DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, "Kürdistan'da hiç karşılaşılmamış bir olağanüstü hal durumu yaşanıyor. 90'lı dönemleri aşan bir durumla karşı karşıyayız. Kardeşçe yaşamın cevabı Kürtler'de değildir artık Türkiye halklarındadır. Türkiye'de hukuk ve adalet yerle bir edildiği için bir çözüm alacağımızı zannetmiyoruz" dedi.

Tuncel, Kayapınar Belediyesi Toplantı Salonu'ndaki DBP PM toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sebahat Tuncel, Ramazan boyunca barış için dua eden halka savaşın dayatıldığını kaydederek, halkın duasına cevap olma adına kendilerine daha fazla görev düştüğünü söyledi.

'KÜRDİSTAN’DA OLAĞANÜSTÜ HAL DURUMU YAŞANIYOR'

Halkın AKP'nin savaş politikaları karşısında bayram kutlamadığını ifade eden Sebahat Tuncel, Cizre, İdil, Silopi ve Nusaybin'de halkın direnişinden geri adım atmadığını, katliam politikalarına karşı boyun eğmeyen bir halk gerçekliğinin yaşandığını ifade etti.

Sebahat Tuncel, "Kürdistan'da hiç karşılaşılmamış bir olağanüstü hal durumu yaşanıyor. 90'lı dönemleri aşan bir durumla karşı karşıyayız. İdil'de mehter marşıyla saldırıya uğradık. Halkla dayanışmamız engellenmek istendi" dedi.

'KÜRDİSTAN’DA POLİS DEVLETİ HAYATA GEÇİRİLDİ'

Kürdistan'da bir polis devletinin hayata geçirildiğini dile getiren Tuncel, her alanda panzerlerin konuşlandırıldığını ve halkın tehdit edildiğini söyledi.

Tuncel, İdil çıkışında polisler tarafından cinsiyetçi söylemlere maruz kaldıklarını öne sürdü.

Kürdistan'da kontrolsüz bir gücün hüküm sürdüğünü savunan Tuncel, IŞİD tarzında giyinen kişilerin kim olduğunu ve kimler tarafından emir aldıklarını sordu.

Lice'de bombalanma sonucunda halkın yaşam hakkının elinden alındığını söyleyen Tuncel, "Lice'de halkın yanına elinde dövme olan sakallı biri benzin getirerek 'sizleri yakmaya geldik' diyor. Ancak gözaltına alınmalarından kaynaklı subayın müdahalesiyle engellenmiştir. Subay müdahale etmeseydi 34 kişiyi diri diri yakacaklardı" dedi.

'ERDOĞAN PARALEL MASA KURDU'

"Savaşı kim başlattı" sorularının çok gerisinde kalındığını söyleyen Tuncel, Abdullah Öcalan'ın savaşların durması adına mücadele ettiği sırada Tayyip Erdoğan'ın paralel bir masa kurduğunu savundu.

Sebahat Tuncel, AKP'nin Türkiye'yi uçurumun kenarına getirdiğini ifade ederek, "Türkiye ekonomik alanda çöküntü yaşıyor. Kardeşçe yaşamın cevabı Kürtler'de değildir artık Türkiye halklarındadır. Türkiye'de hukuk ve adalet yerle bir edildiği için bir çözüm alacağımızı zannetmiyoruz. Partimize dönük sistematik bir saldırı söz konusudur. Parti üyelerimiz sadece gözaltına alınmakla kalınmıyor katledilmeyle de karşı karşıyadır. Kürt halkının özgürlük mücadelesine öncülük ettiği için saldırıyla karşı karşıyayız. AKP hükümetine göre DBP, tüm yöneticilerimiz teröristtir. Bir teröristten söz edecek olursak eğer o da AKP hükümetidir" ifadelerini kullandı.

Türkiye'de ekonomik krizin yaşandığına vurgu yapan Tuncel, krizler ülkesi Türkiye'nin yönetilemediğini söyledi.

AFAD kamplarının denetimden uzak olduğunu söyleyen Tuncel, Urfa'daki çiftliklerde IŞİD'in eğitim kamplarının denetlenmediğini dile getirdi. Mültecilere vatandaşlık verilmesindeki nedene değinen Sebahat Tuncel, mültecilerin istenilen alanlara yerleştirileceğini ve özellikle Alevi kesimin yaşadığı alanlara yerleştirilerek demografik yapıyla oynanacağını öne sürdü.

'ÖZGÜRLÜK DOLU GÜNLER YAKINDIR'

Tuncel, "Mesele Suriyelilere vatandaşlık vermek değil. Bu tamamen rantı amaçlayan bir yöntemdir. Yurtsever kitlemizin olduğu alanlara yerleştirerek dönüştürmek istiyorlar. AKP hükümetinin artık Türkiye'ye vaat edeceği bir şey yoktur.

“AKP hükümeti gitmeden sorun çözülemez. AKP Kürt halkının yanında dursaydı bugün Türkiye'de de demokrasi yaşanacaktı. Bu politikaları Davutoğlu'nu götürdü, Binali Yıldırım'ı hayli hayli götürecektir. Önümüzdeki süreç daha zorlu olacaktır. Bu süreci tarihi bir süreç olarak değerlendiriyorum. Ortadoğu'daki tüm gelişmeler bize gösteriyor ki demokrasi dolu günler yakındır. Bizler hiç olmadığı kadar bu sürece hazırız. Zaman ezilenlerin, yok sayılan ve direnen halklarındır" diye konuştu.

(Kaynak: JINHA)