Birçok kamuoyu araştırma şirketine göre Milliyetçi Hareket Partisi 24 Haziran'a giden süreçte büyük bir erime yaşıyordu. Oylar büyük oranda İYİ Parti'ye kaymıştı.

Ayrıca sahada MHP'nin çalışmalarında geçmiş seçimlere kıyasla bir performans düşüklüğü görülüyordu. Kamuoyunda MHP'nin oylarının ciddi oranda düşeceği görüşü hakimdi.

Ancak 24 Haziran akşamı açıklanan sonuçlar, MHP'nin önemli bir sürpriz yaparak parlamento seçimlerinde yüzde 11.1'lik oy oranına eriştiğini ortaya koydu. Sosyal medyada MHP tabanında 'dip dalgası' yaşandığı yorumları yapıldı.

Mahmut Hamsici'nin BBC Türkçe'de yer alan haberine göre parti, 7 Haziran 2015 seçimlerinde yüzde 16.3 oy oranına erişmişti. 1 Kasım 2015'te bu oran yüzde 11.9'a düştü.

İki seçim arası, MHP içinde yaşanan ayrılıklar muhalifleri İYİ Parti'yi kurma sürecine yöneltti.

24 Haziran akşamı bu ayrılığa rağmen MHP'nin 1 Kasım seçimlerine kıyasla oy oranını aşağı yukarı korurken, 1 Kasım'da 40 olan ve İYİ Parti'nin kurulmasıyla 5'e düşen milletvekili sayısını 50'ye çıkardı.

MHP'DEN İYİ PARTİ'YE NE ORANDA OY KAYDI?

Ortadaki tabloyla ilgili en fazla merak edilen soruların başında, parlamento seçimlerinde yüzde 9.95'e ulaşan İYİ Parti'ye ciddi bir oy kayması yaşanıp yaşanmadığı geliyor.

Birçok uzmana göre, İYİ Parti'ye oylar sadece MHP'den kaymazken, başta AKP olmak üzere başka seçmen tabanlarından da MHP'ye oy geldi.

Varyans Araştırma Genel Müdürü Recep Sazkaya, net veriler için alan araştırmasına ihtiyaç olduğunu belirtiyor ancak kendilerinin kış aylarında yaptıkları araştırmadan hareketle İYİ Parti'ye hem MHP hem CHP hem de AKP'den oy kaydığını düşündüğünü söylüyor:

"Daha önce yaptığımız araştırmalarda İYİ Parti'nin seçmen kitlesinin yarısının 1 Kasım'da MHP'yi tercih ettiğini gördük. Bir, bir buçuk oranındaki ikinci dilimde önceden CHP'yi tercih eden bir kitle vardı. Üçüncü dilimde de yine aynı oranda eski AKP seçmeni kitlesi vardı.

"Kalanlar ise yeni seçmenler, gençler vesaireydi. Üç tane partiden memnuniyetsiz kitleleri bir araya getiren bir görüntü ortaya çıkıyor."

MHP'ye yakın Ortadoğu gazetesinin köşe yazarı Orhan Karataş, sonuçların kendileri açısından sürpriz olmadığını, her seçim öncesinde olduğu gibi MHP'ye karşı bir algı operasyonu yapıldığını ve MHP'den İYİ Parti'ye hatırı sayılır bir oy gitmediği görüşünde:

"Demek ki MHP'yi bölme, yok etme operasyonlarına millet izin vermiyor. Ne yazık ki İYİ Parti böyle bir hareket. Bu oyu nereden aldıkları şüpheli ama MHP'den almadıkları kesin çünkü MHP'nin 1 Kasım'daki oy oranı aşağı yukarı buydu. İYİ Parti'nin kuruluşu sırasında onlara en fazla destek veren CHP'lilerdi. Meğer kendi altlarını oymuşlar da farkında değiller."

MHP tabanını yakından takip eden Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Zorlu ise özellikle İYİ Parti'nin milletvekili aday sıralamalarının MHP'den İYİ Parti'ye oy kayışını yavaşlattığı görüşünde:

"İYİ Parti'nin oyunu milletvekili oyu üzerinden irdelersek, üç temelde şekillendiği söylenebilir. CHP'den gelenler, MHP'den gelenler ve ilk kez oy kullanacak seçmen grubundan gelenler. Doğrusu MHP'den oy kayışı özellikle İYİ Partinin aday listelerinin açıklanmasıyla birlikte neredeyse durma noktasına geldi. Ve gerek aday sıralamaları, gerekse ideolojik beklentinin uygu ölçülerde karşılanamayışı MHP tabanındaki toparlanmayı hızlandırdı.

