HDP Merkez Yürütme Kurulu, 'Dünya Kobanî İle Dayanışma Günü’ kapsamında yazılı açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Karanlığa karşı aydınlığın; terör, şiddet ve haydutluğa karşı özgür, eşit ve birlikte yaşam kararlılığının ilanı olan Dünya Kobanî İle Dayanışma Günü, Kobanî’de barbarlığa karşı direnenlerin bütün dünya halklarına armağanı olmuştur” denildi.

HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun açıklaması şöyle:

Yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının yerinden yurdundan edildiği Suriye İç Savaşı, 2011 yılından bugüne büyük bir toplumsal yıkıma sebep oldu. Kendi halklarının celladı olan totaliter rejimler; korku ve terörle büyük kıyımlar yapan El Kaide türevi IŞİD, El Nusra, Ahrar Ül Şam gibi çeteler; emperyal hevesler peşinde koşan bölge ülkeleri ve küresel güçlerin paylaşım savaşı verdiği topraklar, aynı zamanda tarihsel direnişlerin de coğrafyası oldu.

Bölgesel ve küresel güçlerin de desteği ile Irak ve Suriye’de kadın, çocuk, sivil demeden on binlerce insanı katleden Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), 2014 yılının sonbaharında Kobanî’de başta Kürt halkı olmak üzere bölge halklarının büyük direnişine çarptı. IŞİD’in tank, top ve ağır silahlarına karşı Kobanî’de topraklarını ve yurtlarını savunanlar tarafından ortaya konulan büyük direniş, Ortadoğu halklarına umut oldu.

IŞİD karanlığı karşısında ortaya çıkan kararlı duruş, aynı zamanda “Kobanî düştü düşecek” diye heveslenenlere de gereken cevabı verdi; aydınlık bir geleceği müjdeledi. Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadeleleri bütün dünya kadınlarına örnek oldu. Özgür, eşit ve ortak bir yaşamın sembol kenti olan Kobanî, enternasyonal dayanışmanın ve direnişin de ortak ruhu oldu. 

IŞİD, bölgedeki ilk yenilgisini aldı ve gerilemeye orada başladı. Bugün IŞİD’in yapmak istediğini tekrar etmek isteyenler de bu direniş ve dayanışma iradesi ile karşılaşacaklardır. Kobanî dün direndi, bugün ve yarın da aynı kararlılıkla direnecektir.

Suriye’de 8’inci yılına giren iç savaşta, halklar için siyasal ve demokratik çözüm, anayasal mutabakatla özgür, ortak ve eşit bir yaşam kurmaktan geçmektedir. Bir kez daha vurgulayalım ki, Kobanî’den veya Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye dönük herhangi bir saldırganlık ve taciz asla söz konusu değildir. Buna rağmen o coğrafyayı başta Kürt halkı olmak üzere bölge halkları için kendi kendilerini yönetemeyecekleri bir duruma getirme çabaları asla kabul edilemez.

Suriye halklarının hiçbir farklılığı dışlamadan, barışa ve huzura, demokratik yeniden inşaya ihtiyacı vardır. Yeni dönemin, bütün tarafların yer aldığı bir zeminde müzakerelerle şekillenmesi, silahlı değil siyasi ve diplomatik çözümün gündeme damgasını varması şarttır. Fırat’ın doğusunu hedef alanlar, Suriye’de iç savaş günlerinin geride bırakılmasını değil, çatışmanın ve savaşın sürdürülmesinin adımlarını atmaktadır.

Karanlığa karşı aydınlığın; terör, şiddet ve haydutluğa karşı özgür, eşit ve birlikte yaşam kararlılığının ilanı olan Dünya Kobanî İle Dayanışma Günü, Kobanî’de barbarlığa karşı direnenlerin bütün dünya halklarına armağanı olmuştur.