Evren Demirdaş/ Elazığ- HDP İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, partisinin Elazığ il örgütünde halk toplantısı gerçekleştirdi. Referandumun konuşulduğu toplantıya Ataş, 'hayır'ın önde olduğunu söyleyerek "Hayır'ı daha da güçlendirmemiz lazım" dedi.

Tüm siyasal partilerin kendi dünya görüşlerine bu ülkedeki sorunların çözümüne yönelik anayasa referandumu karşısında kendi yaklaşımlarını ortaya koyduğuna dikkat çeken Ataş "Yeni anayasa karşı olmamızı Tayyip Erdoğan'a karşı olmamıza bağlayanlar var bu söylemler kesinlikle doğru değil. Biz hem bu ülkenin demokratik güçleri olarak bu anayasa karşı çıkmamızın nedeni tamamen bizim varoluş ilkelerimizle alakalıdır ve mücadelemizi bu çerçeve üzerinden sürdürüyoruz. Ülkemizdeki mevcut olan anayasa 12 Eylül anayasasıdır bütün bu anayasada demokratik ilke olarak saydığımız hiçbir şey mevcut anayasada yok. Bu ülkede Arapça, Kürtçe, Zazaca, Ermenice gibi bu ülkenin zenginlikleri yasak. Sadece bir dil üzerinden eğitim başta olmak üzere bütün konular ele alınıyor. Böyle bir tekçi zihniyet getirilmiş durumda. İnançlar konusunda ayrım yapılmış Alevi,Sünni,Ezidi gibi inançlar sürekli birbirine düşürülerek bunlar arasında ayrımla laiklik tersten işletilerek bugüne kadar getirilmiş" şeklinde konuştu.

'BU ANAYASAYA KARŞI ÇIKMAMIZ ŞART VE ZORUNLUDUR'

Ataş şöyle devam etti:

"Gelinen aşamada hem yasamaları yapan meclisi hemde o bütün yargılamaların tümünü yapan mahkemelerin atanması, belirlenmesi, feshedilmesi ve bunların hayata geçirilmesi bir adamda toplayacak hala getirdiler. Bundan sonraki süreçte meclisi de Cumhurbaşkanı belirleyecek, bakanların hepsinin de kendi atayacak, istediği yasayı istediği anda çıkaracak. Bu insan isterse bizden biri olsun biz böyle bir anlayışa karşıyız. Selahattin başkan veya Figen başkan da olsa böyle bir yetki tek insanda toplanması asla kabul edilemez. Bu ülke içerisindeki hiçbir demokratik noktada bir tutum sergilemeyen tüm bu ırkçı, ayrımcı politikaları sürdüren birine bu yetkiyi vermek bu ülkede hem kaosun derinleşmesi, hem ekonominin çökmesi, hem yandaşlar üzerinden bu ülkenin sömürülmesi ve zulme uğratılmasından başka bir sonuç getirmeyeceği için bu anayasaya karşı çıkmamız şarttır ve zorunludur.''

'HAYIR'I GÜÇLENDİRMEMİZ LAZIM'

Hayır oranının yüzde 60 pozisyonunda olduğunu söyleyen Ataş  "Eğer bu meselede zayıf durursak boş ver ne olursa olsun biçiminde bir yaklaşım içinde olursa ve onlarda bunu kendi lehlerine çevirebilirlerse bunu zararı gene bize olur. Yüzde 60 yüzde 40 pozisyonunda olan hayır'ın önde olduğu bir pozisyonda mücadelemizde hayır'ı daha da güçlendirmemiz lazım. Bu noktada en küçük bir taviz, en küçük bir rehabet bizim açımızdan olumlu bir sonuç doğurmayacak. Hepimiz üzerimize düşen görevleri en iyi şekilde yapmamız gerek yarın bir oy ile kaybedersek eğer o bizim üzerimizde büyük bir ağırlık olur önümüzdeki iki ay güçlü bir şekilde çalışacağız sonraki süreçte bu gerici cephenin tümünü dağılması ve demokratik güçlerinde bu ülkede daha güçlü bir şekilde ayakta olmasını sağlayacak. Biz şunu biliyoruz bugüne kadarki bütün kazanımlarımız binlerce milyonlarca insanın yaşamı pahasına bu mücadeleyi bugüne kadar getirdik. Bugünden sonrada bunun bu şekilde gitmesi için bu referandum sürecinde tüm kesimlerle beraber hayır cephesini büyütmeliyiz" şeklinde konuştu.