1990'lı yıllarda işlenen birçok faili meçhul cinayet arasında yer alan gazeteci-Yazar Musa Anter cinayetine ilişkin davada zaman aşımı tehlikesi ortaya çıktı.

İsveç'te yaşayan eski JİTEM tetikçisi sanık Abdülkadir Aygan'ın savunmasının alınamaması ve Adalet Bakanlığı'na yazılan adli yardımlaşma taleplerinden sonuç çıkmaması davada karar verilmesini engelledi.

Eğer Aygan'ın savunması alınamazsa 20 Eylül 2022'de 30 yıllık zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle dava düşecek.

ABDÜLKADİR AYGAN'DAN YİNE HABER YOK

JİTEM ana davası ve zorla kaybedilen Ayten Öztürk'ün davası ile birleştirilen Musa Anter davasının görülmesine Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün devam edildi.

Mahkeme, davaya katılma talebinde bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Van Barosu'nun taleplerini reddetti.

Duruşmada söz alan Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, davanın zaman aşımına uğramasına az bir süre kaldığına dikkat çekti.

Anter, Abdülkadir Aygan'ın savunmasının bir an evvel alınmasını ve Cemil Işık'ın Almanya'da ölümüne ilişkin olayın aydınlatılmasına dair belgelerin ikmalinin yapılmasını istedi.

'BAKANLIK DOSYANIN İLERLEMESİNİ ENGELLİYOR'

Avukat Nuray Özdoğan ise Adalet Bakanlığı'nın tutumunu eleştirerek, "Adalet Bakanlığı, dosyanın ilerlemesini engelledi. Abdülkadir Aygan'ın savunmasının alınması için hala yazı bekleniyor. Bakanlık bu dosyanın zaman aşımına uğraması için çaba harcıyor. Ağır insan hakkı ihlallerinin konu olduğu davalarda zaman aşımı kuralları esnek uygulanır. Davaya konu fiiller aydınlatılana kadar yargılamanın devam etmesini istiyoruz" dedi.

DAVA 20 HAZİRAN'A ERTELENDİ

Mahkeme ise Abdülkadir Aygan'ın istinabe yöntemiyle savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı'na yazılan yazının akıbetinin sorulmasına karar verdi. Duruşma, 20 Haziran 2022 tarihine ertelendi.

Duruşma sonrasında Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve avukatlarının Ankara Adliyesi önünde yapmak istediği açıklamaya polis izin vermedi.

SAVUNMA GELMEZSE DAVA ZAMANAŞIMINDAN DÜŞECEK

Duruşmanın ertelendiği tarih itibariyle zamanaşımına 3 ay kalacak. Anter ailesinin avukatları, 2021 yılından itibaren davanın JİTEM Ana davası ile Ayten Öztürk davasından ayrılması yönünde taleplerde bulunuyordu.

Ancak mahkeme, her defasında ayırma taleplerini sanıklar Abdülkadir Aygan ve Cemil Işık'ın savunmalarının alınmamış olmasını gerekçe göstererek reddediyordu.

Mahkemenin, Aygan'ın savunmasının alınması için Adalet Bakanlığı aracılığıyla yazı yazmasına karşın, bir türlü sonuç alınamadı.

'İNSANLIĞA KARŞI SUÇTA ZAMANAŞIMI OLMAMALI'

DW Türkçe’den Alican Uludağ’a konuşan Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, yaptığı açıklamada, davanın zamanaşımı nedeniyle düşmemesi gerektiğini belirterek, "Bu insanlığa karşı suçtur. İnsanlığa karşı suçlarda zamanaşımı olmaması gerekiyor. Zamanaşımı olduğu zaman, hukuksuzluklar, adaletsizlikler cezasız kalıyor. Bizim tek temennimiz, Musa Anter ve bunun gibi cinayetlerin hep birlikte çözülmesi" dedi.

Davayı izleyen Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Adalet Bakanlığı'nın, bu dosyaya "ayak bağı olduğu" gerekçesiyle çokça eleştirildiğini belirterek, "Bilindiği gibi Adalet Bakanlığı, prosedür üzerinden İsveç makamlarıyla Aygan'ın ifadesinin alınması için yazışma yapmakla yükümlü bir kurum. Ve 8 yıldır bu işlemin tamamlanması bekleniyor" diye konuştu.

CİNAYETİN ÜZERİNDEN 30 YIL GEÇTİ

Doğu ve Güneydoğu'da JİTEM'in, Batı'da ise Susurluk çetesinin faili meçhul cinayetlere imza attığı 1990'lı yıllarda işlenen Musa Anter cinayetinin üzerinden 30 yıl geçti. Musa Anter, 20 Eylül 1992 tarihinde, Orhan Miroğlu ile birlikte Diyarbakır'da silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonucunda Anter yaşamını yitirirken Miroğlu yaralandı.

Dava uzun yıllar faili meçhul kaldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2006 yılında Musa Anter'in yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek, Türkiye'yi 28 bin 500 euro tazminat ödemeye mahkum etti.

Ancak dönemin özel yetkili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 2009'da yeniden soruşturma açtı. 2012'de Sabah gazetesinin cinayetin tetikçisinin Hamit Yıldırım olduğuna ilişkin haberi üzerine, Yıldırım savcılık talimatıyla gözaltına alındı ve tutuklandı.

DAVA 10 YILDIR SÜRÜYOR

Savcılık, 2012'de şüpheliler "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım, Aziz Turan ismi ile de bilinen Abdülkadir Aygan, Savaş Gevrekçi ve Hamit Yıldırım hakkında "tasarlayarak insan öldürmek ve bu suça iştirak etmek, halkı silahlı isyana teşvik etmek" iddiasıyla dava açtı.

Cinayetin JİTEM tarafından işlendiği anlatılan iddianamede, Mahmut Yıldırım'ın cinayeti planladığı, dönemin Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanı Savaş Gevrekçi'nin ise emrindeki PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan'ı görevlendirildiği iddia edildi.

ÜÇ DAVAYLA BİRLEŞTİRİLDİ

Ancak Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi, güvenlik gerekçesiyle davayı Ankara'ya nakletti. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise yargılama sırasında 16 sanıklı JİTEM ana davası ile zorla kaybedilen Ayten Öztürk'ün dosyasının Musa Anter davasıyla birleştirilmesine karar vermişti. Birleştirilen her üç davanın ortak sanığı "Yeşil" kod adlı Yıldırım'dı.

10 yıldır süren davada, İsveç'te yaşayan Abdülkadir Aygan'ın savunmasının alınması amacıyla Adalet Bakanlığı aracılığıyla istinabe yoluna başvuruldu.

Ancak aradan geçen zamana karşın savunma alınamadı. Cinayetle ilgili 30 yıllık zamanaşımı süresi 20 Eylül 2022'de dolacak.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe