MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Depboylu, idam tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Deniz Depboylu, "Caydırıcı nokta idamsa idam. Önüne geçecektir. İnsanlar kendisini frenleme noktasında etkisi olacaktır" diyerek görüşünü dile getirdi.

Eğitimin önemine değinen Depboylu, "Çocuğa yaklaşabilecek kişileri özel araştıracaksınız" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye gazetesinden Ebru Karatosun'a değerlendirmelerde bulunan Depboylu, özetle şunları söyledi:

Kişilik ve ruhsal bozukluklar olabilir. Bunun yanı sıra arkasında yatan bir şiddet eğilimi olabilir. Kimyasal kastrasyon bir tedbirdir, ceza yöntemi değildir. Bu ağrı kesici vermek gibi bir şey. Ağrı kesicinin etkisi geçtikten sonra yine o ağrı ortaya çıkacaktır.

MHP bence geçtiğimiz dönemde çocuk istismarlarıyla ilgili olarak en yoğun çalışmış partidir. Sadece sonuca odaklandığınız, alttaki sebeplere çalışmadığınız zaman buzdağının görünen kısmıyla uğraşmış olursunuz.

'DEVLET HER YERİ GÖREMEYEBİLİR'

Devlet her yeri, her noktayı göremeyebilir. Ama yaşayan insanlarımız komşuda, okulda, sınıfta neler olduğunu görebilir. İnsanlar bir yetişkinden rahatsız olabilir ya da kuşkulanabilir. Bunların bildirimi lazım. Bu bildirim noktasında vatandaşlık göreviyle birlikte devlet personelinin de korunarak yüreklendirilmesi gerekiyor.

'KİMYASAL KASTRASYONLA BU İŞİ ÇÖZEMEYİZ'

Caydırıcı nokta idamsa idam. Önüne geçecektir. İnsanlar kendisini frenleme noktasında etkisi olacaktır. Bu bir zihniyet meselesidir. Kimyasal kastrasyonla bu işi çözmemiz mümkün değildir. İdamın arkasından hemen her türlü tedbiri uygulayabileceğiniz geniş kapsamlı tedbirler zinciri alınmalıdır.

'ÇOCUĞA 'SENİ ÖPEBİLİR MİYİM' DİYE SORARIM, İZİN VERİRSE ÖPERİM'

Çocukları da eğitmemiz gerekiyor. Önce ailelere çocuklarını nasıl eğiteceğini de öğretmemiz lazım. Çocukların kendi kişisel alanlarının ne olduğunu, bu alana kimlerin yaklaşıp, kimlerin yaklaşamayacağını, nasıl ‘hayır’ diyeceklerini, nelere dikkat etmesi gerektiğini öğrenmesi gerekiyor. Ben bir çocuğa yaklaştığımda önce annesinden ‘sevebilir miyim’ diye izin alıyorum. Sonrasında çocuğu severken ‘seni öpebilir miyim’ diye sorarım. Çocuk izin verirse öperim. Bunu herkesin öğrenmesi gerekiyor. Bu da bir eğitimdir.

'ÇOCUĞA YAKLAŞABİLECEK KİŞİLERİ ÖZEL OLARAK ARAŞTIRACAKSINIZ'

Çocuğa yaklaşabilecek kişileri özel araştıracaksınız. Okulun kantincisi, şoförü, karşıdaki marketin sahibine kadar bakacaksınız. Onları da özel eğitimden geçireceksiniz. Siz ‘çocuklara bu kadar yaklaşabilirsiniz’ diye. ‘Çocuk izin vermediği sürece siz ona yaklaşamazsınız’ diye sınırlar çizilmelidir. Bunları öğreteceksiniz. Öğrenmeyeni işe almayacak ya da işten çıkaracaksınız.”