Gezi Parkı eylemlerinde hükümetin aykırı ismi olarak öne çıkan Ertuğrul Günay kendisini eleştiren AKP'lileri güce yaranma çabası içinde olmakla suçladı.

Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay Habertürk'te Ece Üner'in sorularını yanıtladı.

BAZI ARKADAŞLARIM GÜCE YARANMAK İSTEDİ!

Hükümetin eylemlere karşı aldığı tavrın içinde olmadığı gibi çarpıcı bazı eleştiriler geliştiren Günay, günün sonunda ülke olarak önemli bazı kazanımlar elde edildiğini söylerken büyük bir bedel de ödendiğine vurgu yaptı. Gezi Parkı'ndaki çadırların yakıldığı 31 Mayıs günü devreye giren "devlet aklı"nı topa tutan Günay, AKP yönetiminden kendisine dönük bir karar alınmasını beklemediğini söyledi. AKP içinde kendisini eleştiren bazı isimlere de yanıt veren Günay, "Bazı arkadaşların güçlü olana yaranmak amacıyla aldıkları tavır da beni üzüyor" dedi.

BU BİR ŞEHİRLEŞME SORUNUDUR

Kadir Topbaş katılımcı bir yerel yönetim modelinden söz etti. Acı veren sıkıntılar yaşadıktan sonra umut veren sonuçlar çıkardık. Yaşanan aslında şehirleşme sorunu. Merkezi yönetimin değil o şehirde yaşayanların karar vermesini içselleştiren bir süreç çıktı ortaya. O şehirde yaşayanların görüşleri alınarak karar alınmalıdır. Bir kaç bürokratın değil orada yaşayanların görüşü önemlidir. Bu olaylarda da asıl itiraz konusu olan şey o yapıydı. Bu projeden vazgeçilseydi bu noktaya gelinmezdi. Ağır bedeller ödeyerek şimdi olduğumuz noktaya geldik.

31 MAYIS'TAKİ DEVLET AKLI BİZE BÜYÜK BEDELLER ÖDETTİ

Salı günü başlamıştı ağaç kesmeye karşı eylemler. 31 Mayıs günün o müdahale olmasa süreç farklı olacaktı. Devlet aklı o insanları dinlemek yerine müdahale etme kararı aldı. Polise o talimatı verenler o akılsızlığın arkasındadır. Eğer Çarşamba Perşembe günü o insanları dinlemeyi bilseydik çok önemli kazanımlar da edinebilirdik. Yurttaşını dinleyen bir yerel yönetim modeli olma yönünde adım atmış olacaktık. Böyle bir fırsatı da kaçırmış olduk. İktidar ve muhalefetin ders çıkarması gereken bir süreç yaşadık.

BİZ KAVGA ETMEK İÇİN DEĞİL GÖNÜL ALMAK İÇİN İKTİDARA GELDİK

Sevimsizlikler oldu. Büyük kalabalıklar o müdahaleyi protesto etmek isteyince bazı provakatörlerin yarattığı tahribatlar oldu. Biz hükümet olarak bundan şikayetçiyiz ama eminim ki çevreciler de bundan şikayetçi. Buna karşı da toplumda başka bir tepki belirdi. Toplumda bir kamplaşma ve gerilmeye yol açan bir dil kullandı siyaset. Biz kavga etmek için değil gönül almak için geldik diyorduk. gönül ister ki bu bir söz olarak kalmasın siyasetimizi yönlendirsin.

GÜNAY AKP'NİN DURAN ADAMI MI?

Günay, Başbakan Erdoğan'ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın kendisiyle ilgili olarak eleştirilerine örtülü olarak yanıt verdi. Günay isim vermeden şöyle konuştu:

"Ben AK Parti'ye maddi varlığımı güçlendirmek için gelmedim. İktidar trenine binmek için gelmedim.  Çok ciddi bir eşikte geldim. Cumhuriyet mitinglerinde korkunun yanında değil, umudun yanında geldim. Demokrasiyi savunmak için geldim. 12 Mart'ta, 12 Eylül'de bedeller ödemiş insanım ben. Benim doğru sözlülüğümden birileri rahatsız olabilir ama çok büyük kitleler de bazı arkadaşların güçlü olana yaranma duygusu içerisinde cesaretle doğru olanı söylememelerinden şikayetçi, onların tavrı da beni üzüyor."