HDP, Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katıldığı toplantıda kadın adaylarını tanıttı, seçim beyannamesini açıkladı.

Diyarbakır'da düzenlenen toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Özgür kadın, özgür toplumdur. Bizler tüm farklılıklarımızla eşit temsiliyeti savunuyoruz. Eşbaşkanlık sistemi ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik ve kadın özgürlük mücadelesine öncülük ediyoruz. Kadın temsiliyeti kadınların kendi iradesiyle siyasete doğrudan katılımı, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın mücadelesini veriyoruz. HDP kadın hak ve özgürlüklerinin garantisidir” dedi.

Pervin Buldan, şu ifadeleri kullandı:

Bizler kadınlar olarak bir seçime daha büyük bir emek ve iddia ile hazırlanmanın coşkusunu yaşıyoruz. Kadın seçim bildirgemizi açıklamak üzere burada toplandık. Konuşmama başlamadan önce hak ve özgürlük mücadelesine ışık tutan, katkı sunan ve mücadeleyi bugünlere taşıyan tüm kadın yoldaşlarımın anısı önünde saygıyla eğiliyorum. O yoldaşlarımızın o kıymetli mirasını yüklenmiş, direniş alnına dönüştürdüğü bedeniyle mücadelemize can veren, yolumuza ışık tutan Leyla Güven'i, zindanlarda ve sürgünde açlık grevinde olan yoldaşlarımızı selamlıyorum.

‘TECRİT KADININ DİRENİŞİYLE KIRILACAK’

Bugün tam 95 gündür Leyla Güven Diyarbakır’da, yoldaşlarımız cezaevlerinde ve sürgünde bedenlerini açlığa yatırdılar. Sözünüz sözümüz, yolunuz yolumuz direnişiniz direnişimizdir. Tecrit kadının direnişiyle kırılacak, toplum kadının direnişiyle özgürleşecek, gelecek kadının direnişiyle aydınlanacak.

‘DİRENİŞ KADINLARIN OLDUĞU HER YERDEDİR’

Yine başta Sevgili Figen Yüksekdağ olmak üzere zindanlarda rehin tutulan Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Selma Irmak, Aysel Tuğluk, Edibe Şahin, Çağlar Demirel, Nurhayat Altun, Gülser Yıldırım ve demokratik kadın mücadelemizin emektarı tüm seçilmişlerimize, üyelerimize cezaevlerindeki tüm kadın arkadaşlarımıza Amed’den yürek dolusu sevgilerimizi gönderiyoruz.

O kadar doğru bir yerde durmuşuz ki, bizden o kadar korkmuşlar ki zindanların kapısını sonuna kadar açmışlar kadınlara. Ama bilsinler ki orada tuttukları sadece bedenlerimiz. Umut, mücadele, direniş, kaçınılmaz zafer tutuklanamaz. Kadınlar her yerdedir, bu nedenle direniş de kadınların olduğu her yerdedir.

‘YAŞASIN ÖZGÜRLÜK TUTKUMUZ,  YAŞASIN HAKLI MÜCADELEMİZ’

Roza'nın dediği gibi “vardık varız, var olmaya devam edeceğiz.” Kadın Leyla’dır, Amed’de direniyor, kadın Sebahat’tir, Selma’dır, Gültan’dır zindanlarda direniyor. Kadın Dilek’tir sürgünde direniyor. Kadın Karadeniz'de, Toroslar’da Marmara'da, Ege’de direniyor. Yıllardır devlet zulmüne karşı duran kadınlar her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda direniyor. Kadın Parlamento’da direniyor, kadın sokaklarda, meydanlarda, yaşamın her alanında direniyor. Biz kadınlar bu direniş geleneğini devraldık. Geleceğe de barışı, adaleti, eşitliği solmayan hayatları ve çocuk gülüşlerini bırakacağız. Yaşasın özgürlük tutkumuz,  yaşasın haklı mücadelemiz.

‘MÜCADELE EDERKEN KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GELECEĞE ERTELEMİYORUZ’

31 Mart 2019 Yerel Seçimleri’ne çok az bir süre kaldı. Bu seçimlere muazzam bir mücadele deneyimi ile hazırlanıyoruz. 1999'da HADEP ile girdiğimiz seçimlerde 3 kadın belediye başkanı ile başlayan yerel yönetimler deneyimimiz 2004'te 9, 2009 seçimlerinde 14 belediye başkanlığı ile devam etti. Biz devrim içinde devrim yapıyoruz. Mücadele ederken kadın özgürlüğünü geleceğe ertelemiyoruz. Siyasetimizin bütün kademelerinde eşit temsiliyet için önce kota sistemini uyguladık. Kadın hak ve özgürlüklerinin sağlanması gibi büyük bir hedefe sahip olan bir gelenek olarak siyasette ve toplumda daha güçlü bir kadın için kadın kotasının yetersiz olduğunu gördük ve eşbaşkanlık sistemini uygulamaya başladık. Hedefimiz büyüktü. Adımlarımız da büyük olmalıydı. 2014 seçimlerine eşbaşkanlık sistemi ile girdik. Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma ile yerel yönetimlere kadın katılımını en güçlü şekilde sağladık. Kazandığımız belediyelerin tamamında eşbaşkanlık sistemini uygulamaya başladık.

