Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), geçen hafta Shell ile protokol imzalayarak Antalya Körfezi'nde sondaj çalışmalarının ilk adımını attı.
Zaman'ın haberine göre, TPAO, İskenderun ve Mersin Körfezi'nde de arama-sondaj çalışmaları için ihaleye çıktı. Uluslararası çapta 23 şirkete çağrıda bulunuldu. Aynı gün dünyanın önde gelen petrol şirketlerinden Exxon-Mobil (ABD), Total (Fransa), Petrobras (Brezilya) ve Chevron (ABD) Türkiye ile Akdeniz'de petrol arama çalışmalarına talip olduğunu bildirdi. Ön taleplerin alınmasının ardından şirketlerle ikili görüşmeler başlayacak ve bugüne kadar bölgede yapılan sismik veriler paylaşılacak. Bu aşamanın ardından TPAO'dan 'olur' görüşü alan şirketlerle masaya oturulacak.
Üst düzey bir yetkili, "Bu görüşmelerin sonucunda 2012 yılı ortalarında uluslararası şirketlerle Akdeniz'de petrol çalışmaları için yeni anlaşma imzalanabilir." ifadelerini kullandı. TPAO'nun Akdeniz'de yabancı ortaklığı gerçekleştirmesi durumunda uluslararası sözleşmelere göre yapılan sondaj çalışmalarının tüm maliyetlerini aramayı yapan şirketler ödeyecek. Bulunan petrol ise belli bir oran dahilinde paylaşılacak. TPAO bugüne kadar imzaladığı anlaşmalarda en az yüzde 50 hisse aldı.
Mersin Körfezi'nde 'tuz altı yapılar' adı verilen bir tabakanın olduğuna işaret eden aynı kaynak, "Brezilya'da keşfedilen Tupi sahasına benzer yapılar var. Akdeniz'de çalışmaları bu bölgelere kaydıracağız." açıklaması yaptı. ABD'li Esso şirketi 1986 yılında İskenderun Körfezi'nde petrole rastlamıştı. Ancak petrol fiyatları 20 dolar seviyelerinde olduğu için çıkarma maliyetinin karşılanamayacağı belirtilerek kuyu betonla kapatılmıştı. TPAO Akdeniz hamlesi olarak nitelendirdiği yeni strateji doğrultusunda bu kuyuya da 2013'te ilk sondajı vurmayı hedefliyor. TPAO, Akdeniz'de 2007-2010 yılları arasında 10 bin kilometrekarelik alanda iki boyutlu ve bin kilometrelik alanda üç boyutlu sismik çalışmalar yapmıştı.
Enerji Bakanlığı'na yakın kaynaklar, Mersin ve İskenderun bölgesindeki 'tuz altı yapılar'ın petrol varlığı açısından önemli bir emare olduğunu belirterek, "Yabancıların bölgeye ilgi göstermesinin bir sebebi de bu güçlü emaredir. Shell geldi. Diğerleri ilgi gösteriyor. Bu ilginin temelinde de bu yapının özelliği var. Yabancıların gelmesi, heyecan verici" değerlendirmesinde bulundu.
1954 yılında kurulan TPAO, son 10 yıldır Türkiye'nin kara sularına ve yurtdışında da öncelikli olarak yakın coğrafyadaki ülkelere ağırlık verdi. Karadeniz'de, 2004-2011 yıllarında yoğun bir sismik program gerçekleştiren şirket, elde edilen veriler neticesinde yabancı şirketlerle ortaklıklar kurdu. Karadeniz'de 5 adedi ultra derin deniz sondajı olmak üzere toplam 28 kuyu açıldı. Doğu Karadeniz'de Sürmene-1 kuyusunda 5 bin 480 metrede sondaj devam ediyor. Ultra derin deniz sondajlarının ikisinin operatörlüğünü de yapan Türkiye Petrolleri, dünyada ultra derin denizlerde bu işi yapabilen 12 büyük şirket arasına girdi. Akdeniz'de ise yapılmakta olan sismik ve jeolojik çalışmalarda bölgenin hidrokarbon potansiyelini ortaya çıkarmak adına önemli veriler elde edildi. Uzmanlar, "Akdeniz'de rezerv konusunda ümit var. Ama net rakam yok. Ancak sondaj sonrası netleşecek. Türkiye denizlerin yüzde 1'inde, karaların ise ancak yüzde 20'sinde arama yapabilmiş. Bu da arama faaliyetleri arttıkça petrol bulma ihtimalinin artacağı unutulmamalı." yorumunu yaptı. Zaman'ın aldığı bilgilere göre TPAO'nun ihtiyaç duyduğu sismik gemi ile ilgili Yüksek Planlama Kurulu kararı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. İmzaların kısa sürede tamamlanmasıyla sismik gemi alım ihale takvimi hızlanacak. Geminin 100 milyon dolar civarı bir paraya mal olması bekleniyor.
98 METRELİK PLATFORM KARADENİZ'E GİDİYOR
Türkiye, Akdeniz'deki petrol arama çalışmalarına yoğunlaşırken, Karadeniz'de de benzer faaliyetler yürütülüyor. Dün Panama bandıralı 98 metre uzunluğundaki petrol arama platformu, Çanakkale Boğazı'ndan geçerek Marmara'ya açıldı. Bu sırada Boğaz, güvenlik amacıyla çift yönlü transit gemi geçişlerine kapatıldı. Platforma Kıyı Emniyeti'ne bağlı 3 römorkör de eşlik etti. Yunanistan'dan hareket eden ve 72 metrelik römorkörle Karadeniz'e götürülen platform, İstanbul Boğazı'ndan geçişe hazırlanmak üzere Tuzla'ya çekildi.