Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanı Salih Müslim, ellerinde IŞİD’in (DAIŞ) Tel Abyad’a (Girê Spî) saldırısının arkasında Türkiye’nin olduğunu kanıtlayan belgeler olduğunu söyledi. 

ANF’den Ali Güler’in Türkiye’nin saldırılarına dair sorularını yanıtlayan Muslim, Türkiye Hükümeti’nin PYD’ye karşı tutumunu “Türkiye’nin durumu tamamen Kürt fobisidir” ifadeleriyle tanımladı.

Salih Müslim’le yapılan söyleşinin öne çıkan kısımları şöyle:

‘TÜRKİYE İLE İLGİLİ KANITLARIMIZ VAR’

* Suriye genelinde 27 Şubat’ta ateşkes ilan edildi. Şu an durum nedir?

"Aslında bir ateşkesten ziyade şiddetli saldırıların hafiflemesi amaçlanmıştı. Çünkü iki büyük güç olan DAIŞ ve El Nusra terörist olarak görülüyor. Bu sürece dahil edilemiyor. Bundan dolayı şimdiye kadar karışık bir durum söz konusu. Yine Ehrar El-Şam, Sultan Fatih, Sultan Murat gibi gruplar var. Herkes bunların El Kaide’ye bağlı olduğunu biliyor. Biraz bu ateşkesin amacı, Rusya’nın bu grupları bombalamamasını önlemekti. Ama şimdiye kadar Şam etrafında ateşkese bir bağlılık söz konusu. Ancak bu biz Kürtleri çok etkilemiyor çünkü bizimle savaşanlar ateşkesi istemiyor ve bu sürecin içerisinde değiller. Çünkü Özgür Suriye Ordusu ve diğer gruplar bizim sınırımızda değiller.  Şu anda Rakka, Kobanê, Girê Spî ve Şeddadê’de çatışmalar yoğunlukta. Buralarda DAIŞ var. Bir de Ezaz tarafından ve El Nusra ile yaşanıyor. Onun için bu ateşkesin biz Kürtler için bir anlamı yok. Bir de ateşkesin ardından sınırlarımızda çatışmalar daha da şiddetlendi.

* Yapılan ateşkesin ardından Girê Spî kentine yönelik büyük bir saldırı oldu. Sizce buradaki amaç neydi?

"Bazı kesimler, ateşkesin olmasını istemiyor. Onun için bu tür karışıklıklar yapıyorlar.

* Hangi kesimler?

"Bunlardan biri Türkiye, diğeriyse Suudi Arabistan’dır ve bunlara bağlı olan güçlerdir. Ateşkesin ardından iki önemli şey oldu: Biri, Girê Spî’deki saldırı, diğeriyse yine Hatay tarafından çetelerin Rojava’ya geçişi… Kimisine göre sayı bin; kimisine göre de yüzlerce kişi Türkiye’den Rojava tarafına geçirildi. Bundan dolayı orada sürekli bir karışıklık ve savaş var. Bu da açık şekilde Suriye’de kimin savaş istemediğini gösteriyor. Türkiye DAIŞ ve El Nusra’ya silah ve elaman desteğini yapıyor. Şu anda Efrîn ve Ezaz bölgesinde Demokratik Suriye Güçlerinin elinde bulunan bölgelere yönelik top atışı hiçbir zaman durmadı. Bunlar yetmiyormuş gibi en son Girê Spî saldırısıyla açık açık niyetini ortaya koydu.

* Türk yetkilileri, Suriye’deki ateşkese ilişkin memnuniyetlerini dile getirdiler. Ancak siz DAIŞ’ın Girê Spî saldırısının arkasında Türkiye’nin olduğunu söylüyorsunuz. Elinizde bir belge de var mı?

"Kuşkusuz elimizde video, fotoğraf olmak üzere kanıtlayıcı belgeler var. Onun yanında onlarca saldırgan Türkiye sınır kapısında öldürülmüş. Bütün bu belgeler şu anda YPG’nin elindedir. Türkiye bunu hep yapıyor. Buna inanmak için özel bir belgeye de gerek yok zaten. Hergün bütün kamuoyunun gözü önünde çetelere silah gönderiyor, onları otobüslerle Suriye’ye geçiriyorlar. Türkiye yalan söylüyor. Dünya kamuoyu Türkiye’nin açıklamalarıyla yaptıklarının birbirini tutmadığını biliyor.

'ERDOĞAN, SURİYE'Yİ OSMANLI'NIN BİR PARÇASI HALİNE GETİRMEK İSTİYOR'

* Türkiye Suriye’de tam olarak ne istiyor?

"Şimdiye kadar ne istediğini tam olarak açık bir şekilde söylemedi. Ancak bize göre Türkiye Suriye’nin demografik yapısını değiştirmek istiyor. Kürtlerin orada bir hakka sahip olmasını istemiyorlar. Hata Suriye’yi ‘Yeni Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası haline getirmek istiyorlar. Erdoğan’ın düşüncesi budur. Bu planlar suya düşünce bütün siyasetini Kürt inkarı üzerinde yürütüyor.

* Türkiye neden bu kadar Rojava Kürtlerinden korkuyor?

"Sadece Rojava Kürtlerinden değil, bütün Kürtlerden korkuyorlar. Bu fobi Erdoğan öncesinde de vardı. Türk yetkilileri, “Güney Afrika’da da bir Kürt hakkını alırsa biz ona da karşı çıkarız” diye açıklamalarda bulunmuştu. Ama bugün bu durum Erdoğan’da fazla öne çıkmış.

"TÜRKİYE'NİN DURUMU TAMAMEN KÜRT FOBİSİDİR"

* Bütün uluslararası güçler sizi tanıyor ve ilişki geliştirmek istiyor. Ancak Türkiye sizi ‘terörist’ olarak görüyor…

"Türkiye’nin durumu tamamen Kürt fobisidir. Baştan beri de böyle davranmasaydı birlikte çok şey yapabilirdik. Çünkü biz komşuyuz, sınırlarımız iç içedir. Bu sorumluluğu tarih bize yüklüyor. Ama Türkiye hem tarih hem de coğrafyayı unutmuş. Onun için bugün Türkiye kaybediyor. Umarız, Türkiye en kısa zamanda bu yanlıştan döner.

* Türkiye’nin Rojava’ya yönelik gerek top atışı gerekse cihatçı gruplara verdiği destek devam ettiğinde tavrınız ne olacak?

"Tavrımız şimdiye kadar nasıl olduysa bundan sonra da öyle devam edecek. Saldırılara direniyoruz. Eğer bugün Türkiye’nin top atışlarına karşılık veremiyorsak orada halkımızın yaşadığındandır. Onlar bizim sivil yerleşim yerlerine atıyor. Peki, biz kime ve nereye atacağız? Orada yaşayanlar bizim insanımızdır. Onlar zarar görecek. Ama Türkiye yaptıklarıyla kendini rezil etmiş. Uluslararası güçler bizim ne kadar haklı olduğumuzu çok iyi biliyor."

[Söyleşinin tamamını şuradan okuyabilirsiniz]