Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kanal 7 televizyonunda "Başkent Kulisi" programında Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sorularını yanıtladı. Sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Atalay, nihai hedefin silah bırakılması olduğunu söyleyerek, muhalefetin kenarda kaldığını söyledi ve onları da bu sürece katmak için çaba sarf ettiklerini, kapının hala açık olduğunu, buna karşılık eleştiri ve hakaret aldıklarını belirtti.

"Öcalan'ın mesajında siz hükümet olarak net bir şekilde silahlara veda edin çağrısını aldınız mı" sorusu üzerine Atalay, "Başından beri bizim planımız deklare ettiğimiz budur. Biz silahların bırakılmasını içermeyen, hedeflemeyen bir çalışma içerisinde olmayız ve o yol üzerindeyiz" şeklinde konuştu.

Atalay, "Bu yıl sona erer mi" sorusu üzerine ise, "Biz buralarda kesin zamanlar, tarihler vermek istemiyoruz" diyen Atalay, şu anda planlarının ilk safhasının, 'entegre stratejilerinin' ilk safhasının 'sınır ötesine çekilme' olduğunu söyledi.

Atalay, ilk safhanın şu an başladığını sonraki süreçte suça karışmamışların evlerine dönmesi gibi birçok boyut olduğunu kaydetti.

AKİL İNSANLAR

Başbakan Yardımcısı Atalay, 'akil adamlar' konusunun gündeme geldiğini de bildirdi. Böyle bir çalışma içerisinde olduklarını belirtti.

Birey, kurum ve akademisyenler bazında bir listeleme yapıldığını söyleyen Atalay, 25-30 kişilik bu grubun, bir anlamda hakemlik görevi yapacağını bildirdi.

Bu kişilerin 7'şer kişilik gruplar halinde çalışabileceğini kaydeden Atalay, isimler üzerinde herhangi bir açıklamada bulunmadıklarını dile getirdi ve bu kişilerin sınır dışına çekilmeden başlayarak farklı çalışma içerisinde olabileceğini söyledi.

"GEREKİYORSA GERİ ÇEKİLME İÇİN YASA ÇIKARILABİLİR"

Atalay, KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın, silahlı unsurların sınır dışına çıkarılması için yasa istediğinin anımsatılması üzerine, geçişin güvenli olması konusunda söz verdiklerini ve bunu uygulayacaklarını anımsattı ve AKP'nin bugüne kadar verdiği her sözü tuttuğunu söyledi.

Atalay, çekilmenin gerektiği kadar sürebileceğine işaret ederek, "Yasa konusunda şu anda verilmiş bir kararımız yok. Bu süreci ilgilendiren, geri çekilme, sınır ötesine çekilme vesaire o konuda görüşmelerimiz var. Kendi aramızda müzakerelerimiz var ama verilmiş bir kararımız yok. Yani gerekirse o kanaate varırsak, öyle bir yöntemi de takip edebiliriz. Şu anda TBMM'den bir karar veya yasa çıkarma yönünde henüz verilmiş bir kararımız yok. Bu konuya gerekirse başvurulabilir. Bizim bu konularda verilmiş bir sözümüz, kararımız yok" diyen Atalay, "Böyle bir yasanın maddeleştirilmesi de kendi başına büyük müşküller gösteriyor zaten" görüşünü dile getirdi.

Sınır ötesi çıkışlarla ilgili her güvenceyi verebileceklerine işaret eden Atalay, her türlü tedbiri aldıklarını, alacaklarını ve en küçük bir sürprizin bile olmayacağını bildirdi.

Atalay, "Süreç şeffaf yürüyor ve yürüyecek" ifadesine yer verdi.

"BİZ RİSK ALIYORUZ"

Atalay, "CHP'den bize bilgi vermiyorlar sonra destek istiyorlar" eleştirisi geldiğinin anımsatılması üzerine, MHP'nin tavrının başından beri belli olduğunu ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "çaresizlik" içerisinde kaldığını ifade etti.

Cesaretlerinin milletin verdiği destekten geldiğini söyleyen Atalay, "Bizim TBMM'de ana muhalefetle paylaşmayacağımız bir şey yoktur ama bizim şundan da emin olmamız lazım. Onların da samimiyetle, iyi niyetle 'bu sorunu çözelim, vay bu iktidarın elinde çözülüyor' diye falan da kıskançlıklara düşmeyelim, eleştirme yollarını da aramayalım. Şu anda muhalefetin yaptığı; bir boşluk olsa da basına düşen bir zaaf noktası, bir kavram bulsak da onu kullansak diye bekliyorlar" diye kaydetti.

"DENİZ BAYKAL SÜRECİ SABOTE EDEN EN ÖNEMLİ AKTÖRDÜ"

Atalay, 2009 yılındaki demokratik açılım sürecinde eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın randevu vermediğini ve süreci sabote eden en önemli aktör olduğunu söyledi.

Atalay, "Aynı şeyi şu anda yine CHP içerisinde Baykal, o rolünü oynuyor yoksa Kılıçdaroğlu hem o bölgenin insanı, hem bu tarihi iyi bilir, o bölgede devletin zamanında yaptığı yanlış politikaları da iyi bilir, şu anda bizim restorasyon politikamızın ne denli önemli olduğunu da en iyi bileceklerden birisidir ama partisi içerisinde biraz çaresiz durumda görünüyor" dedi.

"YENİ ANAYASA İKİ PARTİ İLE YAPILABİLİR"

Atalay, yeni anayasayı yapma konusunda "Uzlaşma Komisyonunun son günlerine doğru geliyoruz ya oradan bir sonuç çıkacak veya biz 'artık o bitti' diyeceğiz ve yeni alternatif yollar arayacağız" diye konuştu.

Yeni anayasa konusunda çok kararlı olduklarını vurgulayan Atalay, komisyonun çalışmaları bitmeden "B planı" arayışında olmayacaklarını söyledi.

Atalay, "AK Parti ile BDP bunu beraber götürebilir mi" şeklindeki soru üzerine, dört olmazsa üç partinin katılımıyla yeni anayasa sorununun çözülebileceğini belirterek, "Mecbur kalırsak yeni bir anayasa için doğrusu iki parti de olabilir en azından referandum sayısını yakalamış oluruz" görüşünü dile getirdi.

Kiminle işbirliği yapıldığından öte yapılacak anayasadaki ilkelerin önemli olduğunu ifade eden Atalay, yaptıkları çalışmaların vatandaşlardan destek gördüğüne işaret etti.

Atalay, "Milli Birlik ve Kardeşlik" sürecine herkesin destek vermesini istedi. (CNN TÜRK)