Yannis Vasilis Yaylalı / Demokrat Haber

Roboski yaylasına (Serêbîléyşe) konuşlanmış askerler, kendi hayvanlarını otlatmak için yaylaya çıkan köylüleri bir daha yaylaya gelmemeleri için tehdit etti. Köylüler otlatmak için yaylaya bıraktıkları katırların askerler tarafından vurularak öldürüldüğünü iddia etti .

24 Temmuz 2015 sonrası askeri hareketlilik ve operasyonlar birçok yerde artmıştı. 28 Aralık 2011’de askeri uçakların bombalaması sonrası 34 sivilin yaşamını yitirdiği Roboski köyü de bu hareketliliği yaşayan yerlerden biriydi.

Güney Kurdistan’a sınır bölgesi olan Uludere’nin Roboski yaylasında (Düğün Dağı ve Bakur arası) PKK kampları bahane edilerek Kalekol ve Güvenlik Yolu çalışmaları hız kazanmıştı.

Köylüler Güvenlik Yolu adı altında yaylalarının askerler tarafından işgal edildiğini iddaa ederek birçok kez bu durumu duyurabilmek için protesto eylemleri gerçekleştirmişti. Askerin bu tür eylemlere karşılığı çok ağır olmuş, bir çok köylü asker müdahalesinde yaralanmış ve yine birçok köylü gözaltına alınmıştı. Hatta köy içerisinde sağa sola rastgele ateş açan askerler yine evlerinin önünde bağlı bulunan birçok katırı öldürmüştü.

Uzun süredir bu yüzden Roboskili köylüler ile asker arasında gerginlik yaşanıyordu. Roboski köylülerin iddaasına göre bir kaç gün önce hayvanlarını otlatmak için yaylaya çıktılar. Roboski’nin yaylasında devriye gezen askerler hayvanlarını otlatan üç genç çobanın yanına giderek  hakaret ettikten sonra “bir daha bu yaylaya gelmeyeceksiniz” diyerek zorla uzaklaştırdılar.

Daha sonra Roboski yaylasına (Serêbîleyşê) bıraktıkları katırlarını kontrol için  yaylaya çıkan köylülerin iddasına göre otlatmak için bıraktıkları katırların dört tanesini kurşunlanarak öldürülmüş şekilde buldular.

Roboskililerin yaylası olan Serébîleyşê’de halk ile asker arasında yaşanan gerginlik üzerine ismini vermeden  değerlendirme yapan Roboskili bir köylü şunları anlattı:

“Bizden daha ne istiyorlar, her gün ya insanımızı katlediyorlar ya da hayvanlarımızı öldürüyorlar. Köyümüzün yaylası bize yasaklanmak isteniyor, nasıl yaşamamızı bekliyorlar. Sınır ticareti yapmamızı istemiyorlar, tamam yapmayalım da köyümüzün yaylası yasaklanırsa, köyümüzde sürekli asker tehditi ile karşı karşıya kalırsak, köyümüzde ekip biçemezsek biz ne yeyip içeceğiz, hayatımızı nasıl sürdüreceğiz?

Bize şu denilmek isteniyor “köyünüzü bırakıp gidin”, bunun başkaca anlamı yoktur. Kamuoyunu bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Daha bir ay önce iki çocuğumuz yine katledildi. Burada asker yeni provakasyon peşinde, ne olursa olsun köyümüzü terk etmeyeceğiz .“

(Fotoğraf: Arşiv)