Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Gezi Parkı direnişine ilişkin konuştu.

Kendisini dinleyen AKP'liler sık sık "Vur vur dinlesin, çapulcular dinlesin", "Dik dur eğilme, Türkiye seninle" ve "Mücahit Erdoğan" sloganları attı.

Gezi Parkı direnişine yönelik tepkisini sürdüren Erdoğan'ın, Valide Sultan Camii'nin müezzininin yalanlamasına rağmen "Camiye bira şişeleriyle girdiler" dedi. Protesto alanlarında başörtülü kadınlara saldırıldığını öne süren Erdoğan, bu konu üzerinden direnişçileri hedef aldı.

Başbakan, direnişçilere seslenerek, "Artık bu eylemlere son verilmesini rica ediyorum" dedi ve ekledi: "Ama bunların hiçbiri değil de aynı şekilde devam ederseniz anlayacağınız dilden konuşmak zorunda kalırım. Ona göre yanıt veririz."

Başbakan Erdoğan, kısaca şu ifadeleri kullandı:

'BİZİ MİLLET GETİRDİ, MİLLET GÖTÜRÜR'

“Biz kefenimizi giyerek yola çıktık. Allah’tan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur. Bize marjinal gruplar değil, millet hesap sorar. Milletin hesap yeri sandıktır. Bizi millet getirdi, millet götürür. Milletten başka kimsenin bizi götürmeye gücü yetmez.

Ankara Başbakanına sahip çıkıyor, muhabbetle kucaklıyor. Türkiye terör estirenleri değil, Ankara’nın bu gerçek fotoğrafını görsün.

'ÇAPULCU' NİTELENDİRMESİ

Ben bu ifadeyi kullanınca rahatsız olmuşlar. Eğer çok rahatsız olduysalar lugata bir baksınlar 'çapulcu' kime denir diye. Oraya baktıkları zaman Başbakanın ne kadar isabetli bir ifade kullandığını görecekler. 'Yakan, yıkan, saldıranlara çapulcu' denir. Dolayısıyla kusura bakmasınlar ama onlara destek verenler de aynı familyada yerini alır.

'SANDIKTA GÖRÜŞELİM'

Gezi Parkı’na, Kuğulu’ya çıkacağınıza 7 ay sonra sandıkta sizinle görüşelim. 'Demokrasi, özgürlükler' diyorsanız, 'hak, hürriyet' diyorsanız bu şiddetle elde edilmez. Hukuk içerisinde kalarak elde edilir.

'YAPTIKLARI İŞ SADECE VURUP KIRMA'

Yaptıkları iş sadece vurup kırma. Kamunun binalarına saldırma, kamunun binalarını yakıp yıkma. Sivil vatandaşın, halkın araçlarını yakıp yıkma.

Bununla kalmadılar. Benim başörtülü kızlarıma, başörtülü bacılarıma saldırdılar.

Bununla da kalmadılar. Dolmabahçe Camii'ne maalesef bira şişeleriyle girmek suretiyle, ayakkabıyla onu da yaptılar.

Yıllarca parya muamelesi gören başörtülü kızlar bunların yaptıklarını yapmadı, sabretti.

'FAİZ LOBİSİ BEDELİNİ AĞIR ÖDEYECEK'

Artık bu ülkede çeteler dönemi bitmiştir. Bu ülkede mafya dönemi bitmiştir. Cunta dönemi geri gelmemek üzere bitmiştir. Şunu da söylemem lazım, faiz lobisi kendine çeki düzen ver. Faiz lobisi yıllarca benim milletimin alın terini sömürdü. Bundan sonra sömüremeyeceksin. Çok sabrettik.

Olay sadece bu lobiyi oluşturan bir banka, üç banka kim varsa hepsi için aynı şeyi söylüyorum. Siz ki bize karşı böyle bir mücadeleyi başlattınız, bunun bedelini ağır ödeyeceksiniz.

'BORSADA PARAM YOK, SEN ÇÖKECEKSİN'

Utanmadan, sıkılmadan, borsayı çökertme gayretleri içerisine girenler, borsada Tayyip Erdoğan'ın parası yok, çökersen sen çökeceksin. Yüzde 11'den başladık, yüzde 94'lere kadar çıktık. Niye? Çünkü biz spekülatörlere fırsat vermedik, yarın da vermeyeceğiz. Eğer senin spekülatörlüğünü yakaladığımız anda da ümüğünü sıkarız. Kim olursan ol, ümüğünü sıkarız.

Ana muhalefetin kendini bilmez bir milletvekili polise hakaret ediyor. Bu polis, Türk milletinin polisidir. Hatalar olabilir, bu hatalar polisimize hakaret etmeyi gerektirmez.

'RİCA EDİYORUM EYLEMLERE SON VERİLSİN, YOKSA ANLADIĞINIZ DİLDEN YANIT VERİRİZ'

Artık bu eylemlere son verilmesini özellikle rica ediyorum.Bir derdiniz varsa belediye başkanıma,valime olmadı temsilcinizi seçip bana gelirsiniz. Ama bunların hiçbiri değil de aynı şekilde devam ederseniz anlayacağınız dilden konuşmak zorunda kalırım. Ona göre yanıt veririz. Çünkü sabrın da bir sonu vardır. Bu ülkeyi dışarıya adeta terörün gezdiği bir yermiş gibi gösteremezsiniz. Bu duruma Türk baharı diyorlar. Asıl Türk baharı bu ülkeye bizim seçildiğimiz zaman geldi. Ey faiz lobisi bizimle uğraşmaya devam edersen kaybedersin.

Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız olanlar var.Hem içeriden hem dışarıdan. Uluslararası medya Türkiye ile ilgili hayırlı haberler verir mi? Görsel medya ve yazılı medya ile iktidarımıza saldırıyorlar. Ulusal ve uluslararası faiz lobisi ile bunu yapıyorlar.Spekülatörler ne diyorlar? İstanbul Borsa çöktü diyorlar. İstanbul borsa çökerse altında Recep Tayyip Erdoğan değil siz kalırsınız siz. 23 milyar dolar borcumuz vardı. Artık IMF defterini kapattık. Ama bundan rahatsızlar. Bakınız merkez bankasının 27.5 milyar dolar vardı.Şimdi 130 milyar dolar var.

MESELE TAKSİM DEĞİL

Kardeşlerim mesele İstanbul'daki Taksim Gezi Parkı olayı değildir. 15 tane ağacın sökülüp başka yere sökülme olayı değildir. Bu olaylardan önce Gezi Parkı'nın adını bile duymamışlardır. Fakat şunu bilmiyorlar ki Recep Tayyip Erdoğan orada doğup büyüdü. Ben Kasımpaşalıyım. Biz sizlerle gurur duyuyoruz.Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. Biz zalimlerin karşısında mazlumların yanındayız. Bu Türkiye'de de böyle yurtdışında da böyle.Bu hep böyle oldu ve hep böyle olacak.

10 yılda 2 milyar 800 milyon adet fidan diktik. Biz çevreciyiz. Çevre sadece yeşil değildir. Çevre de kültür vardır, tarih vardır. Hava kirliliğini kaldırmak, suyu getirmektir. Ben bunları İstanbul'da yaparken aynısını Ankara'da Melih Bey yaptı. Şimdi bize kalkıp çevrecilik dersi veriyorlar. Ayıptır ayıp."