Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Uludere Roboski katliamına ilişkin BDP’nin kendisine yönelttiği sorulara, yanıt verirken, itiraf gibi bir açıklamada da bulundu: "Güvenlik güçlerine, genel çerçevede yetki veriyoruz. O genel çerçeve içinde de ama TSK, ama emniyet, yetkisini kullanır. Gerekirse bazı konularda bize danışırlar."

Erdoğan bugünkü konuşmasında, “Güya Uludere’deki operasyon önceden bana sorulmuş, ben de BDP Genel Başkanı’nın iddiasına göre ‘Neye mal olursa olsun vurun’ demişim. İşte bu tarz siyaset seviyesiz ve ahlaksız siyasettir” diye konuştu.

BDP’nin sorularına yanıt vermekten kaçınan Erdoğan, “Bu ithamın içinde cahillik, tecrübesizlik, siyasi ahlaksızlık var. Böyle bir hezeyanı gündeme getirmek sadece acziyettir” dedi.

“Şunu BDP Genel Başkanı’na hatırlatmak isterim bu tür ithamlar BDP’nin Uludere olayını istismar çabasını örtmez, örtmeye yetmez” diyen Erdoğan, “Biz terör örgütüyle mücadele ederiz siyasi temsilcilerle de müzakere ederiz demiştim, bugün de bu sözün arkasındayım. Ama kim terör örgütüyle içli dışlı olursa yargı da gider gereğini yapar.”

Erdoğan, “Uludere istismarı üzerinden devam eden terörle mücadeleyi akamete uğratacağını sananlar büyük bir yanılgı içindeler. Terörle mücadele kesintisiz sürecektir” diye ekledi.

Erdoğan’ın katliamın nasıl gerçekleştiğine dair itiraf gibi bir açıklamada da bulundu : "Güvenlik güçlerine, genel çerçevede yetki veriyoruz. O genel çerçeve içinde de ama TSK, ama emniyet, yetkisini kullanır. Gerekirse bazı konularda bize danışırlar."

Başbakan Erdoğan’ın “terörle mücadele” dediği saldırı sonucunda 28 Aralık günü, Uludere’nin Roboski köyünde 19’u çocuk 34 kişi bombalarla paramparça edilmişti.

Katliamın üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçmesine rağmen hükümet özür dilemediği gibi, yürütülen soruşturmaya gizlilik kararı konuldu. BDP ise diğer katliamlarda olduğu gibi hükümetin olayın üzerini örteceğini belirterek, Roboski Katliamı’nı BM ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdı. Olaydan sağ kurtulanlar, insan hakları örgütlerinin raporları ve ortaya çıkan bulgular, bombaların bilinçli bir şekilde sivillerin üzerine yağdırıldığı şüphesini doğuruyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da BDP’nin bu iddiasına, iftirasına sahip çıktığını ve tekrar ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, “Sadece BDP değil, ana muhalefet partisi CHP tam bir acziyet içinde. O kadar acziyet içindeki en başından itibaren Uludere hadisesinde BDP’nin peşine takılıp gitmekten hiç gocunmadı, hiç yüksünmedi. Ben, halk oylaması ve 12 Haziran seçimleri öncesinde 'CHP’nin lokomotif, BDP’nin de onun vagonu olduğu'nu söylemiştim. Sözümü geri alıyorum, meğer lokomotif BDP, vagonu da CHP’ymiş. Bu tren artık nereye gider, hangi istasyona gider, onu da milletin takdirine ve muhayyilesine sevk ediyorum” diye konuştu.

ERDOĞAN’IN YANIT VERMEDİĞİ SORULAR

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 24 Ocak günü yaptığı açıklamada şu soruları yöneltmişti: "4 saatlik görüntü var elinde. 26 gündür elinde. Niye açıklamıyorsun. Emri veren belli değil mi? Açık soru soruyorum. Uludere bombardımanı yapılmadan askeri yetkililer sizi arayıp 50 kişilik grup var içlerinde çok sayıda sivil var ne yapalım dediklerinde siz vurun dediniz mi demediniz mi? Açıklayın. Neye mal olursa vurun dediniz mi demediniz mi? Çıkın bunun hesabını verin. Yoksa bizzat verdiğin talimatı örtmeye mi amaçlıyorsunuz. Tazminatla bu iş örtülemez."