Tel Abyad’daki (Girê Spî) çatışmada yaralı olarak YPG'nin eline geçen IŞİD’li Hüseyin Peri'nin Adıyaman'daki ailesi DİHA'ya konuştu. Çocuklarının yaralı olarak basında yer alan demecini dinleyen Peri'nin anne ve babası, çocuklarının YPG'nin eline geçmesi ile rahatladıklarını, YPG'nin adaletine inandıklarını söyledi.

‘TÜRKİYE MÜHİMMAT GÖNDERMEZSE DAİŞ BİTER’

Oğlunun Isparta Meslek Yüksek Okulu öğrencisi olduğunu, okul harçlığını vererek okula gönderdiğini söyleyen baba Mustafa Peri, oğlunun okuldayken annesini arayarak, Antep'te olduğunu söyleyip telefonunu kapatmasının ardından ulaşamadıklarını belirtti. Peri, "Son olarak bir gizli numaradan annesini aradı ve bir daha haber alamadık. Oğlumun DAİŞ'e katıldığını tam bilmiyorduk. Girê Spî operasyonunda YPG'nin eline geçtikten sonra öğrendik. Biz de yurtsever demokrat bir aileyiz. Benim görüşümden olmasını çok isterdim. Oğlumun DAİŞ çetesine katılmasını onaylamıyor ve üzüntü duyuyorum. DAİŞ nasıl ortaya çıktı, Kimlerin parmağı var, bu çocuklar nasıl kandırılıyor, ne karşılığında gönderiliyor? Bunları çok bilmiyoruz ama DAİŞ'e Türkiye destek veriyorsa derhal desteğini çekmelidir. Türkiye buradan mühimmat göndermezse, sınırlarını bunlara kapatırsa o zaman DAİŞ biter" diye konuştu.

'YPG'NİN ELİNDE OLMASI BİZİ RAHATLATTI’      

IŞİD’in  yaptığı vahşeti sıralayan Peri, kafa kesmenin, kadınlara tecavüz etmenin ve köle pazarlarında satmanın Müslümanlıkla alakası olmadığını belirtti. Oğlunun YPG'nin elinde olduğunu basından öğrendiğini ve bu durumun kendilerini rahatlattığını yineleyen Peri, şöyle devam etti: "Oğlum yaralı ele geçirilmiş. Kendisi de YPG'lilerin onu tedavi ettiğini ve iyi davrandıklarını söylüyor. Bizlerde demokrat yurtsever bir aileyiz. Benim amcamın oğlu Abdullah Peri 1996 yılında Bêzar dağında şehit düştü. Biz bu mücadelen uzak değiliz. Oğluma orada iyi bir tedavinin ardından eğitimden geçirileceğine inanıyorum. Bu konuda rahatım. Oğlumun bir an önce tekrar evine dönmesini çok istiyorum."

'YPG'NİN MERHAMETİNE İNANIYORUM’    

Anne Nazife Peri de, oğlunun kandırıldığının altını çizerek, "Biz mevsimlik işçi olarak başka illere gidip çalışan işçi bir aileyiz. Oğlum benim başka illere gidip çalışmamın önüne geçmek için okul okumak istedi. 'Okuyacağım ve senin başka yerlere çalışmaya gitmene izin vermeyeceğim' diyordu. Ama çocuğumu kandırdılar ve DAİŞ'e katıldı. Oğlum DAİŞ'e gitme olasılığını düşünüyor ve çok korkuyorduk. Yaralı olarak YPG'nin eline geçtikten sonra oğlumun televizyondan görüntülerini izledim. Konuşmasında YPG'nin kendisine çok yardımcı olduğunu, tedavi ettiğini ve iyi baktığını söyledi. Ben o zaman rahatladım. YPG'ye, onların merhametine inanıyorum. Sağ salim evine geri dönmesini istiyorum" dedi. (DİHA)