Arat Saadetyan / Demokrat Haber

Lig başlıyor… Beşiktaş'ı nasıl bir lig bekliyor, Lig nasıl bir Beşiktaş bekliyor? Şampiyonlar Ligi serüvenini Lig başlamadan noktalayan Beşiktaş UEFA'da neler yapabilir? Takımın en acil sorunu ne?

Son dönemde yönetim katında olup bitenler kulübe nasıl yansıyacak? Taraftarın haleti ruhiyesi ne, umut mu kızgınlık mı hakim?

Türkiye edebiyatının yeni kuşak yazarlarından, sıkı Beşiktaşlı Ferhat Uludere ile Beşiktaş üzerine dertleştik... ‘Beşiktaş'ın kendine yenildiğini düşünüyorum’ diyen Uludere, Fikret Orman’ın Beşiktaş'ın başarılı olmasını istemediğini düşünüyor. Uludere, "Fenerbahçe'de taraftar yok müşteri var" derken Beşiktaş taraftarının ise ne zaman sokağa çıkacağını bildiğini savunuyor.

ŞAMPİYONLAR LİGİ'NİN ARDINDAN

Arsenal maçından başlayalım; futbol tabiriyle tam anlamıyla "yazık oldu” klişesinin karşılığı bir maç oldu. İlk maçta atılamayan golün bedelini ödedi takım sanki.

Ferhat Uludere: Yıllar önceki PSV maçını hatırlıyorum... O zaman da aynı bugünkü gibi bir ruh halindeydik. Her şeyi yaptık ama kazanamadık. Çünkü futbolda iyi oyuna değil gole puan veriliyor. İyi oyun sadece bir teselli olarak cebinizde kalıyor...

İlk maçta atılamayan değil kaçırılan goller var. Bu maçta da ceza sahasına kadar gelen ama orada ne yapacağını bilemeyen bir Beşiktaş vardı. İki maçta da karşısındaki takımın Arsenal olduğunu unutan bir ya da iki futbolcumuz olsaydı İstanbul'da tur atlamış olabilirdik. Biraz sakin olabilseydik...

“BEŞİKTAŞ'IN KENDİNE YENİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM”

Arsenal bu maçta ilk maçtan ders çıkarmış gibiydi, özellikle savunmayı fazlasıyla sağlam tuttular. Siyah Beyazlılar rakip kalede olmalarına rağmen tek bir şut bile çekemedi maç içinde.

Ferhat Uludere: Arsenal ilk maç öncesi Beşiktaş'ı sadece "sözde" ciddiye alıyordu. Bu da çok normal. Çünkü sadece Arsenal'in değil hepimiz öyle düşünüyorduk, sadece fark yemeden maçı bitirmek istiyorduk. Ama sahadaki Beşiktaş hepimize bir ders verdi. Rakibini bozan, ama bozmakla kalmayıp oyunu kendi yönlendiren bir takım vardı sahada.

İkinci maç için ayrı bir plan üretmek zorunda kalmışlardı. Mecburen ciddiye aldıkları bir Beşiktaşla oynadılar... Ama Beşiktaş'ın şut atamamasının asıl nedeninin Arsenal olduğunu düşünmüyorum... Beşiktaş'ın kendine yenildiğini düşünüyorum. Mustafa Pektemek kaleye gitmek yerine topu gerisindeki Demba Ba'ya atıyorsa, Olcay ceza sahasına girerken kendiliğinden düşüyorsa... Beşiktaş'ın oyunu doğru, ama oyuncuları yetersizdi bence. Gerçi Veli'nin kaleye çektiği bir şut var, Veli'nin çektiği şutun ardından az daha biz gol yiyorduk...

DÜDÜK BEKLERKEN GOL YİYOR

Buna rağmen ilk maçtaki kadar olmasa da pozisyon buldu Beşiktaş, Arsenal hücumlarını da savuşturmayı becerdi. 45. dakikada gelen dalgınlık olmasaydı elbet.

