CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kayseri'de il başkanları toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın 11. Cumhurbaşkanı ile görüştüğü iddialarına değinen Kılıçdaroğlu, “Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcü'nün ziyaret anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım. Bir kişi kendi tek adam düzenini güçlendirmek istiyorsa buna şiddetle karşı çıkacağım. 28 Şubat diye bağırıp ondan daha ağır bir vesayeti topluma giydirmeye çalışanlara karşı çıkacağım. Demokrasinin üzerindeki vesayeti kabul etmiyorum. Ali Fuat Başgil olayına bakın. Şimdi ise benzeri 2018’de yapılmak isteniyor” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Kayseri'nin cazibe merkezi olmasını heyecanla izledik. İşsizlik Anadolu'nun nasıl her kentinde varsa Kayseri'de de var. Ülkenin 5 temel sorunu var. Eğitim, Dış politika, toplumsal barış, demokrasi ve ekonomi. Bu 5 sorun iç içe geçen sorunlardır.”

EĞİTİM

Türkiye'nin gündeminde olan birinci sorun eğitim sorunudur. 16 yılda 14 kez eğitim politikasını değiştiren bir ülke var mıdır? Bizim çocuklarımız kobay mı, denek mi? 16 yılda 14 sefer strateji değiştiriyorsan ne olacak bu çocuklar? Çocuğumuza bakın, hangi liseye gideceğini, hangi sınava gireceğini bilmiyor. Okulları nitelikli, niteliksiz diye ikiye ayırdılar. Hangi anne çocuğunu niteliksiz okula göndermek ister? 2017’de 2 milyona yakın çocuk okula gitmemiş. Nasıl iş bulacak bu çocuklar? 41 ülke arasında Türkiye, en kalitesiz eğitimin verildiği ülke konumuna getirildi. Daha neyi vaat ediyorsun? 16 yıldır yurt sorunun çözemediler. İl başkanları bilgiye dayalı muhalefet yapmalı. Neleri de yapacağımızı anlatmalı. Bilgiye dayalı konuşacağız, boş laf etmek yok. Demokrasinin öncüsü CHP'dir. Ezberlerini bozduk.

DIŞ POLİTİKA

Dış politikamız dışarıdan yönetiliyor. Dış politikada egemen devletlerin talimatıyla hareket edilmez. Dış politikada Türkiye’yi felakete sürüklediler. Eskiden hepsi dostumuzdu şimdi dostumuz yok. Yukarda oturan zat 'emredersiniz' diyor.

Dış politikamızın özelliği milli olması gerekiyor. Bir partinin beklentileri ve çıkarları üzerine dış politika oluşturuyorlar. Gittiğiniz her yerde söyleyin. Türkiye'nin itibarını 20 milyon dolara İsrail'e sattılar. Esip gürlüyorlardı. Unutmayın medya tek sesli. Toplumun dokularına inip bütün bu ayrıntıları anlatmak sizin göreviniz.

TOPLUMSAL BARIŞ

2002'de terör yoktu. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyaset kime ne fayda getirir? Türkiye'nin bütünlüğünden yanaysanız bunlara oy vermeyeceksiniz diyeceksiniz. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden ayrışmayı bunlar getirdi. Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyasete hayır diyoruz. İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır diyeceksiniz. Her insanin kimliğine yaşam tarzına saygı göstermek bizim görevimizdir. Şirk koşmak bizim inancımızda kitabımızda yoktur. Kim daha fazla Müslüman nereden çıktı bu?

DEMOKRASİ

Dünya haritasına bakalım. Demokrasinin geliştiği ülkeler ve tek adamların olduğu ülkeler.

Demokrasinin geliştiği ülkelerde kişi başına gelir 25 bin dolardır. Buyrun İslam dünyasındaki kavgaya bakın. Tamamı nereye gitmek istiyor? Batı'ya gitmek istiyor. Suudi Arabistan'a Katar'a gitmek isteyen yok.

İYİ PARTİ’YE GEÇEn 15 VEKİL

Demokrasiye karşı kumpas kuruyorlar. Partileri acaba nasıl bir dümen çeviririz de seçime sokmayız. 15 milletvekiline giden kardeşim bu kumpası bozun dedik. Yaparız Recep Bey yaparız gözlerinden öpüyorum seni. Sen demokrasiyi bilmezsin. Demokrasinin 'D'sinden dersini almamış.

GELMEYEN NAMETTİR

Düne kadar birbirlerini yiyorlardı. (Bahçeli-Erdoğan) Şimdi 'Ey Kılıçdaroğlu' diye bağırıyorlar. Benimle yüzleşmek istiyor o zat. Senin istediğin televizyon kanalı, istediğin gazeteciler. Gelmeyen namerttir! Neden gelmiyorsun?

OHAL

20 Temmuz'da sivil darbe yapıldı dedim, kıyamet koptu.

20 Temmuz'un 12 Eylül darbesinden ne farkı var? İstediğini atıyorsun. General, gazeteci.Her yerde OHAL ilan ettiler. Rize'de Edirne'de OHAL'e ne gerek var?

ULUSİ AKAR VE KALIN'IN GÜL'Ü ZİYARETİ

Genelkurmay Başkanı ile Saray Sözcü'nün ziyaret anlamlıdır. Şimdi konuşmayacağım, daha sonra kapsamlı üzerinde duracağım. Bir kişi kendi tek adam düzenini güçlendirmek istiyorsa buna şiddetle karşı çıkacağım. 28 Şubat diye bağırıp ondan daha ağır bir vesayeti topluma giydirmeye çalışanlara karşı çıkacağım. Demokrasinin üzerindeki vesayeti kabul etmiyorum. Ali Fuat Başgil olayına bakın. Şimdi ise benzeri 2018’de yapılmak isteniyor.

EKONOMİ

16 yılın sonunda geldiğimiz nokta Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin tefecilere teslim olmasıdır! Ekonomiyi bunlar değil fiilen tefeciler yönetiyor.

Kaynak: Gerçek Gündem