Türkiye'nin Süleyman Şah türbesini ve türbedeki askerleri tahliye ettiği operasyonu "Suriye'ye saldırı" olarak nitelendiren Caferi, operasyonun "Türkiye ile IŞİD arasındaki bağları göz önüne serdiğini" söyledi.

BBC'den Hediye Levent'in haberine göre Caferi, "Güvenlik Konseyi İsrail'in ve Türkiye'nin Suriye'ye saldırılarını neden kınayamıyor?" diye sordu.

Türkiye, Suriye'nin İstanbul'daki konsolosluğuna operasyondan kısa bir süre önce bilgi vermiş, ancak onay beklemediğini açıklamıştı.

Suriye yönetimi ise, Süleyman Şah türbesiyle ilgili bir tasarrufun Türkiye ile dönemin işgalci gücü Fransa arasında yapılan anlaşma gereği Suriye'nin onayını gerektirdiğini ifade ediyor.

Operasyonun ardından yaptığı açıklamalarla tepkisini dile getiren Şam, bugün konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne taşıdı.

BM'yi ve Suriye'nin bazı komşularını eleştiren Caferi, BM içindeki etkili üyeler ile Güvenlik Konseyi'nin bazı üyelerinin uluslararası kararların uygulanması konusunda BM'yi aciz duruma düşürdüğünü öne sürdü.

"Kararlara rağmen İsrail'in Golan topraklarından çekilmesi konusunda yaptırım uygulanamadığını" kaydeden Caferi, "Suriye ve bölge ülkelerinde yaşananlar BM'nin vardığı esef verici noktayı ortaya koyuyor" dedi.

SURİYE 'EĞİT-DONAT'TAN DA RAHATSIZ

Suriye, Türkiye ile ABD arasında imzalanan eğit-donat anlaşmasından da rahatsız. Caferi, Suriyeli 'Esad karşıtlarının eğitilmesini' öngören anlaşmaya tepkisini dile getirirken, "BM Güvenlik Konseyi içindeki bazı ülkelerle bölgedeki bazı rejimler teröristleri kendi emelleri çerçevesinde silahlandırıp finanse ederek Suriye'yi kana susamış teröristlerin dünyaya açıldıkları merkez haline getirmek istiyorlar" görüşünü dile getirdi.

Caferi'nin Suriye'de öldürülen Güvenlik Konseyi üyelerinin vatandaşlarının isimlerinden oluştuğu söylenen 500 sayfalık bir listeyi de BM'ye sunduğu öne sürülüyor.

Suriye, Türkiye ve ABD arasında imzalanan Eğit-Donat anlaşmasına sert tepki gösteriyor ve cihatçılar dahil radikal grupların eğitileceğini ifade ediyor.