Ferhat Uludere: Hep konuştuğumuz şey değil mi bu zaten... Sadece bu maç için söylemiyorum; Beşiktaş'ın maç kazanabilmesi için maçın tamamının içinde olması gerekiyor. Hakemin düdüğünü beklerken ilk kez gol yemiyor Beşiktaş. Bu sıkıntı geçen yıl da vardı; bu yıl da var. Bunun düzeltmenin bir yolu bulunmalı...

Evet takım bir gol yedi, ancak turu geçmek için illa ki gol atmak gerekiyor, Beşiktaş o golü atmalıydı eninde sonunda, maç 0-0 gitse dahi atması gerekiyordu. Şimdi değerini anlıyoruz belki ama gelecek bir gol bütün bir sezona bedel bir gol olacaktı.

Ferhat Uludere: Çok da güzel olacaktı... Arsenal’i elemekle sadece bir maç kazanmış olmayacaktık. Bir anda dünyanın ilgisin üzerine çekecektin, takıma inanılmaz bir özgüven gelecekti, herkes kendini ispatlamış olacaktı... 



ŞAMPİYONLAR LİGİ FENERBAHÇE VE SİVASSPOR MAÇINDA KAYBEDİLDİ

Beşiktaş Şampiyonlar Ligi’ne katılsaydı tam anlamıyla sınıf atlayacaktı. Bence de bu anlamda çok büyük fırsat kaçtı, hem takımın olgunlaşması adına hem de başka bir futbol oynama adına. Zira biliyoruz ki burada oynayan takımlar başka bir futbol oynuyor. Bu ligin maddi getirisi de cabası.

Ferhat Uludere: Şimdi senin kazanacağın parayı şampiyonluk yarışındaki rakibin alacak... İşin kötü tarafı da bu aslında. Aslında Beşiktaş Şampiyonlar Ligi'ne katılmayı Arsenal maçıyla kaybetmedi. Arsenal maçıyla kazanacaktı sadece. Şampiyonlar Ligi'ne katılma şansını kaybettiğimiz maç; Fenerbahçe ve Sivasspor maçlarıydı. Fenerbahçe maçı sonrasında yaşananları örtbas etmeye çalışmanın bedelini Beşiktaş; Şampiyonlar Ligi'ne gidememek olarak ödüyor...

“FİKRET ORMAN ZATEN BEŞİKTAŞ'IN BAŞARILI OLMASINI İSTEMİYOR Kİ”

Sahaya çıkan takıma baktığımızda Feyenoord maçı dahil futbolculara ve Bilic’e söyleyecek tek kelime yok; ellerinden gelenin en iyisini yaptılar ve bir gol kadar yakındılar Şampiyonlar Ligi'ne. Ancak Bilic'e sezon başı hazır bir takım bırakmayan yönetimin öngörüsüz olduğunu düşünüyorum, bu öngörüsüzlüğü daha önce Samet Aybaba döneminde de yaşadık. Bilic sol ayaklı İsmail Köybaşı'dan sağ tarafta oynayan bir oyuncu çıkartmak zorunda kaldı, oysa iki sezon önce o bölgenin sahibi tartışmasız Hilbert'ti... Onun yerine alınan oyuncu Serdar Kurtuluş oldukça yüksek bir bonservis ücretiyle geri döndü takıma; ancak yetersiz. Defans kurgusu oturmuş olmakla birlikte elinizde bir sezon boyunca 50 maça yakın oynayan bir Egemen’in varlığı mevzu bahisti ve o da gönderildi. Kısacası yapılmayan transferler Beşiktaş'a çok pahalıya mal oldu diyebilir miyiz?

Ferhat Uludere: Tabii ki... Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'ne gidememesinin en büyük nedenlerinden biri de Fikret Orman ve yönetiminin transfer politikasıdır... Bilic ve futbolcular inanılmaz bir tutku ile sahadaydılar. İnsana “Beşiktaş böyle oynamalı işte” dedirtiyor, ama ne yazık bitirici vuruşu yapamıyorlar... Ve yönetim Feyenoord maçından bu yana yaşananları izliyor. Sorun belli olmasına rağmen bir türlü çözemiyorlar.

