CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirdi.

 Özkoç, “Cumhur-mafya ittifakının başındaki kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye yönetilemiyorsa nedeni Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye ekonomisinin temel sorunu ucube bir sistem olan Cumhur-mafya sistemidir. Damadının peşinden gidiniz, elinizi bu ülkenin üzerinden çekiniz” sözleriyle iktidarı eleştirdi.

Özkoç’un konuşması özetle şöyle:

'ERDOĞAN’DAN SES YOK, MHP TEK KELİME ETMİYOR'

Türkiye’yi itibarsızlaştıran iktidar, dış politikada bu itibarsızlaştırma sürecine hızla devam ediyor. Lozan Anlaşması ile ‘Ege’deki adalar kesinlikle silahlandırılamaz’ maddesi karara bağlandığı halde Yunan hükümeti, askerlerini oraya çıkartıp, silahlandırıp, bakanlarını oraya gönderip dünyaya mesajlar gönderiyor; Türkiye’nin başkomutanı makamında oturan Recep Tayyip Erdoğan’dan tık ses yok. Mavi Marmara’da ‘Filistin için ne gerekirse yaparız’ diyen AKP’nin Genel Başkanı, Cumhur-mafya ittifakının başındaki kişi Marmara’da Filistinlileri götürecek gemiye İsrailliler baskın yapıyor, insanlarımız katlediliyor, biz dava açıyoruz, TBMM’de Cumhur-mafya ittifakı kararı ile bu dava geri çekiliyor.

IŞID militanları saldırı yapacak diye Süleyman Şah Türbesi’ni korumaktan acizlik içine düşen hükümet, PKK ve YPG’lilerin desteği ile orada kaçırıyor.

Alman gemisinde komutanlık yapan Yunan subayının emriyle Libya açıklarında gemimize asker çıkıyor, oradaki bayrağımızın dalgalandığı gemiye silahlarıyla beraber Yunan komutan çıkıyor, insanlarımızı ellerini başlarının üstüne koydurtarak gemiyi arıyorlar, boy boy resimler çekiniyor, dünyaya mesaj veriyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘yapacağız edeceğiz’ demekten başka hiç ses yok. Milliyetçiliği konusunda Alaattin Çakıcı’ya destek çıkmaktan başka hiçbir işe yaramayan MHP, insanlarımıza çevrilen silahla ilgili tek bir kelime etmiyorlar. Ben mi yanlış biliyorum? Türkiye’nin ayağa kalkması gerekmiyor mu? Ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti gemileri durduruluyor da Yunan askerleri arama yapıyor. Buna Türkiye’nin diyeceği cevap susmak mıdır? Cumhur-mafya ittifakı istifa etmek zorundalar.

'İÇİŞLERİ BAKANI KABADAYI AĞZIYLA KONUŞUYOR'

Bugün dünyada kadına şiddetin konuşulması gereken bir gün. Kadınlarımız ile ilgili başımızın önüne eğik olduğu yegane ülkelerden biri Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türkiye’de her gün beş kadın öldürülüyor.

Bunlardan bir tanesi sizin kızınız, eşiniz, yavrunuz olabilir. Ocak ayından bu yana 269 kadın katledilmiş. Türkiye’de savaş çıksa bu kadar insan öldürülmez. Şüpheli ölümler 152. Öldürülen bütün kadınlarımız erkeklerin şiddeti yüzünden katlediliyor.

Bu insanlar, mağdur durumda olan insanlar yani dövülen, gözleri morartılan, elleri ayakları kırılan insanlar, beni öldürecekler diye devlete sığınmak istiyorlar ama devlet onlara bir kapı açmıyor. Bunu yapan 10 kişiden 7 kişi serbest bırakılıyorlar.

Bir kadınımızın acı hakaret ve tacizden sonra elini kolunu sallayarak çıkan o kişiler benim yüzüme bakarak sırıtıyor. Bunu engellemekten sorumlu olan İçişleri Bakanı, kendi bürokratlarının karşısında ‘bu yaptığınız ayıptır’ diyor.

