Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Belediye Başkanı seçilen CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden canlı yayında açıklamalarda bulundu. Yüksek Seçim Kurulu'na seslenen İmamoğlu, "Lütfen kararınızı verin, seçimin meşruluğunu tartıştırmayın. Sizlere tarihi vazifenizi hatırlatıyorum" çağrısında bulundu.

Büyükçekmece'de polislerin kapı kapı gezerek tutanak tutmasından vatandaşların rahatsız olduğunu söyleyen İmamoğlu, AKP'nin seçim sürecini uzatarak şaibe düşürmeye çalıştığını belirtti. Göreve başladıktan sonra hiçbir ayrım yapmayacağını, belediyedeki işçilerin sendikalar üzerinden baskılandığını işittiğini, kimseyi işinden etmeyeceğini bir kez daha dile getiren İmamoğlu, AKP'ye de, "Bakın ben söyleyeyim size oy verenlerin kalbini kırıyorsunuz" diye seslendi.

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Can Bartu'yu kaybetmenin üzüntüsüyle başladık. Niçin centilmenlik, bilirsiniz Can Bartu ve Metin Oktay aynı dönemlerde futbol oynamış iki insan. Bir maçta formalarını değiştirip karşılıklı oynamış iki oyuncu. biz böyle bir milletin, böyle bir toplumun fertleriyiz. Yenmek, yenilmek kenara itilir ve o duygularla insanlar kucaklaşır. Bizim bunu beslememiz ve var etmemiz lazım.

Yarınlarda bedeli ağır olacak şeylerden uzak tutuluyoruz. Bu güzel İstanbul'u anlamsız yere yorulmasını şiddetle reddediyoruz. 12. gündür seçilmiş bir belediye başkanının göreve davet edilmemesiyle ciddi bir boşluk yaratılıyor. Ve bu can yakıyor. İstanbul Büyükşehir büyük bir organizasyon. Bazı usuller uygulamalar kulağımıza geliyor. Takip ediyoruz ve denetlemeye çalışıyoruz. Çok üzülüyoruz. Bir gün bile kayba imkan tanımamamız gerekiyor. Bizim bunu bir an önce çözmemiz gerekiyor. Çalışanlara sendika yoluyla baskı yağıldığı kulağımıza geliyor. Alın teri döken herkes bizim başımızın üzerinde. İçinizi rahat tutun. İşinizi yapın, İstanbulluya hizmet edin. Partilere hizmet dönemini unutun, silin zihniyetinizden. Bana hizmet etmeyeceksiniz kardeşim, İstanbul'a hizmet edeceksiniz.

"Seçim sonuçlarından en çok rencide edilen, boynu bükük bırakılan Ak Partili vatandaşlarım. Yaratılan ortam kaygı verici. Siz seçimi tartışmayı kendinize mesele ederseniz ama kendinize oy verenleri kırarsınız. Seçimi böyle tartıştırmanın, insanları boğuşturmanın medya üzerinden baskı uygulamanın anlamı yoktur. Yazık ediyorsunuz. En başta benim Ak Partili hemşerilerimi üzüyorsunuz. Hayata bağlılıkları, değerleriyle onları kucaklayacak bir belediye başkanı olacağım.

Maltepe'de 12 gündür sayım işlemi devam etmekte. Partilerin heyetle üye vermediklerini biliyorum. Ak Partili üyelerin ve MHP'lilerin oraya katılmayarak süreci yavaşlatmakta olduklarını biliyorum. Bugün yarın bitecek bir meseleyi 12 gündür sürdürmenin bir anlamı yok.

"(Büyükçekmece'de olanlara tepki) TC tarihinde böyle bir uygulama ilk defa. Evlerin kapıları çalınıyor. Seçmen tek tek aranıyor. Ne yapılmak isteniyor? Bir seçimi şaibe altında bırakacak şekilde davranırsanız, büyün ilçeyi abluka altına alıp rencide ederseniz, bu uygulamayı örnek şekilde ortaya koyarsanız Türkiye'nin seçimlerine şimdiden gölge düşürmüş oluyorsunuz. Delil toplama kavramıyla hareket ederseniz bundan sonraki seçimleri zan altında bırakırsınız. Bakın seçim özgürlük doğurur. Büyükçekmece halkıyla görüştüm, rahatsızlar.

"Çıkıp açıklama yapan kişinini tüm yakınlarının adresleri tespitli. Tamamen uydurma bir nakil ortada. Yapmayın. İnsan aklından geçenleri anlatırmış misali sanki kendi yaptıklarını anlatan bir aday. Seçime şaibe katıp insanları rencide etmeyin. İnsanların fikrine gölge düşürürsünüz, olmaz, olmaz. Kimse İBB'yi, makamlarını mülkü olarak kabul etmesin. İBB 16 milyon insanın varlığıdır. Birini görevlendirirsiniz, görevi biter gider. Bu işin doğallığında vardır. Ben 5 yıldır Beylikdüzü'nü yönettim şimdi devrettim. Şahsilik içermez. Bakın ben söyleyeyim size oy verenlerin kalbini kırıyorsunuz.

"Son olarak YSK'ya seslenmek istiyorum, YSK tarihi bir vazife yapıyor. Başka bir alternatifi şiddetle reddediyorum. İnsanları umutsuzluğa sürükleyecek hiçbir kararı almaya kimsenin hakkı yoktur. YSK, Türkiyemizin seçimlerdeki meşruluğunu ve seçimlerdeki demokrasini devamlılığını koruyan kararlar almak zorundadır.

"Gölge düşürenleri de biliyoruz... Toplum bu süreci yaşamışız, sonuç belli. YSK kararınızı verin, işimize başlayalım. İstanbul'un kaybedecek tek bir anı bile yok.

Artık eğitimi, sağlığı düşünelim, el el kol kola nasıl hizmet yapılır onu düşünelim. Partizanlığı bir kenara koyalım. Hedefimiz bu olsun, çocuklarımız bizden bunu bekliyor, gençlerimiz bizden bunu istiyor. bu ülke ve şehir adına geleceğe umutla bakabilmeyi istiyor. YSK'ya sesleniyorum; lütfen kararınızı verin, seçimin meşruluğunu tartıştırmayın. Sizlere tarihi vazifenizi hatırlatıyorum.