Fikret Orman'ın Arsenal maçının sonucundan oldukça memnun olduğunu düşünüyorum. Çünkü o zaten Beşiktaş'ın başarılı olmasını istemiyor ki; o sadece outlet fiyatlarıyla futbolcu transfer etmeyi başarı sayıyor. Geçen yıldan bugüne takımda değişen tek şey; Beşiktaş'ın safralarından kurtulması oldu. Almedia ve Fernandes gitti; Beşiktaş bu hale geldi... Düşünün bir de Fikret Orman gitse kim bilir ne olur?

“BEŞİKTAŞ'A GOL ATAN BİRİ LAZIM”

Önümüze bakalım, lig başlıyor ve Beşiktaş UEFA kupasında şansını değerlendirecek. Şu an için lige en hazır takım görüntüsünde ancak görünen o ki kadro dar ve transfer şart.

Ferhat Uludere: Beşiktaş'ın Arsenal karşısında oynadığı oyun lig için bir ölçü olamaz... Çünkü Türkiye'de kimse Arsenal gibi oynamayacak. Arsenal karşısında oynanan güzel oyunun eksikleri, özellikle gol yollarında yaşanan sıkıntılar Beşiktaş'ın başına çok büyük dertler açacak gibi görünüyor. Beşiktaş'ın acilen sıkışmış oyunu çözebilecek bir futbolcuya ihtiyacı var. Gol atan ve attıran biri lazım Beşiktaş'a; eğer böyle biri alınmazsa Demba Ba'yı da ziyan etmiş oluruz...

Beşiktaş, Arsenal maçı öncesinde rakibinin ne yapacağını biliyordu; ama Arsenal Beşiktaş'ı tanımıyordu. Şimdi tüm dünya, özellikle de UEFA Kupası'ndaki rakiplerinin Beşiktaş hakkında fikirleri, önlemleri ve sistemleri olacak. Beşiktaş'ın rakipleri karşısında Arsenal'in düştüğü duruma düşmesi muhtemel...

“FENERBAHÇE'DE TARAFTAR YOK MÜŞTERİ VAR”

Önder Özen’in gitmesi için ne düşünüyorsun bu arada, orada da ayrı bir skandal söz konusuydu. Bazen Beşiktaş yönetimi Dallas dizisini aratmıyor gibi durmuyor mu sence de?

Ferhat Uludere: Önder Özen'in ipini çeken Yalçın değildi aslında; Önder Özen'i itibarsızlaştıran Danny'di... Özen; Beşiktaş taraftarını Fenerbahçe gibi düşündü. Kimse alınmasın ama Fenerbahçe'de taraftar yok müşteri var. Önder Özen de müşterinin önüne Danny'yi koydu "yersen" dedi, ama kimse yemedi... Yalçın da son noktaydı artık. Danny Beşiktaş formasını giydiği gün Önder Özen'in istifa etmesi gerekiyordu; futbolcular barda kurşunlandı. Takım disiplinini sağlamak senin görevindi oysaki... 2004 yılından bu yana Beşiktaş yönetiminde neler yaşandığını kimse anlamıyor. 11 puan öndeyken rakibe satılan şampiyonluk, Lucescu'nun kovulması, Yıldırım Demirören'in başkanlığı, gelenler, gidenler, kovulanlar derken bir entrika sarmalının içinde sanki Beşiktaş...

“FİKRET ORMAN BU SEZONU DA GÖZDEN ÇIKARMIŞ GÖRÜNÜYOR”

Bu durumda yönetim Bilic’e duacı olmalı zira bütün beceriksizliklerini şu sınırlı kadroyla takıma oynattığı futbolla kapatıyor.

Ferhat Uludere: Kapatıyor, ama Bilic yönetime rağmen nasıl bu takımı başarıya taşıyacak bilmiyorum. Beklenen transferlerin yapılacağını sanmıyorum ben, yapılsa da forma girmeleri aylar sürecek. Takım oturduğu zaman da zaten lig bitecek... Belli ki Fikret Orman bu sezonu da gözden çıkarmış. Bu sezondan tek beklentisi ilk üçte olmak. Şampiyon olmak isteyen başkan takımını aylar evvel kurmuş, şimdi devre arasında yapacağı takviyeleri düşünüyor olurdu... Fikret Orman stadı yaparak her şeyi kurtaracağını sanıyor ve sürekli stadın arkasına sığınıyor.

Cumartesi günü Lig başlıyor ve ilk maç Mersin'le deplasmanda, Arsenal maçı takımı olumsuz etkiler mi? İyi bir başlangıç yapmak çok önemli, hele ki bu sene...?

Ferhat Uludere: Arsenal maçının yorgunluğu bu maça yansır diye düşünüyorum ama olumlu etkileri de olacaktır. Takımın bir güven kazandığı ve birlikte oynama alışkanlığı edindiği ortada, ama maçı kesin kazanır diyemiyorum yine de... Zaten hangi Beşiktaş maçında kesin kazanır diyoruz ki... Bir de tribün meselesi var tabii...

“BEŞİKTAŞ TARAFTARI SOKAĞA NE ZAMAN ÇIKACAĞINI BİLMİŞTİR”

Tribünlerle barışmak da çok önemli, oysa geçen sezondan biliyoruz ki tribünlerle yönetimin arası pek hoş değil. Geçen sezon neredeyse "taraftar gelmesin de başımız ağrımasın" diyen bir yönetim anlayışı vardı. Bir de e-bilet dayatması var. Ve taraftar, istediği kadar kulüp karşılasın bu parayı, iktidara yakın bir gruba para kazandırmak istemiyor. Kombinelerin satışı da ortada. Şampiyonluğa oynayacaksa Beşiktaş'ın tribün desteğini alması önemli değil mi? 



Ferhat Uludere: Beşiktaş yönetimi garip bir algı yaratmaya çalışıyor. Kombineler satışa çıktığı günden bugüne taraftarın takıma ilgisiz davrandığına, takıma sahip çıkmadığına dair haberler yapıldı. Oysa bunun yönetim tarafından kasıtlı yaptırıldığını hepimiz biliyoruz. Aslında taraftar takıma değil, iktidara boyun eğmiş bir yönetime sahip çıkmak; onun yap dediğini yapmak istemiyor. Beşiktaşlıyı diğer taraftarlarla karıştırmamak gerekiyor. O yönetimin "yap" dediğini yapmayacaktır. Rakiplerinde olduğu gibi hiçbir başkan Beşiktaş taraftarını inanmadığı bir şey için sokağa dökemez... Beşiktaş taraftarı sokağa ne zaman çıkacağını her zaman bilmiştir... Başka bir yerden bakmak istiyorum; bu sene yönetim Beşiktaşlı taraftara boş umutlardan başka ne verdi de ne istiyor?

“BU SENE BAŞARISIZLIĞIN TELAFİSİ OLMAZ”

Mersin maçı öncesi takım sınırlı kadrosuyla ve bir çok sorunuyla birlikte fazlasıyla umut veriyor, ancak bu umut birçok sorunu da örtüyor ve Bilic’in omuzlarına ekstra yük bindiriyor gibi gözüküyor, Beşiktaş bu sorunları aşabilir mi ve Beşiktaş bu sene ne yapar?

Ferhat Uludere: Bilic ve ekibi bu sene başarılı olmak istiyor bence. Çünkü bu sene olası bir başarısızlığın telafisi olmayacak. Çok açık söylüyorum; Bilic'in bu yılki başarısızlığı yönetimin kendini kurtarmak için onu kovması demek...