MHP Lideri Bahçeli, partinini grup toplantısında konuştu. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Bahçeli, "Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'ndan sonra dinleme ve kayda alma işinin yüksek mahkemeye kadar sıçradığı Başbakan tarafından seslendirilmiştir. Kimler niçin Cumhurbaşkanı'ndan Anayasa Mahkemesi'ne kadar dinlemiştir? Başbakan Erdoğan, kaset yoluyla devletin en tepesine şantaj yapılmasına ortam mı açmakta, Cumhurbaşkanı Seçiminde malzeme olarak kullanmayı mı düşünmektedir?" dedi.

Başbakan Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olamayacağını ifade eden Bahçeli: "Çankaya Köşkü yolsuzluktan dolayı yüzü simsiyah kesilmiş bu şahsı barındıramaz, kaldıramaz" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın 1915 Ermeni soykırımı hakkındaki açıklamasını da değerlendiren Bahçeli: Başbakan Erdoğan baştan sona gayri milli bir bakışla yazılan mesajında; adil ve vicdani duruştan, din ve etnik köken gözetmeden o dönemde yaşanmış acıları anlamaktan bahsetmiştir.

Sayın Başbakan, biz kendi acılarımızın yasını hala tutarken, oluk oluk akan Müslüman Türk kanının sorumlularına ne yüzle, ne hakla, hangi yetkiyle karşılıksız tavizler veriyor, taziyede bulunuyorsun? Başbakan acılar hiyerarşisi kurulmasının, acıların birbiriyle mukayese edilmesinin ve yarıştırılmasının acının öznesi için bir anlam ifade etmeyeceğine atıf yapmıştır.

Doğrudur, acıları yarıştırmak, acılar arasında kategorik ayrımlar yapmak bir aşamaya kadar insani ve İslami değildir. Fakat Ermeni çetelerinin katlettiği 518 bin 105 Müslüman Türk'ü ne yapacağız, nereye koyacağız, oldu bir kere, ne yapalım, ölenle ölünmez diyerek şehadetlere sırt mı çevireceğiz?

Başbakan'a tavsiye ediyorum; Petrosyan, Koçaryan ve Sarkisyan üçlüsünü saygıyla yad et, arkasından şimdiki Ermenistan Cumhurbaşkanı'nı Van'da kardeşim diyerek kucakla, sonra da Batı Ermenistan sözleriyle herkesin huzurunda geçmişteki Taşnak, Hınçak ve Asala militanlarına protokoldekilerle birlikte iki göz iki çeşme ağla. 

AYM BAŞKANI KILIÇ'IN KONUŞMASI

Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın konuşması elbette haklı, doğru ve yerindedir. Fakat bizim tuhafımıza giden taraf, Sayın Başkanı'nın doğru bildiklerini, hukuk devleti üzerinde oynanan oyunları, adaleti yok sayan endişe verici uygulamaları niçin bu kadar gecikmeyle gündemine aldığıdır. Ne olmuştur da Anayasa Mahkemesi Başkanı'yla Başbakan ters düşmüştür? Başbakan Erdoğan eski dostuna niçin yüz çevirmiştir? Acaba dostların sözde savaşıyla ülke gündemi farklı bir mecraya çekilmek mi istenmekte, siyasi mühendislik mi yapılmaktadır?

AKP'li bakan ve yöneticilerin hakaret ve suçlama nöbetine girerek Anayasa Mahkemesi Başkanı'na veryansın etmeleri doğrusunu isterseniz garip bir çelişkidir. Eğer bugün Recep Tayyip Erdoğan Başbakan sıfatıyla siyaset yapıyorsa, AKP iktidardaysa bu bir bakıma Sayın Haşim Kılıç'ın sayesindedir. Yüksek yargı başkan veya üyelerinin siyasi yorumda bulunmaları bize göre isabetli ve kabul edilebilir değildir.

Bizi kaygılandıran husus Anayasa Mahkemesi'nin direk siyasi tartışma ve polemiklerin içine çekilmesidir. Başbakan'ın değirmenine su taşıyan ve yeni bir öteki yaratan bu yeni kamplaşmanın hukuktaki tahribata yeni halka eklemesi bir başka düşündürücü sorun kaynağıdır. Adaleti savunmakla görevli ve yetkili olanların şahsi ve hissi davranmamaları asıl olmalıdır. Başbakan Erdoğan ile Anayasa Mahkemesi Başkanı arasındaki anlaşmazlığın gerçek nedenini elbette bilemeyiz. Ama bildiğimiz bir husus varsa, bu da süren çekişme ve rekabetin Cumhurbaşkanı Seçimiyle ilgili hesap ve beklentileri kapsadığıdır

'ÇANKAYA KÖŞKÜ YOLSUZLUKTAN DOLAYI YÜZÜ SİMSİYAH KESİLMİŞ BU ŞAHSI BARINDIRAMAZ, KALDIRAMAZ'

Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı'ndan sonra dinleme ve kayda alma işinin yüksek mahkemeye kadar sıçradığı Başbakan tarafından seslendirilmiştir. Yani Başbakan dinlenenlerin tehdit edildiğini ima etmektedir. Yani Başbakan devletin baştan ayağa dinlendiğini haykırmaktadır. Sayın Erdoğan sen iktidarda değil misin, sen Başbakan değil misin, sen milli güvenliği sağlamakla görevli değil misin? Başbakan bu vahim duruma açıklık getirmelidir. Kimler niçin Cumhurbaşkanı'ndan Anayasa Mahkemesi'ne kadar dinlemiştir?

Cumhurbaşkanı Sayın Gül'ün üzerinde durma gereği duymadığı bu konu Başbakan tarafından niçin sıklıkla gündemde tutulmaktadır? Başbakan Erdoğan, kaset yoluyla devletin en tepesine şantaj yapılmasına ortam mı açmakta, Cumhurbaşkanı Seçiminde malzeme olarak kullanmayı mı düşünmektedir? Ne olursa olsun, Başbakan Erdoğan'dan Cumhur'a Baş olmaz, Çankaya Köşkü yolsuzluktan dolayı yüzü simsiyah kesilmiş bu şahsı barındıramaz, kaldıramaz.