşim Ustaoğlu tarafından “Bulutları Beklerken” adıyla sinema filmi de yapıldı. Kitabın telifini Trabzon’daki Sümela Manastırı restorasyon kuruluna devretti.
DİLDEN DİLE
Yorgo Andreadis’in birçok eseri Yunanistan ve dışarıda birçok ödüle layık görüldü. Kitapları İngilizce, Kürtçe, Almanca, Rusça, Türkçe ve Çince’ye çevrildi. Karadeniz’de 1916-24 tarihleri arasında yaşananları anlattığı 22 adet kitabı bulunmakta. Bunlardan Türkçe’ye çevrilen yedisi şunlardı; Neden Kardeşim Hüsnü, Pontus’un Yitik Kızı Tamama, Gizli Din Taşıyanlar, Tolika Bacikam Al Beni, Temel Garip, Todoron Pontos’taki Evim, İstenmeyen Adam.
Almanya’da üniversiteyi bitirdikten sonra Yunanistan’dan önce baba toprağı olan Karadeniz’e gitmeyi yeğledi. Karadeniz’e ilk kez 1960 yılında gelen Andreadis bu tarihten sonra, komplo ile geldiği havaalanından istenmeyen adam ilan edildiği tarihe kadar tam 52 sefer Karadeniz’i ziyaret etti.
Yorgo Andreadis’in Türk ve Yunan dostluğu adına yaptığı amansız mücadele, Yunanistan ve Türkiye’de yaşayan milliyetçileri rahatsız etti.
***
“Kitapları ve kurduğu dostluklar her iki tarafın; Yunanistan (az sayıda olmak kaydıyle) ve Türkiye ırkçılarının tepkisini çekti. Yunanistan’da “Ankara’nın paralı ajanı” iftirasıyla karşılaştı. Yaptıklarıyla Yunan milli duygularını körelttiğini iddia ediyordu, Yunanistan’daki ırkçılar. Bir radyo programına telefonla katılan birisi Yorgo Andreadis’e “Sayın Andreadis, kitabınızı İzmir’de tanıttığınızda Pontos’un Helen olduğunu söyleyebildiniz mi?” diye bir soru sordu. Yorgo, “Unuttum. Ancak öteki sefer gittiğimizde sizi de yanıma alacağım, kendiniz söylersiniz” diye yanıt verdi.” [Devrimci Karadeniz-Tamer Çilingir]
***
Türkiye’de de Karadeniz’e kümelenmiş ırkçı çeteler boş durmuyor, Andreadis’e karşı komplo hazırlıkları kuruyorlardı.
Önce Susurluk davasında adını duyduğumuz, daha sonra “Ergenokon terör örgütü yöneticisi” iddasıyla tutuklanan Veli Küçük 1996’da generalliğe terfi etti. General olarak Karadeniz’de Giresun’da konuşlandırılan Giresun Bölge Komutanlığı’nın kuruluşunu tamamlayarak iki yıl Giresun Jandarma Bölge Komutanlığı görevinde bulundu. Burada yaptığı karanlık işlerden, komplolardan biri de tüm yaşamını Türk ve Yunan dostluğuna adayan Karadenizli Yorgo Andreadis hakkında karalama kampanyası başlatması oldu. Tuğgeneral Veli Küçük onu boy hedefi gösteren bir konferans verdi. Konferansta sözde Andreadis’in kitaplarının bölgeye gizlice sokulup, pontosculuk yapıldığı vurgulanıyordu. Milliyetçi eğilimli bir Karadeniz gazetesinde hakkında yazı çıkardılar. Sonra Yeni Şafak’ta yazı çıkarttılar. Sonra muhabir özür dileyip, kandırıldığını söyledi. Haber “servis” edilmişti. Ve Andreadis bu iftiralara yanıt vermek, söz konusu gazetecilerle konuşmak için 4 Aralık 1988 Cuma günü Türkiye’ye, Yeşilköy Havalimanı’ndan giriş yapmak isterken eline sınır dışı edildiğine dair bir belge verildi.
O günden itibaren Türkiye’ye girişi yasaklandı. Kendisine verilmeyen ama Yunan Dışişleri Bakanlığı’na bildirilen sınır dışı edilme gerekçesi şöyle idi: ”Türkiye’de istenmeyen kişidir. Çünkü barışa karşı ve aşırı tehlikelidir. Türk halkının güvenliğini ve huzurunu bozmak isteyen güçlerle işbirliği içindedir ve Türk devletini tehdit edenlerle birlikte hareket etmektedir. Bu nedenle kendisine ‘GİT’ denmiştir”.
Yorgo Andreadis o tarihten itibaren bir daha asla Türkiye’ye giremedi.
Türkiye yasağı olsa da Türkiye dostu olan Yorgo Andreadis 1999 yılında gerçekleşen Gölcük depremi için kamyon kamyon yardım toplayarak eşi ile birlikte Gölcük’e gönderdi.
Türk-Yunan dostluğu için çabalamış barış ödüllü yazarın Türkiye’ye giriş yasağının kaldırılması için, Ragıp Zarakolu 2004 tarihinde yazar ve yayıncılar arasında imza kampanyası başlattı. Kampanyaya destek verenler arasında Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Gülten Akın, Adalet Ağaoğlu, Murat Belge, Celal Başlangıç, Baskın Oran gibi isimler de bulunuyordu. Fakat imza kampanyası da bir işe yaramayacak ve Yorgo Andreadis baba toprağına dönemeyecekti.
ERDOĞAN SON İSTEĞİNE SESSİZ KALDI
Azınlıklar üzerine açılımların olduğu bir dönem olduğu için Yorgo Andreadis bir kere daha şansını denemek istedi. Dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’a şöyle seslenerek en azından gömülmeme izin verin dedi: “10 yıl bekledim. Bana ‘AİHM’ye git’ dediler gitmedim. Dava açmadım. Sabırla bekledim, bu haksızlığın giderilmesini, iftiraların geri alınmasını. 73 yaşında olduğumu ve bana karşı yapılan adaletsizliğin giderilmesi için daha birkaç 10 yıl bekleyecek zamanımın kalmadığını hesaba katın. Gerçekten de bu adaletsiz, yersiz ve kabul edilemez kararı düzeltemeyecek durumdaysanız ve Türkiye’ye girişimin yasaklanmasındaki ısrarınız sürüyorsa, o zaman lütfen son arzumun yerine getirilmesine ve ecelim geldiğinde, 90 kuşaktır atalarımın ebedi istirahatgâhlarında yattıkları Trabzon’a gömülmeme izin verin.” Dönenim başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan bu isteği sessizlikle karşıladı. Yorgo Andreadis’in baba toprakları olan Trabzon’da ölme isteğine bile izin çıkmamıştı.
Son dileğinin üstünden tam 7 yıl geçtikten sonra, yani dün öğleden sonra Türk ve Yunan dostluğuna adanmış bir ömür Yunanistan’ın Selanik kentinde yaşama gözlerini yumdu.