‘AKP ADAYLARININ YÜZDE 2.1'İ KADIN ‘

Bakın partiler belediye başkan adaylarını açıkladılar. AKP'nin 75 ilde açıkladığı adaylardan sadece 1’i kadın. 634 ilçe belediyesinin adaylarından sadece 14'ü kadın. Yani sadece yüzde 2.1'i kadın. Diğer partiler de durum çok farklı değil. Bizde ise eşit temsiliyete dayalı eşbaşkanlık sistemi var. Bütün il ilçe ve belde belediye başkan adaylarımızın biri kadın biri erkek.

‘KADINLARI ADETA SÖMÜRÜYE, ŞİDDETE MAHKUM ETTİLER’

Kadına yönelik her türlü baskıya, şiddete, katliama karşı direnişi ve mücadeleyi önceleyen anlayışımızla yerel yönetimlerde kadın politikalarını uyguladık. 2014 yerel seçimlerinden sonra kadının belediyelerdeki karar süreçlerine etkin dahil edilmesi için kadın kurumları, kadın koordinasyonları, kadın erkek eşitlik komisyonları ve kadın grupları oluşturduk. Ancak bu ülkede güzel şeyleri hazmedemeyenler belediyelerimize gaspçı bir darbe ile yöneldi. AKP demokratik zeminde elde edemediği belediyelerimizi hukuk dışı yöntemlerle gasp etti. Onlarca kadın eşbaşkanımız, binlerce kadın üye ve çalışanımız rehin alındı. Kadın kazanımları hedef alındı.  Başta kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın kurumları olmak üzere tüm kadın kazanımlarını kaldırmaya çalıştılar. Çocuklara yönelik çalışan kurumları dahi kapattılar. Kadınları adeta sömürüye, şiddete mahkum ettiler.

Bunlarla sınırlı kalmadılar. Belediyelerimize karşı devreye soktukları kadın düşmanı uygulamaları merkezi yönetimden iktidarları boyunca uygulamaya sokan yine bu hükümetti. Nitekim AKP hükümetinin kadın karşıtı politikalarının bir sonucu olarak kadına yönelik şiddet, baskı, sömürü ve katliamlar günden güne ağırlaşarak sürmektedir. Türkiye AKP tarafından başta kadın  cinayetleri olmak üzere kadına yönelik her türlü şiddet ve ihlal konusunda dünyada ilk sıralara taşınmıştır. Cinsiyet eşitsizliğini sorun olarak görmeyen AKP iktidarı boyunca kadınların payına ölüm, zulüm, yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik düştü.

‘AKP - MHP EN BÜYÜK İTTİFAKINI KADINLARA KARŞI GELİŞTİRDİ’

AKP hükümetinin cinsiyetçi politika ve icraatları kadınlara yönelik olduğu kadar çocuklara yönelik olarak da çok yönlü şiddeti teşvik etti. Kadınlar ve çocuklar her türlü sömürüye açık bırakıldı. AKP-MHP ittifakı ile kurulan erkek egemen faşist blok, geçmişte olduğu gibi en büyük ittifakını kadınlara karşı geliştirmekte, kadını kamusal alanın ve siyasetin dışına itmeye çalışmaktadır.

‘KADINI KORKUTARAK TÜM ÜLKEYİ TECRİT ALTINA ALACAKLARINI DÜŞÜNÜYORLAR AMA YANILIYORLAR’

Sevgili Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'e 14 yıl hapis cezası verilmesinin nedeni kadın özgürlük mücadelesini, kadının demokratik siyasetteki öncülüğünü, kadınların ülkeyi yönetme iddia ve iradesini kırma, engelleme amaçlıdır. Kadını korkutarak tüm ülkeyi korku ve tecrit altına alacaklarını düşünüyorlar ama yanılıyorlar. Kadınlar korkmaz, kadınlar geri adım atmaz, kadınlar boyun eğmez, kadınlar susmaz. Gültan Kışanaklar, Sebahat Tunceller biat etmez, boyun eğmez. Kadınlar başı dik, kararlı bir şekilde yürümeye devam ederler. Bunu böyle bilsinler. AKP'nin derdi kadının ta kendisidir. Biz de diyoruz ki kadın AKP'nin derdi olmaya devam edecektir.

‘AKP - MHP ERKEK İTTİFAKININ KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARINA MAHKUM DEĞİLSİNİZ’

Buradan tüm kadınlara sesleniyorum. AKP - MHP erkek ittifakının kadın düşmanı politikalarına mecbur ve mahkum değilsiniz. Kadın hareketinin onlarca yıllık mücadelesini sahiplenen ve kadınlarla birlikte siyaset yapan bir parti olarak biz varız. Kadın partisi HDP var. 

