Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan'ın hedefinde yine Gülen cemaati ve muhalefet partileri vardı. Adana'da MİT'e ait TIR'ların durdurulmasıyla ilgili konuşan Erdoğan, "Düşman gelse böyle namertçe davranmazlardı" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

"Mısır'da 529 idam kararıyla dünya gündeminde yeniden yer buldu. Dünyadaki gelişmeleri büyük dikkatle izliyoruz. Dışişleri bakanımızın yurt dışı temasları devam ediyor. Seçim öncesinde içeriden olduğu kadar dışarıdan da çok ağır saldırı girişimleri oldu ve bugün de bazıları devam ediyor.

Dışarıdaki art niyetli kampanyaların nereden beslendiğini çok iyi biliyoruz. TIR'ları durduranlar, MİT mensuplarını tartaklayanlar, tamamen hukuksuz bir biçimde o tırlarda arama yapanlar, bunu sadece ve sadece Türkiye'yi uluslararası arenada zora sokmak adına yaptılar. İnanın düşman gelse böyle namertçe davranmazlardı. Bu ülkenin bazı yargı ve emniyet mensupları bu ülkenin en azılı düşmanlarını bile kıskandıracak biçimde bu operasyonu yaptılar. Bu operasyon hala devam ediyor.

Suriye'deki kimyasal saldırı ile Türkiye'nin bağlantısı varmış gibi tamamen asılsız iddialar ortaya atıldı. O malum medya bu haberleri hemen alıp hem Türkiye hem dünya gündemine taşıyor. Ülkelere mektuplar yazılarak, hatta Ermeni lobisiyle işbirliği yapılarak Türkiye'ye karşı çok alçakça karalama kampanyası yürütülüyor. Bu insanları acıyarak izliyoruz. Tüm bu girişimler, 30 Mart seçimlerinde milletten çok ağır cevap alan yenilmiş çevrelerin hezeyanından öte değildir.

Birileri yanılmasın, Türkiye küresel ölçekteki imajını gazete haberleriyle zedelenecek bir ülke değildir. Biz imajla değil, barışçı dış politikamızla dünyada varız. Türkiye'yi terörle yan yana göstermeye çalışan her haber ve yorum sahiplerinin itibarını sarsacak ama Türkiye'ye zarar veremeyecek.

MİT'e ait TIR'ların durdurulması gibi casusluk faliyetlerinin açığa çıkarılmasının önünde ciddi bir engel var. Adana'da soruşturma başlatıldı, tutuklandı bazıları aradan birkça gün geçmeden o paralel yapı devreye girdi ve zanlılar serbest bırakılıyor. Ortada apaçık ihanet varken zanlıların serbest bırakılması düşündürücüdür. Aynı şey böcek soruşturmasında yapıldı, zanlılar ellerini kollarını sallayarak yurt dışına çıktı. Biz yargıfdaki bu çeteleşmeyi dile getirdiğimizde 'Siyaset yargıya müdahale ediyor' diye birileri ayağa kalkıyor.

Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir, birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir, birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir. Ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak, yılmadan, vazgeçmeden, asla boyun eğmeden ve geri adım atmadan bu çetenin üzerine gideceğiz Adliye koridorlarından o çeteleri temizleyeceğiz, ama bunu akşamdan sabaha derseniz o kadar kolay değil. 35 yıllık bir çetenin temizliğini yapacağız.

CHP 30 Mart'ta itibaren seçimlere hile karıştığı iddiasıyla kendi tabanını oyaladı, MHP heizmeti konuşmak yerine Cumhurbaşkanlığını konuşmaya başladı. Zaten seçim öncesinde de onu konuşuyordu. Bu partiler kendini sorgulamazsa er ya da geç bu partilere oy vermiş kardeşlerim parti yönetilerini sorgulamaya başlayacak. Nitekim CHP'yi sorgulamaya başladılar. Biz ne bu ihaneti ne de ihaneti yapanlarla iş birliği yapanları asla unutmayacağız, unutturmayacağız da. Bu ülkede 12 yıldır biz eser, plan ve proje siyasetinin temsilcisi olduk. Ne yaptınız bu ülke için? Yerel yönetimlerde hangi eseriniz var?

Her seçim sonrası olduğu gibi bizden balkon konuşması yapmamızı beklediler, biz hep bunu yaptık. Biz bu büyüklüğü gösterirken ne CHP'den ne MHP'den bu olgunluğu hiçbir zaman göremedik. MHP ile 3 kez görüşme ziyaret talebimiz olmasına rağmen bizi kabul etmediler. Kim gerilimin tarafı? Biz uysal koyun değiliz, bir yanağımıza tokat atana diğer yanağımızı çevirmeyiz. Kazanan biziz, ama adeta özür dilememizi bekler gibi balkon konuşması yapması beklenen de biziz. Bu adamların da balkon konuşması yapması gerekmez mi? Onlar da bir balkon konuşması yapsın. Gergin üslup konusunda bizi itham edenler, önce aynada kendilerini bir baksınlar.