Muzaffer Demirsoy / Demokrat Haber

“Konuşacaklarımız Var” diyerek insan hakları ve özgürlükler alanında mücadele eden kişi ve kurumların görüşlerini almaya devam ediyorum. Beşinci söyleşimizde Türkiye Engelliler Platformu sorularımı yanıtladı. Engellilerin eğitimde, sağlıkta, çalışma hayatında yaşadığı sorunları konuştuk…

Engelliler ile ilgili elimizde güncel veriler var mı? Mesela cezaevi ve tutukevlerindeki engelli sayısı nedir?

Cezaevi ve tutukevindeki engelli sayısı ile ilgili olarak elimizde resmî bir veri yok.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde bulunan Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü Haziran 2019 tarihli bülten haberinde yer aldığı üzere TÜİK’in 2011 verilerine göre 9 milyon civarında engelli bulunmakta. Aralık 2019 tarihinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı koordinasyonu sayesinde "Ulusal Engelli Veri Tabanı" uygulaması devreye girdi.

Türkiye’de engelli bir birey ulaşımda, eğitimde, sağlıkta, çalışma hayatında ne gibi sıkıntılar yaşıyor?

Ülkemizde 1 Temmuz 2005 tarihinde 5378 Sayılı Engelliler Kanunu kabul edildi. Bu kanun kapsamında engellilerin temel sorunu olanerişilebilirliğin çözümü noktasında zemin oluşturuldu. Bu kanun halka açık tüm mekanların ve araçların yedi yıl içinde, yani 2012 yılının Temmuz ayına kadar, erişilebilir hale getirilmesini öngörmekteydi. Mevcut kanun süresi 4 Temmuz 2012 tarihli 6353 sayılı kanunla bir kez daha uzatıldı. Bakanlık bünyesinde çalışmaların yeteri kadar verim sağlamadığını kanunun uygulanabilirlik süresini uzatmalarından anlayabiliyoruz.

Son olarak 21 Ocak 2019 tarihinde yayımlanan 96413503-010.06.01-4 sayılı ve 2019/1 nolu genelgede, bu kapsamdaki halka açık mekanların engellilerin erişimine uygun hale getirilmesi zorunluluğuna ilişkin 7 Temmuz 2018 tarihinden başlamak üzere iki yıl ek süre verilmesi sağlandı. Tahminimize göre bir daha ek süre verilmezse; Temmuz 2020 tarihinde Sayılı Engelliler Kanunu’nun uygulanabilirlik süresi dolmuş olacak.

Dünyada Engelli yasasını iki ülke; Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri uyguluyor. Türkiye Sakatlar Derneği’nin yapmış olduğu araştırmada Amerika Birleşik Devletleri, Engelli Yasasının gereklerini 2022 yılında bitirmeyi hedeflediğini söyledi. Ülkemizin 1 Temmuz 2005 tarihinde kabul edilen ve dünyada bir ilk olan uygulamayı defalarca ertelemesi engelli bireyler olarak hem psikolojik hem de bedenen mağduriyetler yaratmakta.

2012 yılında engellilerin kamuda istihdam edilmesinin önünü açan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavının (EKPSS) yapılması kararlaştırıldı. 2 senede bir yapılan Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) sayesinde 8 yılda 60 bin civarında engelli vatandaş kamu hizmeti yürütmekte. Özel sektörde çalışma şartları "çalışma süresi, meslek ve nitelik" konusunda ciddi sorunlar olduğu tarafımıza dile getirilmekte. Örneğin, X firması zorunlu engelli çalıştırma kapsamında ceza almaması için engelli personel aramakta İŞKUR aracılığıyla, fakat bu engelli ortopedik, görme, zihinsel, işitme sorunları olmayacak şekilde kriter getiriyorlar. Kısacası sağlam engelli arayabiliyorlar! Bu konuyla ilgili İŞKUR, ciddi anlamda çalışmalar yürütüyor. Umarız bu sorun kısa sürede çözülür.

Engellilerin, eğitim düzeylerinin iyileştirilmesi yönünde birçok talep gelmekte. Engelli bireyler gerek Rehberlik Araştırma Merkezi gerek ise özel rehabilitasyon eğitim merkezlerinden yararlanabiliyor. Özel gereksinimi olan bireyler, özel rehabilitasyon merkezlerinin ciddi anlamda denetlenmesi gerektiği düşüncesinde. Çünkü bazen ulusal haberlerde görmekteyiz; engelli bireylere olumsuz tavır, hakaret ve mobbing uygulama konusunda ciddi anlamda zafiyet yaşanabiliyor. Basına yansımayan olayları saymıyoruz bile!