"Bir de MHP Genel Başkanı Bahçeli'nin son TV konuşmalarının bir kısım ülkücü seçmende geri dönüş eğilimi yarattığı kanaatindeyim. Dolayısıyla yeni partinin kuruluş aşamasından itibaren MHP'den yaşanan oy geçişkenliği üçte bir seviyelerinde kaldı diyebiliriz."

İYİ PARTİ'YE OY GİTTİYSE MHP'YE OY NEREDEN GELDİ?

Peki MHP'den İYİ Parti'ye önemli bir oranda kayış olduğu senaryosu doğruysa MHP'ye gelen oyların kaynağı ne?

Recep Sazkaya, MHP'nin ağırlıklı olarak AKP'den oy aldığını düşündüğünü söylüyor ve bunu iki ana nedene bağlıyor:

"7 Haziran'dan 1 Kasım'a giden süreçte MHP'yi tercih eden bir grup seçmenin AK Parti'ye yönelmesiye AK Parti'nin oyları artmıştı. Bu seçmenin bir miktarının 24 Haziran'da tekrar MHP'yit tercih ettiğini söyleyebiliriz.

"Ayrıca 1 Kasım'da AK Parti'yi tercih eden seçmende bir miktar da, hem AK Parti'yi uyarmak hem de AK Parti'yle gönül birliği yapmış bir partiyi zayıf bir durumda bırakmama isteği vardı. Geçişkenliğin ağırlıklı olarak AK Parti ile MHP arasında olduğunu varsaymak zorundayız. Tabanlar birbirine uzak değil.

"İkinci gerekçe olarak da şunu söyleyebiliriz: 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye'nin sınır ötesi operasyonları ile Güneydoğu'da PKK terörüne yönelik başlattığı harekâtlarla beraber Türkiye'de yükselen bir milliyetçilik dalgasını gözlemliyoruz. Dolayısıyla bu rüzgarın da MHP'nin bir orana ulaşmasında etkili olduğunu düşünüyorum."

'MHP'DE İKİ AYRI SEÇMEN GRUBU VAR'

Doç. Dr. Kürşat Zorlu, MHP'nin iki ayrı seçmen grubuna sahip olduğunu belirtiyor ve MHP'nin 24 Haziran'da bu iki gruptan da destek gördüğünü söylüyor:

"Birinci grupta geleneksel ve daha çok psikolojik aidiyet duygusuyla hareket eden uzun vadeli seçmenler bulunuyor. Kendilerini hem ülkücü hem de MHP'li olarak değerlendiriyorlar. Ve MHP'nin en düşük oy alacağının iddia edildiği seçimlerde bile belirli bir sorumluluk duygusuyla hareket ederek sandığa gidiyorlar. Ben bu davranış biçimine üç hilal kıskacı diyorum.

"İkinci gruptakiler ise ülkücü-milliyetçi hareketin yaşam çizgisinde ve yaklaşık 50 yıllık süreçte farklı siyasal partilerde olanların, o partilere oy verenlerin içerisinde konuşlanmış Türk Milliyetçiliği hassasiyetinde olan seçmenlerdir. Bu kesim daha çok rasyonel bir oy verme davranışı gösterse de uygun koşullar oluştuğunda her zaman ikinci adresleri MHP olmaktadır. 'Ülkücülük sadece MHP'de olmaz' yaklaşımının bu kesimde daha sık kullanıldığı görülür.

"Bu seçimde MHP hem geleneksel tabanındaki kayıpları son 20 günde durdurmayı başardı hem de özellikle AK Parti içindeki ülkücü-milliyetçi kökenden gelen bir kısım seçmenin oyunu almayı başardı. Burada çok önemli bir nokta vardı. Uygulanan ittifak sisteminde MHP'ye oy verme kararı bir bütünün parçası olarak görüldüğü için bu geçişkenlik çok meşru bir sahada etkisini gösterdi."