HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasına katılan uluslararası heyet ile HDP heyeti, duruşma sonrası adliye önünde açıklama yaptı. 

İlk olarak söz alan HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, şunları ifade etti:

Yargıtayın kararını tanımıyoruz, kabul etmiyoruz!

Başsavcılıktan gelen bir yazıyla Figen Yüksekdağ’ın üyeliğinin düşürülmesi garabetiyle karşı karşıya kaldık. Bu karara ancak halklarımız ve partimiz tarafından verilebilir. Yargıtayın böyle bir kararı yetkisi yoktur. Öncelikle bu kararı tanımadığımızı, asla kabul etmediğimizi, bundan sonra da hukuki yollara başvuracağımızı ifade etmek istiyorum.

Dostlarımıza burada oldukları için dayanışmaları için çok teşekkür ediyoruz. Figen Hanım'ın davası 11 Nisan’a ertelendi. Anlaşılan referandum öncesi ceza vermek istiyorlar kendisine. Ertelenme gerekçesi propagandadan başka davalarının olması. Mahkeme bunun için beklenmesini ve ertelenmesine karar verdi. Bir kez daha söylüyoruz Figen Yüksekdağ bizim, halkımızın iradesidir, milyonlarca oyla seçilmiş eş genel başkanımızdır ve bu karar ancak halkımız tarafından verilebilir.

Türkiye'nin demokrasi standartlarına uyması gerekir

Danimarka Kızıl-Yeşil Parti Milletvekili Jakob Sølvhøj ise şöyle konuştu:

Buraya sadece Türkiye’deki durumu çok endişeli ve kaygı verici bulduğumuz hem de sürmekte olan durumun ne olduğunu görmek ve kabul edilemez olduğunu göstermek için geldik. Bugün şunu gördük; Sayın Yüksekdağ’ın yargılandıkları davalar sadece ifade özgürlüğü kapsamındaydı. HDP Eş Genel Başkanları, ifade özgürlüğü hakkını kullandıkları, demokrasi ve barış için konuştukları için yargılanıyorlar. Önümüzdeki ay Türkiye çok önemli bir referandumla karşı karşıya, biliyoruz. Bu referandum Türkiye’nin geleceği için çok büyük bir öneme sahip. Görünen o ki hükümet, muhalefeti susturmak için her türlü yöntemi kullanıyor ve elinden geleni yapıyor. Buraya, Türkiye hükümetine bu yargılamaların, cezalandırılmaların durması gerektiğini söylemek için geldik. 

Avrupa için Türkiye'de muhalefetin, siyasi muhalefetin ve Türkiye’deki demokratların böyle bastırılması kabul edilemez. Sadece benim temsil ettiğim parti değil, Danimarka Parlamentosu’nun çoğu Danimarka hükümetine Türkiye’nin söz verdiği demokrasi standartlarına uyması gerektiğini, Türkiye’ye hatırlatılması gerektiğini söylediler. Hükümete mesajımız budur, aynı zamanda HDP’deki dostlarımıza ve Türkiyeli demokratlara bir sözümüz var. Türkiye’de olup bitenleri izliyoruz. Buraya sizi desteklediğimizi söylemeye geldik. Biz Danimarka’daki Kızıl Yeşil İttifak Partisi ve Avrupa’daki sol partiler, sizin demokrasi için verdiğiniz mücadeleyi destekliyoruz. Dayanışmamızın sizinle birlikte olduğuna inanabilirsiniz. Yalnız kalmayacaksınız temin ederim.