Sağlık konusuna değinmek gerekirse; engelli raporlarında belirsizlik mevcut. Engelli doğan veya sonradan engelli olan birisi hastane heyetine girerken "raporu ne amaçla kullanacağı" soruları yöneltilebiliyor. Bu ciddi bir sorun. Örneğin, rapor alırken kamuda engelli istihdamından yararlanabilmek için raporda "istihdam için” diye ek maddeler konulabiliyor. Sadece belirli bir kriterde işaretli olan raporlar, başka amaçlarla kullanılamıyor. Yetkililere birçok kez bu şikayetleri ilettik.

Engelli aylığı almanın şartları neler? Engelli aylığı bir bireyin yaşamını sürdürecek yeterli bir miktarda mı?

Engelli aylığı, %40 ve üzeri engellilerin maddi sıkıntıya düşmesini engellemek adına devletin uyguladığı bir hizmet. Engelli aylığı alabilmek için bazı şartlar var. Engellilik oranına göre engelli aylığının miktarı değişiklik gösterebilir ayrıca engelli aylığı alacak olan vatandaşların 18 yaşından büyük olması gerekmekte.

2020 yılında asgari ücrete yapılan zammın ardından engelli maaşlarına da zam geldi. 2020 yılında yüzde 40-69 engeli olanların aylığı 509 liradan 536, yüzde 70 üstü engeli olanların da 763 liradan 804 liraya çıktı. Yapılan zamları enflasyon oranlarıyla kıyaslayınca nasıl ki asgari ücret veya emekli maaşı bir kişiye yetmiyorsa, engelli için de sorun bu şekilde. Çalışabilir durumda olan engellilere maaş bağlanması yerine istihdam alanı oluşturulması ön plana alınmalıdır.

Kamuda ve özel sektörde engelli çalıştırma kotası var. Kamuda ve iş yerlerinde düzenlemeye uygun olarak engelli çalıştırılıyor mu? Bu açıdan yeterli denetim ve cezai işlemler yapılıyor mu?

4857 sayılı İş Yasasın 30. maddesine tabi olarak 50 kişi ve üzerinde işçi çalıştıran özel iş yerleri yüzde 3 ve kamuya ait iş yerleri yüzde 4 oranında engelli istihdam etmekle yükümlü. Kamuda çalışan engelliler çalışma şartları, iş yerinin engeline göre iş vermesi konusunda esnek olduğu için ciddi sorunlar ortaya çıkmıyor.

Özel sektörde engellilerin çalışma süreleri, engeline göre iş verme konusunda bazı iş verenler sorunlar çıkartabiliyor. Özel sektördeki firmalarının periyodik zamanlarla ciddi anlamda denetlenmesi gerekmekte.

Yakın zamanda Diyanet TV'de yayınlanan Diyanete Soralım programında “İmamlık önemli bir görevdir. Görme engellinin imamlık yapması mekruhtur. Çünkü temizliğe önem veremiyor. Risk barındırıyor” açıklaması yapıldı. “Engelli olduğum için Diyanet atamamı yapmadı” şeklinde forumlarda çokça şikayet görüyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığının engellilere bakışı nasıl? İbadethaneler engellilere uygun halde mi?

Bu haberi Türkiye Engelliler Platformu olarak ilk biz dile getirdik. Art niyetli olmadan ve sehven yapılmış bir açıklama olduğunu düşünüyoruz. Haberimizden sonra programda o sözleri sarf eden Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı hocamızın "engellilerden özür dilediğini" belirtmek isterim.

Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde atanma konusunda problemler mevcut. Engellilerin atanma şartlarında "hafızlık" şartı istenmesi bunun temel sebebi.

Ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı sadece camilerden ibaret değil. İl müdürlükleri, kuran kursları vb. alanlarda da faaliyet göstermekte. Son 4 yıl içerisine baktığımız zamanlarda engellilere sadece imamlık ve müezzinlik kadroları açılmakta. Bu da doğal olarak diğer devlet kurumlarında engellilerin yığılmasına sebep olmakta. Diyanet İşleri Başkanlığının atama konusunda şartlarını esnetmesi yaşanan sıkıntıları giderecektir.

Diyanet İşleri Başkanlığını ibadethanelerin erişimi konusunda 5378 sayılı Engelliler Kanununu sorunsuz şekilde uygulayan tek başkanlık olarak görüyoruz. Diyanete bağlı 84 bin civarında ibadethane engellilerin erişimi konusunda öncülük ettiğini söyleyebiliriz.