HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Libya tezkeresinin “işgal” anlamına geldiğini ifade ederek, “Bu rejim silah sanayisini güçlendirme, Bayraktarları daha da zengin etme, pazar alanını genişletmek için Libya’ya sefere çıkmıştır” dedi.

Hakların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, Meclis Genel Kurulu’nda Libya’ya asker gönderme tezkeresi görüşmelerinde konuştu.

Hatimoğulları, “Birkaç hafta önce Libya ile mutabakat muhtırası Meclis’e geldi. HDP olarak buna hayır dedik. Çünkü o bulutun bu yağmurları getireceğinin farkındaydık. Mutabakat muhtırasının ardından askeri anlaşmalar ve savaş tezkerelerinin gelecek dedik, nitekim yanılmadık. Alelacele güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması geldi. Meclis olağanüstü toplandı ve AKP- MHP oylarıyla geçti” dedi.
 
‘BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE AYNI İLGİ YOKTU’
 
Libya tezkeresinin olağanüstü bir şekilde Meclis’in gündemine getirilmesini yadırgadığını belirten Hatimoğulları, “Şunda iktidar partisinin sıraları tıka basa dolu. Ama 82 milyonu ilgilendiren bütçe görüşmelerinde ne yazık ki aynı ilgiyi göstermedi iktidar. Biz baştan beri bu tezkereye hayır dedik. Çünkü bu tezkere bu iktidarın dış siyasetteki muhteşem başarısızlığının ve değerli yalnızlığının bir kez daha tescillenmesi anlamına geliyor. Yakın tarihe bakalım. Suriye’de savaş başladığından beri IŞİD ve El Kaide çetelerine açık bir şekilde destek verildi. En nihayeti gelinen noktada komşularla sıfır sorun politikası kendini komşularla sıfır barış politikasına terk etti. Dört parça Kürdistan’da yaşayan Kürt halkıyla küskünlükler derinleştirildi, Arap halkının nefreti kazanıldı. Suriye’de yüzbinlerce insan yaşamını kaybetti, milyonlarcası göç etmek zorunda kaldı” diye konuştu.
 
‘İŞGAL DEMEKTİR’
 
HDP olarak barışçıl, özgürlükçü, eşitlikçi ve adaletli siyaset anlayışlarını her yerde söylemeye devam edeceklerini söyleyen Hatimoğulları, “Libya halkının yaşam sürdüğü, Suriye’de, Afrin’de halkların yaşam sürdüğü yerlere asker göndermeye çalışıyorsunuz. Bu yayılmacı siyasetin ta kendisidir. Bu uluslararası hukukta işgal, iç müdahale demektir. Bu iktidar bu ülkenin tarihine kara sayfalar eklemeye devam ediyor. Doğu Akdeniz, ülkeler açısından önemli bir gündeme dönüştü. Doğalgaz rezervleri emperyalist güçlerin iştahını kabartmış durumda. Türkiye Doğu Akdeniz’de gerilim yaratarak inisiyatif elde etmek istiyor. Ama şuan Türkiye başka bir şeyi zorluyor. Gerilimi tırmandırıyor ve iç siyasette beslenmek istiyor” diye konuştu.
 
‘BAYRAKTARLARI ZENGİNLEŞTİRMEK İÇİN’
 
Hatimoğulları, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhvancı Trablus hükümetinin meşruiyeti tartışma konusudur. Birleşmiş Milletleri (BM) arkasına alan iktidara şu soruyu sormak istiyoruz; BM Konseyi’nin  Libya’da her iki tarafa silah ambargosu kararı var ama bunu ilk delen Türkiye. Yıllardan beri Türkiye İhvancı Trablus hükümetine her anlamda destek sağladığını biliyoruz. Tezkere mevcut desteği meşrulaştırmak için yapılmaktadır. Paramiliter güçlerin savaşacağı bir dönemi Türkiye’nin bu savaşla birlikte resmen başlatacağının görmüş durumundayız. Bu savaşın ne Arap Birliği ne Avrupa Birliği’nde hiçbir meşruiyeti yoktur. Ve her yerden Libya’daki müdahaleye dair kınama açıklamaları geliyor. İktidar bunu değerlendirmek durumundadır. Türkiye’de yoksul halk çocuklarından oluşan askerleri ve orada kanlarının akmasının önü açılıyor. Bu rejim tıkanmıştır. Bu rejim silah sanayisini güçlendirme, Bayraktar’ları daha da zengin etme, pazar alanını genişletmek içi Libya’ya sefere çıkmıştır. Bu coğrafyada toprağın ve suyun altında petrol ve doğalgazdan daha fazla insan bedeni, insan kanı var.”