Bu İçişleri Bakanı kabadayı ağzıyla konuşuyor ya, devlet ciddiyeti içinde değil ya, kendisinin de azarlandığı gibi azarlayarak yola geleceğini sanıyor ya, insanlara parmağını sallayarak ders vermeye çalışıyor. Kadına şiddeti engelleme yönteminde fiiliyat budur. Bir kriz varsa devlet o konuya hızla gider. Parmak sallayarak, iki üç insanı göstermelik tutuklatarak sorunlar halledilmez. Devlet ciddiyeti ile halledilir.

'TEMEL SORUN UCUBE CUMHUR-MAFYA SİSTEMİDİR'

Türkiye’de bir çaresizlik var. Esnafta, KOBİ’de, iş insanında, işçide. Emekçiler tazminatsız iten atıldıkları için sokakta, ekmekleri için sokakta. Onlar, polis şiddetine karşı mağdur kalıyorlar. Türkiye ekonomisini getirdikleri yer ‘askıda ekmekti’. Kızılay ‘askıda pizza’ çıkarmış, müthiş bir çare.

Türkiye’nin bugün bu duruma gelmesinin ekonomideki bir numaralı müsebbibi Cumhur-mafya ittifakının başındaki kişi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye yönetilemiyorsa nedeni Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan, damadı dahil olmak üzere yol arkadaşlarının tek tek trenden inmesinde seyirci kalıp, bunun hesabını ne damadına ne de kendi yandaşlarına ödettiremiyor, ‘dişinizi sıkın’ diye millete ödettiriyorsa sebebi Recep Tayyip Erdoğan’dır. Türkiye ekonomisinin temel sorunu ucube bir sistem olan Cumhur-mafya sistemidir.

'DAMADININ PEŞİNDEN GİDİNİZ'

Abdullah Gül, Erdoğan’a göre yol ayrımına düştüğü bir kişidir ve o artık düşmandır. Davutoğlu, AKP’nin başbakanlığını yapmış kişidir. Erdoğan ile yol ayrımına gitmiştir. Bülent Arınç, kurucu üç kişiden birisidir, gerçekleri söylediği için yol ayrımına gitmiştir.

Ali Babacan, yıllarca maliyeyi yönetmiş ama ayrılmış başka bir siyasi parti kurmuştur. İhsan Arslan, eski AKP milletvekilidir, feryat etmektedir, ‘biz denize düştük yılana sarıldık, Fetullah taktikleri ile Türkiye’yi yönettik’ demiştir. Buradan cumhur-mafya ittifakının başındaki kişiye sesleniyorum: Birlikte yola çıktığın insanları dinlemiyorsun, muhalefeti dinlemiyorsun. Sana bir kez daha sesleniyoruz: Bir an önce oturduğun bin 100 odalı Saray’dan derhal çık. O Saray’a milyon dolarlar harcayacağına askıda ekmeği muhtaç ettiğin insanlara o parayı harca. Mütevaziliği ile Çankaya Köşkü’ne git. Diğer altı sarayı da derhal boşalt, maliyeti dağları aşan uçak filonu derhal sat, paha biçilmez arabaları derhal elden çıkart. Millete akıl vermek kolay, yandaşına akıl ver. Bunları yaptıktan sonra, Türkiye’ye bakarsan, faiz ödemesinden bu ülkeyi derhal bırak. Ama sen bunları yapamazsın. Yapamayacağını bildiğim için kısa yolu var. Sen ve Cumhur-mafya ittifakı damadının peşinden gidiniz, elinizi bu ülkenin üzerinden çekiniz. Ama sen kendini kurtarmak için reformdan bahsediyorsun. Hukuku yönetmesi gereken adli makamlara FETÖ’cü doldurdunuz, onun yanına mafyayı da kattınız. ‘Yaptıklarınız yapacaklarımızın teminatıdır’ diyorsunuz. 18 yılda yaptıklarınız bundan sonra yapacaklarınızın teminatıdır. İşçiler perişan. Türkiye sizden bir an önce kurtulmalıdır.

'REFORM YAPAMAZSIN'

Senin reform yapman mümkün değil. Önce damadının verdiği zararları telafi etmen gerekiyor. Beş müteahhitle bağını koparmak zorundasın. Mülakat sınavlarında hakkını yediklerinin yıllarını vermen gerekir. Ciğeri yanan annelere hesap vermeden reform yapamıyorsun. Sen sokakta konuşan insanı tutuklatıyorsun. Sen reform falan yapamazsın.