‘HDP KADIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİN GARANTİSİDİR’

Özgür kadın, özgür toplumdur. Bizler tüm farklılıklarımızla eşit temsiliyeti savunuyoruz. Eşbaşkanlık sistemi ile dünyada bir ilki gerçekleştirdik ve kadın özgürlük mücadelesine öncülük ediyoruz. Kadın temsiliyeti kadınların kendi iradesiyle siyasete doğrudan katılımı, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamanın mücadelesini veriyoruz. HDP kadın hak ve özgürlüklerinin garantisidir. Kadınların her gün erkekler tarafından öldürüldüğü ülkemizde, HDP kadınların hayatta kalma garantisidir. Bu nedenle HDP'nin desteklenmesi kadın mücadelesinin desteklenmesidir.  HDP'nin savunulması kadının savunulmasıdır. HDP'ye verilen her oy kadın mücadelesini güçlendirmektir.

‘BU FAŞİST BLOKA KAYBETTİRMEK İÇİN ÇALIŞMALARIMIZIN STARTINI VERDİK’

Tek adam rejiminin, AKP-MHP faşist bloku ile ülkeyi hukuki, siyasi ve ekonomik anlamda  karanlığa boğmaya çalıştığı bir dönemde 31 Mart Yerel Seçimleri’ne gidiyoruz. Demokratik zeminde yükselttiğimiz mücadelemizle, tüm halklar adına bu faşist bloka kaybettirmek için çalışmalarımızın startını verdik. Kayyumları geldikleri yere göndermek ve belediyelerimizi fazlasıyla geri almak, Batı’da da bu faşist bloku geriletmek temel stratejimizdir. Az kaldı, gasp edilen belediyelerimizi özgürleştireceğiz. Kayyum anlayışına karşı belediye sayımızı artıracağız. Bu topraklarda kayyum zihniyeti değil, kadın özgürlüğü yaşayacaktır.

‘BAŞKA BİR YAŞAM MÜMKÜN VE BU YENİ YAŞAMIN ÖNCÜSÜ HDP'DİR’

Farklılıklarımız ayrılıklarımız değil, ortak mücadelenin zeminidir. Eşit haklara sahip aidiyetlerin birlikte kuracağı yaşamın gücüne, zenginliğine inanıyoruz. Başka bir yaşam mümkün ve bu yeni yaşamın öncüsü HDP'dir. Bizler vaad etmiyoruz, birlikte inşa ediyoruz. HDP yarını bugünden okuyan bir umut ve direniş geleneğine sahiptir. Halklarımız bu tarihi misyonla çalışmalarını umutla, canla ve başla yürütmektedir. Kazanan Türkiye halkları, kazanan kadınlar, kazanan barış ve demokrasi olacaktır.

‘AKP-MHP ZİHNİYETİNİ VE ONLARIN İKTİDARINI BİZ KADINLAR GERİLETECEĞİZ’

HDP ile kadın yaşamına sahip çıkıyor. Bu nedenle yerelde demokrasi yerelde özgürlük için, katılımcı demokratik yaşamın inşası için kadınlar dayanışma ile 31 Mart’ta kendi sözünü söyleyecek. Bu seçimlerde yaşama düşman, kadına düşman, barışa ve farklılıklara düşman AKP-MHP zihniyetini ve onların iktidarını biz kadınlar gerileteceğiz. Onlar bir kenti yandaşlarına peşkeş çekerken halkı yoksulluğa mahkum etmesine asla izin vermeyeceğiz. Kadınlarımızın yoksulluğun ağır yükü altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Bir lokma için hiçbir insanımız, kadınımız, gencimiz diyar diyar gezmesin istiyoruz. Bizler kadınlarımız gençlerimiz doğduğu yerde doysun istiyoruz. Hiçbir kentimizi, köyümüzü, sokağımızı AKP-MHP faşist ittifakına teslim etmeyeceğiz.

‘BİZ KADINLAR SÖYLEDİĞİMİZİ YAPARIZ’

Kadınlar kentlerinde korkmayacaklar, kadınlar kentlerinde şiddet görmeyecek, ölmeyecekler. Kadınlar kentlerinden göç etmek zorunda kalmayacaklar. Kadınlar bu ülkede özgür ve eşit koşullarda yaşayacaklar. Çünkü bizler kentleri kadınlarla yöneteceğiz. Kayyum darbesi ile kadınlardan alınan bu yerleri fazlasıyla geri alacağız. Bizler tek adam, erkek rejimine ve bütün tekçilere karşı çokuz, çoğuluz ve rengarengiz. Bizler erkek ittifakına karşı kadın ittifakıyız. Biz kadınlar bütün alanlarda el ele omuz omuza güç birliğini haykıracağız. Biz kadınlar değiştireceğiz, biz kadınlar yaşatacağız. Çünkü biz söylediğimizi yaparız.

‘OYUMUZU KENDİMİZE KULLANIYORUZ’

Oy bizimse temsiliyet hakkı da bizimdir. Yaşam bizimse yönetme hakkı da bizim. Söz bizimse irade de bizimdir. Kentlerimiz, sokaklarımız, köylerimiz bizimse, belediyelerimiz de bizimdir. O nedenle biz kadınlar bir kez daha tercihimizi kendimize yapıyor, oyumuzu kendimize kullanıyoruz.

Demokrat Haber/Diyarbakır