CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları;

Parlamentoya önemli bir yasa teklifi verildi. Sayıştay'ı yeniden dizayn etmek istiyorlar. Geçen yasama döneminde bir Sayıştay yasası gelmişti. Bizim de desteğimizle yasa Resmi Gazete'de yayınlanmıştı. O yasanın gereği yerine getirilmedi.

İki yılı aşkın süredir Sayıştay Başkanı gelip komisyona bilgi vermedi. Buradan Cemil Çiçek'e sesleniyorum. Neden Sayıştay Başkanı plan bütçe komisyonuna gelip bilgi vermiyor. Bunu neden istemiyorsun? Muhatap olacağı sorulardan mı çekiniyorsunuz?

Parlamento ve demokrasi açısında çok ciddi bir zafiyettir bu. Herkesten vergi toplayacaksınız, hesabını verince kaçacaksınız. Sayın Cemil Çiçek'e ikinci sorum. Verilen yasa teklifi genel kurulda neden görüşülmedi? Sayıştay'ın önemi konusunda çok şey söylenebilir.

Abdullah Gül, Sayıştay'ı hiçbir zaman ayak bağı olarak görmemeliyiz diyor. Ancak mali konularda ve idari konularda hesap vermemek diktatörlükte mevcuttur. Söyleyen Abdullah Gül... Hesap vermekten korkan bir iktidar var. Bugün Sayın Başbakan yarım saat nasıl yolsuzluk yapmadığını anlatmış. Gülüyorum bu duruma. Bu ne demektir. Yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum demektir.

BAŞBAKAN AİLE TERBİYESİ ALMAMIŞ

Geçmişte bu ülkeye hizmet etmiş herkesi minnetle anarız. Kimsenin arkasından kötü söz söylememeye özen gösteririz. Bu ne yapıyor, İsmet İnönü'ye, Süleyman Demirel'e hakaretler ediyor. Aile terbiyesi almamış, hesaplaşacaksak gel karşıma hesaplaşalım. Ne yaptı İnönü, ne yaptı Ecevit; milliyetçiliği Kıbrıs'ın Beşparmak Dağları'na yazdı, Afyon'da tarlalara yazdılar. Buna ne diyorlardı, bunu süpürmeyin bunu kullanın diyorlardı. Kendisini kullandıran adamlardan başbakan olmaz.

PAZARLIK YAPANLAR ALÇAKTIR

Özgürlük, demokrasi var mı bu ülkede? Barış olur mu? %10 seçim barajının olduğu ülkede barış olur mu? Ülkeyi yönetenlerin yalan söylediği bir ülkede barış olur mu? Hiç olmaz.

Ne diyor Recep Tayyip Erdoğan? ‘Bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum. Biz kimseyle bu ülkenin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar küçülmedik, alçalmadık.’ Kendi Bakanı pazarlık yaptık diyor. Buradan vatandaşlara sesleniyorum. Bir ülkenin bayrağı pazarlık masasında olur mu, olmaz mı? Sayın Erdoğan sen mi doğruyu söylüyorsun, Bakan'ın mı söylüyor?

Karayılan'ın bilgisi mi daha fazla yoksa Bülent Arınç'ın mı? Bugüne kadar bekledik. Pazarlığı bir görelim nedir. Başbakan diyor ki pazarlık yapanlar alçaktır. Ben de aynı fikirdeyim. Pazarlık yapanlar alçaktır, şerefsizdir.

Ne diyordu? Elde silahla çıkamazlardı. Beyefendi hayatında hiç yalan söylememiş... Sonra ne oldu? Karayılan açıklama yaptı. Ne diyor? Elimde silahla gideceğim diyor. Bu ülkede yalancıdan Başbakan olmaz. Olacaksan çık adam gibi doğruları söyle.

KIRMIZI ÇİZGİLERİNİ AÇIKLADI

Bilinen bir gerçek var: PKK-AKP işbirliği. Net herkesin görmesi lazım. Şimdi anayasa da yapacaklarmış. Eğer bir Başbakan silahların gölgesinde söylenene teslim olmuşsa bağımsız iradesini kullanamamıştır. Recep Tayyip Erdoğan PKK'nın tutsağıdır.

Anayasa değişiklikleri getireceklermiş. Tüm yurttaşlara sesleniyorum. Anayasa konusunda düşüncelerimiz net. Madem olay meydana çıktı, pazarlıklar meydana çıktı, Anayasa konusundaki görüşlerimizi açıklıyorum.

Anayasanın 1. maddesi bizim kırmızı çizgimizdir.

Recep Tayyip Erdoğan'a her gittiğim yerde soruyorum. Sen hangi ülkenin Başbakanısın? Neden Türkiye Cumhuriyetinin başbakanıyım demiyorsun. Çünkü cumhuriyet ile sorunun var.

Bu parlamentoda CHP olduğu sürece başkanlık sistemi geçemez...

Anayasanın 2. maddesi: Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Bu da bizim kırmızı çizgimizdir!

Anayasa'nın 3. maddesi: Devletin Bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli Marşı ve Başkenti Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı"dır. Başkenti Ankara'dır.

Erdoğan'ın ne beyni ne gücü anayasanın tepesini değiştirmeye yeter.

1 MAYIS AÇIKLAMASI

Yarın 1 Mayıs, emekçilerin bayramı. Bu bayramı kutlamak için ağır bedeller ödendi. Bütün işçilerimiz diyor ki Taksim meydanında kutlayalım. Başbakan, Vali, Emniyet hepsi hayır diyor. Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bayram bu bırakın istedikleri yerde kutlasınlar. Ne zarar geldi bu kutlamalardan. Neden yasak getiriyorsunuz? Hem demokrasi diyeceksin hem yasak getireceksin. Herkesin her işçinin her emeklinin 1 Mayıs bayramını kutluyorum. Bayramlarını huzur içinde geçirmelerini diliyorum. Bu ülkeye özgürlük gelecekse bunu getirecek parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bu ülkeye barışı getirecek parti de CHP'dir. (Habertürk)