Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın hukuki değil siyasi olduğunu belirtti.

Yapılan yazılı açıklamada, partiye yönelik sürdürülen siyasi linç kampanyası kapsamında AK Parti'nin emrindeki yargı da kendisine verilen talimatların gereği olarak BDP'yi ve milletvekili ile yöneticilerini hedef almaya, demokratik siyaset alanına müdahale etmeye devam ettiği vurgulandı.

 Tuncel hakkında verilen mahkeme kararının hukuki değil siyasi olduğunun ifade edildiği açıklamada, "AKP'nin emrindeki yargı, Başbakan Erdoğan'ın 'Ben yargıya söyledim, gereğini yapacak' yönündeki talimatının gereğini yerine getirmiş, milletvekilimiz hakkında 5 yıldır sürmekte olan davayı jet hızıyla sonuçlandırarak ceza vermiştir. Roboski katliamının faillerini koruyan, Pozantı'da çocuk tutsaklara tecavüz edenlerin tek birini yargılamayan, milletvekillerimize gaz bombalarıyla saldırarak ağır yaralanmalarına yol açan polisleri yargı önüne çıkartmayan, yargı, bunun yerine halkın seçilmiş temsilcilerini, gazetecileri, aydınları, demokratik toplumsal muhalefeti, avukatları, kadınları ve öğrencileri hedef almaktadır." denildi.

Bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu yargı sisteminin adalet dağıtan değil, hukuku ve adaleti gasp eden, temel hak ve özgürlükleri çiğneyen, iktidarın emrindeki yargısız infaz kurumuna dönüştüğünün belirtildiği açıklamada, AK Parti'nin hedef gösterip emrettiği yargının da gereğini yerine getirdiği vurgulandı.

 "Bu sistemin adı demokrasi olamaz. Bunun adı çok açık bir faşizmdir." denilen açıklamada, "Bu haliyle yargı, verdiği siyasi kararlarla AKP iktidarının savaş yanlısı çözümsüzlük konseptine destek vermekte, toplumsal barışı tehdit etmektedir. Bu ülkede siyasete yön verecek olan yargı sultası değil, halkın tercihleri ve siyasi talepleridir. Demokratik toplumsal muhalefeti ve halkın çözüm taleplerini, barış istemlerini hiçbir güç yargılayamaz. Siyasetçileri yargılayacak olan halktır. Demokratik sistemlerde siyasetçiler sandıkla gelir sandıkla gider. BDP Blok milletvekillerinin, barış, demokrasi ve özgürlük mücadelesini ne yargı baskısı, ne de hükümetin sürdürdüğü siyasi linç kampanyası engelleyemeyecektir. Bizler, bu hukuki ve meşru olmayan kararlar karşısında halkımızla birlikte demokratik siyasi mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de bundan sonra da kararlı bir biçimde sürdürmeye devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı. (focus)