Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Ziya Pir, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) vize başvurularını askıya alması, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne yönelik yaptırımlar, İran ve Irak ile tatbikatlar, İdlib operasyonu ve tüm bunların Türkiye’ye ekonomik etkisine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

‘İKİ YILDIR DIŞ POLİTİKA KALMADI’

Türkiye’nin dış politika belirleyemediğini savunan Pir, bürokratların dış politikanın belirlenmesinden ciddi bir rahatsızlık duyduğunu öne sürdü.

Her iktidarın sürdürülebilir dış politikası olması gerektiğine ifade eden Pir, “Cumhurbaşkanı, dış politikada konsoloslar dahil hiç kimseyi beğenmediği için hepsini değiştirdi. Değiştirilen kişilerin birçok hatası vardı; ama en azından sürdürülebilir bir dış politikaları vardı. AKP ilk geldiği zamanlarda bu dış politikaları devam ettirdi. Ama son iki yıldır Türkiye’de dış politika diye bir şey kalmadı” eleştirisinde bulundu.

‘BÜROKRATLARIN BAŞI DÖNMEYE BAŞLADI’

Türkiye’nin ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerinin büyük oranda değiştiğinin söyleyen Pir, “Bütün dünya ile Türkiye arasındaki ilişkiler ya tamamen bozuldu, ya çok bozukken düzelme yoluna girmiş gibi görünüyor. Komşu ülkelerle olan ilişkilerimiz tamamen bozuk. Dış ilişkilerdeki bürokratların da başı dönmeye başladı” tespitinde bulundu.

‘ABD’NİN HİÇ HOŞUNA GİTMEDİ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump’ın New York'ta düzenlenen 72'nci Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısı sırasında yaptığı görüşme sonrasında gazetelerin “Hiç olmadığı kadar yakınız” şeklinde atılan manşetleri hatırlatan Pir, şöyle konuştu:

“Şimdi ise Saray basını ABD’ye terör devleti demeye başladı. Manşetler tersine döndü. Son üç yıldır Türkiye, ambargo olmasına rağmen İran ile illegal ticari ilişkiler yaptı. Bu, ABD’nin hiç hoşuna gitmedi. Türkiye’deki bankalara fatura kesildiği için Halkbank Genel Müdür Yardımcısı bugün ABD’de tutuklu. Son olarak ABD’nin konsolosluk çalışanını gözaltına almasıyla, ABD-Türkiye ilişkileri iyice çıkmaza girdi. ‘Al papazı ver papazı’ sözü aslında gözaltına aldığı kişiyi rehine olarak gördüğünün de kanıtıdır. Ayrıca bu söz çok ırkçı bir söylemdir. Bu hukuk devletine uymayan, paniklemenin vermiş olduğu üsluptur.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO ve AB’yi “Şanghay Beşlisi” ile tehdit ettiğini savunan Pir, şunları söyledi:

“Bu ülkeler bunun farkında, S-400 almaya çalıştı ve bunun izahı olamaz. NATO toplantılarında bunlar sık sık gündeme geldi. Türkiye tarafı bunu izah edemiyor. Daha düne kadar düşman olduğu İran’la, şu an ortak tatbikat yapmaya başladı ve askeri ortaklaşmaya gitti. NATO ve ABD bunları görüyor. Bütün bu yapılanların bedeli sadece Türkiye hükümeti ödemiyor. Her zaman olduğu gibi bu bedeli 80 milyon ödüyor. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ABD’ye gitmek için vize alamıyor, hükümete kesilen bir ceza değil, Türkiye’deki herkesi cezalandırıyor.”

‘DIŞ POLİTİKA VE ERDOĞAN PANİKLEMİŞ DURUMDA’

“Türkiye dış politikası ve Cumhurbaşkanı Erdoğan paniklemiş durumda” ifadelerini kullanan Pir, “Erdoğan suçlu, günahı fazla, uluslararası mahkemelerde yargılanmak istemiyor. Türkiye’nin ekonomisi batmış durumda. Üç cephede savaşa girmeye çalışıyor. Yüzde 44’e düşen oylarını yükseltmek için maceralar peşinde. İdlib’te ve Güney Kürdistan’da asıl mesele budur” dedi.

‘VİZELERİN ASKIYA ALINMASIYLA 63 MİLYAR ZARAR’

Türkiye’nin dış politikasının ülke ekonomisine etkisine değinen Pir, “Güney Kürdistan ile Türkiye arasındaki sınır kapısı kapanırsa ne olur? Mardin’den Şırnak’a kadar Türkiye’deki Kürtler ticaret yapıyor, bölge ihracatının yüzde 50’si Güney Kürdistan’a gidiyor ve bu durursa esnaf ölür. Olan yine Kürtlere olacak. Hem Güney Kürtlerini cezalandırıyor, fiilen de Türkiye’deki Kürtlerin ticaretini sıfırlandırıyor. Amerika’nın vizeleri askıya almasıyla birlikte 63 milyar zarar ettik. Amerika Türkiye’ye sarı kart gösterdi. İçeride Kürtlere karşı bir savaş var, dışarıda da savaş yürütüyor. İran ve Irak’la tatbikat yapıyor, İdlib’e giriyor, bunlar için para gerekiyor. İş dünyası ne yapacağını anlayamaz hale geldi” şeklinde konuştu.

‘KİMSE YURTDIŞINDAN MEDET UMMASIN’

“Kimse yurt dışından medet ummasın” ifadelerini kullanan Pir, “Bütün hukuksuzluklara ABD, AB ve NATO-PA’nın sessizliği var. Türkiye’de Erdoğan sabah akşam bir şeyler söylüyor ve ona göre siyaset değişiyor. Ancak siyaset sessiz yapılır. İnsanlar burada olup bitenleri çok iyi görüyor ve analiz ediyorlar, ona göre siyaset geliştiriyorlar. Türkiye’nin eline koz vermek istemiyorlar. Küçük adımlar atarlar, ama hedefine kadar giderler. Yavaş işler, bakınız birikti ve vize yasağı geldi. Kimse yurt dışından medet ummasın. Kendi gücünden medet ummalı. Bunları alaşağı edecek olan yurtdışı değildir, halklar ve seçmenlerdir.”

(Kaynak: MA)