Dünya çapındaki antibiyotik kullanımının 15 yılda yaklaşık yüzde 65 artış gösterdiği bildiriliyor.

Merkezi Washington'da bulunan Hastalık Dinamikileri, Ekonomisi ve Politikaları Merkezi'nden (CDDEP) bilim insanları, özellikle ekonomik kalkınma sürecindeki ülkelerde antibiyotik kullanımının "yoğun" olarak arttığına işaret etti.

2000 ile 2015 yılları arasında 76 ülkede antibiyotik satışların araştırıldığı araştırmaya göre, antibiyotik tüketiminde günlük tanımlanmış doz 2010 yılında 21,1 milyar olarak saptanırken, 15 yıl sonra bu sayı 34,8 milyara yükseldi.

YOKSUL ÜLKELERDE ANTİBİYOTİK TÜKETİMİ ARTIYOR

Araştırmada, yoksul ve kalkınmanın eşiğindeki ülkelerde genel antibiyotik tüketimi yüzde 114 oranında artarken, ortalama günlük antibiyotik tüketiminin de bin kişi başına yüzde 77 oranında yükseldiği saptandı.

2000 yılında Fransa, Yeni Zelanda ve İspanya ve Hongkong'da bin kişi başına orta derecedeki antibiyotik tüketimi ilk sırada yer alırken, 15 yıl sonra ilk sırayı Türkiye, Tunus, Cezayir ve Romanya gibi ülkeler aldı.

Zengin sanayi ülkelerinde genel antibiyotik tüketimi sadece yüzde 6 oranında artış gösterdi. Bin kişi başına günlük ortalama tüketim ise yüzde 4 oranında geriledi. ABD, Kanada ve Fransa bu tür ülkelere örnek gösterilebilir. Almanya'da ise antibiyotik tüketiminde hafif bir artış kaydedildi.  

Dünya genelinde tüketimdeki artış sadece penisilin gibi yoğun kullanılan antibiyotiklerde değil, Linezolid ve Karbapenem gibi penisilin yerine geçen ilaçlarda da saptanıyor.

2030 YILINA KADAR TÜKETİMDE YÜZDE 200 ARTIŞ BEKLENİYOR

Araştırmacılara göre antibiyotik ilaçların kullanımında 2030 yılına kadar dünya çapında yüzde 200'e varan oranda artış olabilir. Antibiyotiklere karşı dirençli bakterilerin büyük sorun doğuracağından endişe ediliyor.

Amerikan Araştırma Merkezi CDDEP'nin yöneticisi ve söz konusu araştırmayı kaleme alanlardan biri olan Ramanan Laxminarayan "Antibiyotiklerin etkisini korumamız için kararlı ve acilen harekete geçmemiz gerekli" diyor ve ekliyor: "Sorunun çözümüne daha az antibiyotik tüketimi, aşı kampanyaları ve özellikle kalkınmakta olan ülkelerde altyapının daha iyi bir düzeye getirilmesi katkı sağlayacaktır."

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe