HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Grup toplantısına katılan TOKİ işçilerinin 2 yıldır maaş alamadıklarını ve haklarını istedikleri için gözaltına alındığını söyleyen Buldan, “AKP’nin adalet anlayışı işte budur. 3. Havalimanı işçileri de insanca yaşam istedikleri için tutuklanmıştı. Birçok işçi işinden atıldı. Bunu nefretle kınıyoruz. Hemen her gün iş cinayetlerinde işçiler yaşamlarını kaybediyor. AKP iktidarında bu ülke aynı zamanda işçi mezarlığına döndü. Elbette bunun hesabını da soracağız” şeklinde konuştu.

Ülkenin her alanda çok ciddi sorunlar ve krizlerle karşı karşıya olduğunu dile getiren Buldan, “AKP-MHP saray ittifakının ülkemizi getirdiği nokta bir çöküştür. Baskı ve şiddet bu iktidarın yönetme biçimi olmuştur. Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit bu yaşananlardan bağımsız değil. İmralı’nın kapısına vurulan kilit bir arada yaşama iradesine vurulan kilittir. İmralı’da daracık bir hücreye kapatılan sadece Sayın Öcalan değil tüm ülkedir. Bu aynı zamanda halkları karşı karşıya getirmeye yönelik bir tuzaktır” dedi.

'BU KOMPLOYU HEP BİRLİKTE BOŞA ÇIKARALIM'

Buldan sözlerine şöyle devam etti:

“AKP-MHP rejiminin tecritle halkları karşı karşıya getirme planından vazgeçmeye çağırıyoruz. Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven bu tehlikeli gidişata son vermek için bir direniş başlattı. Bu direniş Diyarbakır Cezaevi’nin duvarlarını aşan bir direniştir. Bu direniş İmralı’nın kapısına bvurulan kilidi kıracaktır. Önceki komplolar nasıl boşa çıkarıldıysa, İmralı’daki zamana yayılmış idam komplosunu bozmak da hepimizin görevidir. Hep birlikte direnebilirsek bu komployu boşa çıkaracağımıza inanıyorum. Tecrit kilidini kırmadan demokrasiye vurulan kilidin kırılamayacağını biliyoruz. Herkesi Leyla Güven’in direnişine ses vermeye çağırıyoruz. Saray rejimi bilmeli ki bu tuzak eninde sonunda sizin ayağınıza dolanacak, İmraklı’ya vurduğunuz kilit gün gelecek o sarayın kapısına vurulacaktır. Kürtler geri adım atmayacak, size teslim olmayacak. Tarih şahit olsun ki bu oyun bozulacaktır. Osmanlı’da oyun çoksa unutmayın ki Kürtlerin tarihi de direnişlerle doludur. Ve kazananlar zalimler değil, direnenler olacak. Tarihin akışını ne yaparsanız yapın değiştiremeyeceksiniz."

Bugün Leyla Güven'e destek için TBMM'de açlık grevine başlayacaklarını açıklayan Pervin Buldan, eyleme katılacak milletvekillerinin isimlerini saydı.

'DEMİRTAŞ DERHAL SERBEST BIRAKILSIN'

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş hakkında verdiği karara uyulmamasına tepki gösteren Buldan, "Erdoğan sarayda yaşıyor ama aklı Edirne Cezaevi'nde. Demirtaş'tan korkuyor" dedi. 

Buldan sözleirne şöyle devam etti:

“Bu kararın bir an önce yerine getirilmesi, Demirtaş'ın serbest bırakılması gerekiyor. Ve bu karar emsal kabul edilerek diğer tüm arkadaşlarımızın da derhal özgürlüklerine kavuşması gerekir. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tarafıdır ve verilen karar bağlayıcıdır. Mahkeme ise Saray'dan aldığı talimatla AİHM kararını uygulamıyor.

Erdoğan, 'Bu kararı tanımayız' diyor. Siz cumhurbaşkanı mısınız, mahkeme başkanı mı? AİHM'yi tanımayan Erdoğan ‘Kaşıkçı cinayeti için uluslararası alana başvuracağız’ diyor. Tabii ki başvurabilirsin ama böyle iki yüzlülük olmaz. Demirtaş derhal serbest bırakılmalıdır. 

'AKŞAMLARI RÜYASINDA DEMİRTAŞ'I GÖRÜYOR'

Demirtaş ve Figen Yüksekdağ milyonlardır. Milyonları Edirne'ye hapsedecek gücünüz yok. Akşamları rüyasında Demirtaş'ı görüyor, gündüzleri sürekli Demirtaş'ı düşünüyor. Korkmaya devam etsin. Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; AİHM kararlarına uyun, Demirtaş'ı derhal serbest bırakın.

Buradan ayrıca Avrupa'yı da kendi kararlarına uymaya çağırıyorum. Türkiye AİHM kararını tanımadığı müddetçe tüm ilişkilerini askıya almalıdır."

'BU SEÇİM TÜRKİYE'NİN İRADE BEYANIDIR'

Yerel seçimlere değinen buldan, "Biz emekten, demokrasiden, insan haklarından yana olan, faşizme ve tekçiliğe karşı olanlarla yürüyeceğiz. 31 Mart'ta iki ayrı yoldan yürüyenler hesaplaşacak. Bu seçim Türkiye'nin irade beyanıdır" dedi.

Buldan sözlerini şöyle sürdürdü:

'HALKIN KARŞISINA ÇIKMA CESARETİ OLAN KİMSEYİ BULAMADIKLARI İÇİN KAYYIMI ADAY YAPTILAR'

"AKP Amed'de ne yaptı; Gaspçı kayyımını aday gösterdi. Biz 'bunlar başka aday çıkaramaz' demiştik, dediğimiz oldu. Ya AKP tabelasını aday göstereceklerdi ya da kayyımı. Diyarbakır halkının karşısına çıkma cesareti olan bir aday bulamadıkları için kayyıma kaldılar. Onurlu hiç bir Kürt bırakın oyunu, çöpünü bile vermeyecek size. O kayyım şimdiden uçak biletini alsın Ankara'ya.

Madem aday bulamadın Soylu’nu neden göndermedin, damadını neden göstermedin? En azından Bahçeli'yi gösterseydin en azından Osmaniye'den ilerisini de görmüş olurdu. Gösterdikleri adayla halka hakaret edenlere, halk gerekli cevabı sandıkta verecek. O gaspçı kayyımların rozetlerini sökerek halkımız size geri gönderecek. Halkımızı yok sayanları halkımız da yok sayacak.

'DOĞU'DA KAYYIMLAR KAYBEDECEK, BATI'DA DEMOKRASİ KAZANACAK'

Bu yerel seçimler onlar açısından yerel seçim değil, varlık yokluk meselesi. Bizim için kentlerimizi yönetmektir. Kent yönetimlerine toplumun tüm kesimlerini nasıl dahil edeceğimizi tartışıyoruz. AKP'ye kaybettirdiğimiz oranda halklarımız kazanacak. Doğuda kayyımlar kaybedecek, batıda demokrasi kazanacaktır. O kadar çok oy almalıyız ki kayyım zihniyetinin önünde bariyer olmalıyız. Bizler bugünlere bir oy bir oy büyüyerek geldik. AKP ve MHP'nin korkusu da bizim birer birer büyüyen birliğimizdir. 31 Mart halklarımızın demokrasi zaferine dönüşecektir."