Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) Irak'ı işgalinden sonra yönünü tekrardan Rojava'ya çevirmesiyle bölgede şiddetli çatışmalar başladı. Gazeteci Amed Dicle, IŞİD'in Rojava'ya yeniden yönelişinin ardındaki nedeni, örgütün Kobane'deki saldırılarının perde arkasını ANF'deki yazısında kaleme aldı. Dicle, "IŞİD ve onu yönlendiren güçlerin amacı Irak'ta sağlanan 'motivasyonla' Rojava’yı kıskaca almak, devrimi boğmak, bu olmasa bile kurumsallaşmasını engellemektir," diye yazdı.

İşte Amed Dicle'nin "Kobane'de neler oluyor?" başlıklı yazısı:

IŞİD'ın Rojava'nın Kobanê bölgesine yönelik saldırıları son günlerde şiddetlenerek devam ediyor. Çatışmalar, Kobanê kent merkezinin 45. km batısındaki Zor Mixar bölgesinde yoğunlaşmış durumda. Son saldırılar, Rojava devrimine yönelik iki yıldır aralıklarla devam eden saldırı silsilesinin en tehlikelisini işaret ediyor.

IŞİD, Irak'taki son saldırılarla askeri açıdan önemli avantajlara sahip oldu. Musul'un işgal edilmesinden sonra IŞİD yetkilileri el koydukları silahları Rojava'ya gönderdiklerini açıklamış, görüntülerini de yayınlamışlardı. Irak-Suriye arasındaki Qaim (Al Qa'im) Musul işgalinden iki gün sonra IŞİD'in kontrolüne geçti. İki ülke arasında en çok üstlendikleri alan burasıdır. Hatta El Bagdadi'nin bu bölgede kaldığı da ileri sürülüyor. Irak'tan elde edilen silahların Suriye ve Rojava'ya aktarımı da bu hat üzerinden gerçekleşiyor.

IŞİD, silahları buradan Suriye'nin Al Bukamal kentine geçiriyor. Ve oradan, Fırat nehrini tersinden takip eden yoldan kenti denetimlerindeki Deyr Ez Zor bölgesine, oradan Rakka'ya sevk ediyor. Bu hat tümüyle IŞİD'in denetiminde.

Rakka bölgesinden Kobanê'nin güneyine doğru gidildiğinde güzergah ikiye ayrılıyor. Silah ve cephanenin bir bölümü Kobanê'nin batısına, bir kısmı ise doğusuna gönderiliyor. Batı tarafına gönderilen silahlar, Fırat nehri üzerindeki Tışrin Barajı'ndaki köprüden geçirilip Mınbic'a, oradan ise Jerablüs'a aktarılıyor. Ve işte şu an çatışmaların olduğu bölge, Jerablüs'un 2 km yakınındaki Zor Mixar Tepesi'dir. Zor Mixar'ın önemi, oradaki coğrafik yapıya göre yüksek, Jerablüs merkezinin de oradan gözetilebilir olmasıdır. Tepeye hakim olmak, kent merkezine ve civara hakim olmak anlamına gelir. 2 Temmuz gecesi IŞİD çeteleri 10 tank ve ilk defa kullandıkları ağır silahlarla saldırdılar. İlk saldırıda 9 sivil katledildi. 11 YPG savaşçısı yaşamını yitirdi. Sonraki gün 4 savaşçı daha yaşamını yitirdi. YPG, sivilleri alandan tahliye etti. Köyde şu an IŞİD, civarında ise YPG mevzilenmiş durumda. IŞİD, çatışmaların olduğu bölgeye 4 gün içinde 3 binden fazla havan topu attı. Rojava'daki çatışmalarda şimdiye kadar böylesi bir şey yaşanmadı.

Irak'tan getirilen ve doğu tarafına aktarılan silahların miktarı batı tarafına gönderilenlerle aynı orandadır. Çünkü IŞİD'in amacı, Kobanê bölgesine bir 'sandviç operasyonu' yapmaktır. Kobane'nin 60 km doğusundaki Tıl Abyad (Urfa Akçakale'nin tam karşısı) uzun zamandır IŞİD denetiminde. Ara bölgedeki Kürt köylerinde ise YPG hakim. Kobanê'nin güneyinde, Sarrin'den sonra zaten IŞİD çeteleri var ve yukarıda kullandıkları güzergahı kısmen belirttik.

