Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti sonrası uçakta gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Katar Emiri Tamim bin Al Sani'nin 'hediye ettiği' VIP jumbo jet hakkında konuşan Erdoğan, "Katar bu uçağı satıyordu, hatta rakam bildiğim kadarıyla 500 civarındaydı. O esnada biz de ilgilendik. Katar Emiri, bundan haberdar olunca uçağı Türkiye’ye hibe etti; ‘Ben Türkiye’den para almam; bunu Türkiye’ye hediye ediyorum, hibe ediyorum’ dedi" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP'nin televizyon kanalı satın aldığı yönündeki iddialara ilişkin olarak da, "Bir TV kanalı açmış açmamış çok önemli değil. Bunlar önemli değil. Ama daha önemli bir suç var. Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda" dedi.

'MAHKEME MAHKEME SÜRÜNECEKLER'

NTV'de yer alan habere göre VIP jumbo jetin satın alındığı iddiasına ilişkin konuşan Cummhurbaşkanı Erdoğan, “Katar Emiri uçağı Türkiye’ye hibe etti. O uçak benim şahsımın değil Türkiye Cumhuriyeti Devletinindir” dedi.

Erdoğan, konuyla ilişkin açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Sağırları incitmek istemem ama bahsettikleriniz, duymuyorlar ama uyduruyorlar. İşin aslı nasıl peki? Katar bu uçağı satıyordu, hatta rakam bildiğim kadarıyla 500 civarındaydı. O esnada biz de ilgilendik. Katar Emiri, bundan haberdar olunca uçağı Türkiye’ye hibe etti; ‘Ben Türkiye’den para almam; bunu Türkiye’ye hediye ediyorum, hibe ediyorum’ dedi. O uçak benim şahsımın değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne verilecek böyle bir uçak, CHP’yi niye rahatsız ediyor? Ya da onların tvkanallarını niye rahatsız eder? Bunları anlamak mümkün değil. Ben bunlara hukuki davalar açtım. Bunlar mahkeme mahkeme sürünecekler. Hepsi, genel başkanları da öyle. Atar atar iftiraları, biz davaları kazanıyoruz; o ödemekten bıkmıyor, biz de kazanmaktan bıkmayacağız, devam edeceğiz. Sözünü ettikleri uçak şu anda boyanıyor. İnşallah her şey bitikten sonra bir seyahati de onunla yaparız. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin uçağına bineceksiniz, benim uçağıma değil.”

'CHP, İŞ BANKASI HİSSELERİNİN YÜZDE 28'İNİN SAHİBİ'

Erdoğan, CHP'nin televizyon kanalı satın aldığı yönündeki iddialara ilişkin olarak ise "Bir TV kanalı açmış açmamış çok önemli değil. Partili birinin televizyonu da olabilir. Bunlar önemli değil. Ama daha önemli bir suç var. Siyasi partiler banka kurabilir mi? Hayır, kuramaz. Ama şu anda CHP, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü suistimal ederek, onun Cebi Hümayunundan dediğim, İş Bankası hisselerinin yüzde 28’inin sahibi durumunda. Oradan para alamıyor ama yönetim kurulunda dört üyesi var. Bu dört üye ne iş yapar? Buna bir bakılması lazım. Ben diyorum, bir defa Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tür bir varlığı herhangi bir siyasi partinin etiketi altına giremez. Girse girse Hazine’ye girer. Öyle mi? Vakıfbank’ta da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ciddi bir hissesi var. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bu hissesini genel müdürlüğe aktarmak için gerekli talimatı verdik. Oradan gelecek gelir vakıf yatırımlarında kullanılsın. Zaten haram. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün haramla ne alakası olur? Olmaması lazım. Bunu Vakıf Katılım’a veya genel müdürlüğe vermesi lazım ki Vakıflar Genel Müdürlüğü bütün eserlerinde bu harcamaları yapsın. Bu çok çok ciddi bir imkan" dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmede ikili ilişkileri ve bölgesel sorunları ele aldıklarını belirtti. Bölgesel konularda, Yukarı Karabağ meselesini gündeme getirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Buradaki sürecin acımasız yanı, ABD-Rusya-Fransa’dan müteşekkil Minsk üçlüsünün adeta oyalama taktiği içinde olması. Duyarlı davranmıyorlar. Nitekim, 1992 yılından bu yana yani 26 yıldan beri süreç adeta sürüncemeye bırakılmış vaziyette. Minsk üçlüsünün asli görevi, Yukarı Karabağ’da işgal altındaki toprakların bir an önce gerçek sahiplerine verilmesinin sağlanmasıdır. Temenni ediyoruz ki bunu bir şekilde başarma imkanı doğar” açıklamasını yaptı.