Cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemlerine ilişkin basın toplantısı düzenleyen sağlık emek ve meslek örgütleri, Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulundu.
Diyarbakır'daki sağlık emek ve meslek örgütleri, cezaevlerinde sürdürülen süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemlerine ilişkin Diyarbakır Tabip Odası'nda basın toplantısı düzenledi.
Diyarbakır Tabip Odası Sekreteri Mehmet Şerif Demir, 25 cezaevinde 240'a yakın siyasi tutuklunun 15 Şubat tarihinden bu yana başlattıkları süresiz dönüşümsüz açlık grevi eyleminin 59’uncu gününü geride bıraktığını belirterek, tutukluların taleplerini hatırlatarak, eylemin her geçen gün yayıldığına dikkat çekti.
Açlık grevinde olan tutukluların sağlık sorunlarının baş gösterdiğini dile getiren Demir, “60’ıncı günlere gelmiş ve yaşamsal bir takım sorunların baş gösterdiği bu dönem, hemen her mahpus açısından hayati açıdan açık risk oluşturan kritik aşamadır. Buna rağmen açlık grevinde olan mahpuslara yönelik bazı cezaevlerinde hiçbir iyi niyetli adım atılmamış, kulaklar sağır, gözler kör, vicdanlar körelmiş ve bu vahim durum halen devam etmektedir” dedi.
Hükümeti harekete geçmeye çağıran Demir, açlık grevi eylemlerine ilişkin yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
* Açlık grevi yapanların günlük olarak minimum 5 büyük bardağı su, 2 çay kaşığı tuz, 5 yemek kaşığı şeker, 1 tatlı kaşığı karbonat ve 500 mg B1 vitamini alması sağlanmalıdır.
* Eksikliğinde oluşabilecek olası nörolojik tahribatların önüne geçmek için B1 vitamininin temin edilmesi ve açlık grevindeki mahpuslara ulaştırılması sağlanmalıdır.
* Açlık grevi sırasında, açlık grevi yapanların başka koşullardan kaynaklanan sağlık riskleri ortadan kaldırılmalıdır. Kullanılan malzemelerin temizliği ve sağlığa uygunluğu dikkat edilmeli, bu kişilerin ılık ve nemli bir ortamda, fazla fiziksel aktiviteye maruz bırakılmaksızın bulunmaları sağlanmalıdır.
* Açlık grevindekilerin var olan kronik hastalıkları nedeniyle kullandıkları ilaçlara nasıl devam edecekleri konusunda bilgi verilmelidir.
* Açlık grevi süresince yeterli sıvı alımı, yaşamsal değerlerinin sürekli ve düzenli takibi, sürekli ve eylemcilerin istediği kadar sağlık durumları ve riskler hakkında dış etkilerden uzak bilgilendirme, kalınan oda temizliği, yeterli aydınlatma ve havalandırmanın sağlanması, yalnızca açlık grevcilerin kullandığı temiz tuvaletler sağlanmalıdır.
* Açlık grevi bittikten sonra yerine koyma ve beslenmeye geçiş aşamasında, ihtiyaç duyulabilecek hekim ve sağlık çalışanı daha önceden belirlenmeli, bu kişilere tedavi ile ilgili gerekli bilgiler verilmelidir.
* TTB, tabip odaları ve insan hakları örgütlerinin oluşturduğu Bağımsız Tıbbi İzlem Heyetlerinin cezaevi ziyaretlerinin önündeki engeller kaldırılmalı, bu heyetlerin cezaevlerine girmesi için gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır. (Kaynak: Dihaber)