Yeri gelmişken bir noktayı belirtmekte fayda var: Suriye ve Irak'taki Baas ordusunda askerlik yapmış ve cephe savaşında tecrübeli olan Sünni subayların çoğu şu an Rojava'da IŞİD'e komutanlık yapıyor.

***

Neden Kobanê?

Urfa'nın Suruç ilçe merkezi ile Kobanê şehir merkezi 10-15 km mesafede. Sınırdaki köyler karşı karşıya.

Abdullah Öcalan Temmuz 1979'de Suruç'tan Kobanê'ye geçerek 40 gün orada kaldı. Orada sağladığı ilişkilerle Ortadoğu'ya açıldı. Ancak Kobanê ile ilişkisi hiçbir zaman bitmedi. Neredeyse tanımadığı, tanışmadığı, karşılıklı ziyaretlerde bulunmadığı bir Kobanêli aile yok.

Kobanê'den binlerce kadın-erkek genç PKK'ye katılarak Kürdistan'ın değişik bölgelerinde yaşamını yitirdi. PKK'nin yaşamını yitiren ilk Rojavalı gerillası Kobanê'dendir. Yine, Rojava devrimi 19 Temmuz 2012'de Kobanê'de başladı.

Bu ilklerden dolayı Kürtler için artık tarihi bir şehirdir Kobanê. Devrimin yıldönümüne doğru saldırıların daha da şiddetleneceği bekleniliyor.

Saldırıların olduğu bölge ele geçirilirse Kobanê'nin Jerablus, Ezaz ve daha da ötesi Efrin kantonu ile irtibatı tümüyle kesilmiş olur.

Baas rejimi Kobanê'nin adını değiştirip Ayn El Arap yani 'Arapların gözü' yapmıştı, IŞİD şimdi Ayn El İslam yani 'İslam'ın gözü' diyor Kobanê için.

Kobanê'nin doğusundaki Tel Abyad bölgesi de zaten bu çetelerin denetiminde. Tel Ebyad'ın daha batısı Serekanıyê ve devamında artık Cizire Kantonu başlıyor. Bu güzergâh üzerinden Kobanê ile Cizire kantonlarının ilişkisini sağlamak oldukça güç bir mesele.

Amaç; Kobanê'yi düşürüp Rojava'nın doğu ucundaki Cizire ile batı tarafındaki Efrin'i birbirinden temamen koparmak. Kobanê'de sağlayacakları üstünlük ile Kürtlere karşı askeri ve siyasi üstünlük sağlamak. Kobanê'yi işgal edip Jerablüs ile Tel Abyad'ı birbirine bağlamak istiyorlar.

Bu plan, Türkiye'nin 2012'den beri Serekaniyê bölgesinde gerçekleştirmeye çalıştığı plandır. Serekaniyê'yi düşürüp Cizirê'yi işgal edeceklerdi. Bu olsaydı Rojava şu an kan gölüne dönmüş, kantonların ilanı hayal olmuştu.

Ancak o dönemki şartlar farklıydı ve plan tersine döndü. IŞİD ve onu yönlendiren güçlerin amacı Irak'ta sağlanan 'motivasyonla' Rojava’yı kıskaca almak, devrimi boğmak, bu olmasa bile kurumsallaşmasını engellemektir. Ama aynı zamanda, Rojava'da devrimi zayıflatıp Kuzey Kürdistan'da Kürt hareketinin Türkiye devleti karşısında elini zayıflatmaktır. Rojava hayal ettikleri üstünlükle bu defa tersi yönden tekrar Güney Kürdistan'a, Kerkük'e saldırmaktır. Ve Ortadoğu'nun yeni denkleminde yıldızı parlayan Kürtleri yeni dönemde de teslim almaktır. Tabii ki bu planı IŞİD ile izah etmek çok saf bir değerlendirme olacaktır. Kobanê, şimdi ağır saldırılarla karşı karşıya. Kobanê'nin geleceği sadece Rojava değil tüm Kürdistan'ın geleceğini belirleyecektir